Esas No: 2022/10041
Karar No: 2022/12694
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10041 Esas 2022/12694 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/10041 E. , 2022/12694 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 27. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 30. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.10.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ... ile davacı vekili Avukat ... ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin ...' daki olimpiyat kompleksi projesi başta olmak üzere bir çok projede ince işler formeni olarak 28.01.2014 – 30.10.2017 tarihleri arasında aylık net 2.500,00 ... doları (USD) ücretle çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini, haftanın altı günü 07.00-21.00 arasında çalıştığını, şantiyelerin resmî açılışlarından önceki üç ay 07.00-00.00 saatlerinde çalıştığını, ayda iki pazar 07.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, ücretinin 600,00 USD'lik kısmının yurt dışında ihtiyaçlarını görmesi için elden avans olarak verildiğini ve kalanının ise bankaya yatırıldığını, ... Bayramı'nda bir gün, Kurban Bayramı'nda ise iki gün tatil verildiğini ve diğer tatil günlerinde çalıştığını, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil günleri ücretlerinin ödenmediğini, kıdem ve ihbar tazminatı için kısmen ödeme yapıldığını, ücret alacağı olarak ödemeler mahsup edildiğinde asgari 1.033,00 USD ücret alacağının bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının çalışmasının yurt dışında gerçekleştiğini ve gelir vergisi ile damga vergisinden muaf olduğunu, bu sebeple davacının net ücreti ile brüt ücretinin aynı olduğunu, davacının ince işler formeni olarak görev yaptığını, son aylık 1.389,00 USD ücret aldığını, tüm ödemelerin davacının banka hesabına yapıldığını, fazla çalışmaların ücretlerinin de davacı tarafa ödendiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini, işyerinde çalışmanın 08.00-18.00 arası olduğunu, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışma iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...Tüm dosya kapsamından; ... sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirildiğinin ispatının davalıya ait olduğu, davacının ... akdinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde sonlandığı hususunda ihtilaf olmadığı, davalı işveren tarafından davacıya belli bir miktar kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı, yapılan ödemeler dikkate alındığında bakiye kıdem tazminatı olmaması nedeniyle kıdem tazminatı alacağı talebinin reddine, ihbar tazminatı için yapılan ödemenin eksik olduğu anlaşılmakla, yapılan ödeme mahsup edilerek davacının ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacının davalının uhdesinde 28/01/2014-30/10/2017 tarihleri arasında çalıştığı, davacının son ücretinin banka kayıtları, diğer bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporu da dikkate alınarak aylık net ücretinin 2.500-USD olduğu tespit edilmiştir.
İşyerinde fazla mesai yapıldığının, genel tatillerde ve hafta tatillerinde çalışıldığının ispatının işçiye, ücretin ödendiğinin ispatının isverene ait olduğu, işçi fazla çalışma yaptığını, genel tatillerde ve hafta tatillerinde çalıştığını yazılı bir delille ispat edebileceği gibi her türlü delille ispat edebileceği, davacının dosyaya sunmuş olduğu deliller, davacının beyanları, bilirkişi raporu, dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında bilirkişi raporuna göre davacının fazla mesai yaptığı, genel tatillerde ve hafta tatillerinde çalıştığı, her ne kadar davalı taraf davacı tanıkları ile davalı şirket arasında dava bulunduğu ve bu nedenle tanıklıklarına itibar edilemeyeceğini savunmuş ise de davacı işçinin çalışmasının yurtdışı çalışması olduğu, tanık beyanlarının birbirini teyit eder mahiyette olduğu nazara alındığında mahkememizce davacı tanık beyanlarına itibar edilmiş olup davacının hakkettiği ücretlerin davalı işveren tarafından ödenmediği, davanın belirsiz alacak davası olduğu, dava tarihi dikkate alındığında talep edilen alacakların zaman aşımına uğramadığı tespit edilmekle, bilirkişi raporu ve %30 hakkaniyet indirimi de dikkate alınarak davacının fazla mesai alacağı, hafta tatili alacağı ve genel tatil alacağı taleplerinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının hak ettiği ücret alacağının da davalı işveren tarafından ödenmediği anlaşılmakla, bilirkişi raporu da dikkate alınarak, davacının ücret alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını, ücret tespitinin hatalı olduğunu, ihbar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil alacaklarında yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, pazar ve tatil günlerine denk gelen genel tatil günlerinin dışlanmadığını, davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarına göre karar verildiğini ve yapılan indiriminin yetersiz olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...İlk Derece Mahkemesi kararının Dairemizce de benimsenmiş maddi deliller ve hukuksal gerekçelere dayandığı anlaşılmakla tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının ileri sürdüğü itirazlar yerinde bulunmamış ve istinaf başvurusunun aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; somut uyuşmazlıkta Türkmenistan hukukunun uygulanması gerektiğini, davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını, ıslah talebine karşı ileri sürülen zamanaşımı def'inin dikkate alınması gerektiğini, ücret tespitinin hatalı olduğunu, ihbar tazminatının bulunmadığını, fazla çalışmaların ödendiğini, davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarına göre karar verildiğini ve yapılan indiriminin yetersiz olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa alacakların hesabı ve karşılığının ödenip ödenmediği, hüküm altına alınması gereken ihbar tazminatının miktarı ve dava konusu alacaklara uygulanacak faiz türü konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 2, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. 6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" kenar başlıklı 26 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."
2. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un (3095 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinin (a) bendi şöyledir:
“Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir
2. Dava dilekçesinde, ihbar tazminatının bir kısmının davalı işveren tarafından ödendiği ve davacının bakiye 1.699,87 USD ihbar tazminatının kaldığı belirtilmiştir. Bu beyanın davacı tarafı bağlayacağı gözetilmeden belirtilen miktarı aşacak şekilde hesaplanan 3.814,08 USD ihbar tazminatının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.Dava konusu alacakların yabancı parayla tahsili talep edildiğinden söz konusu alacaklar hakkında 3095 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (a) bendi uyarınca, "Devlet bankalarınca ABD Doları üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faize" hükmedilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.