Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10794 Esas 2022/13141 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/10794
Karar No: 2022/13141
Karar Tarihi: 25.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10794 Esas 2022/13141 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/10794 E.  ,  2022/13141 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... ... 16. ... Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
    Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.10.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
    Duruşma günü davalı vekili ... ... ... ile davacı vekili ... ... ... geldiler.
    Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
    Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işveren bünyesinde 2011-2013 tarihleri arasında ince işler saha sorumlusu/mimar olarak olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, müvekkilinin ücretinin ... 2.650,00 ... doları (USD) olduğunu, günde 3 öğün yemek, barınma ve diğer ihtiyaçlarının işveren tarafından karşılandığını ... sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma alacağı, hafta tatili alacağı ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının saha mimarı olarak müvekkili Şirkette 12.05.2003 - 19.08.2003, 17.....2011 - 20.12.2012 tarihleri arasında çalıştığını her iki çalışmasının da ... bitimi nedeniyle sona erdiğini, davacının müvekkili Şirketi ibra ettiğini, ayrıca davacının 12.05.2003 - 19.08.2003 tarihleri arasındaki çalışmasının 1 yılın altında olduğunu, bu nedenle tazminat ... bulunmadığını, davacının son ücrctiııin brüt 1.691,00 USD olduğunu, davacının normal mesai ile varsa tüm fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili çalışmaları karşılıklarının ödendiğini ve bunların ücret bordrolarında ... olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...Davacının, dosya içeriği belgelerden, davalı işverene ait işyerinde 12/05/2003-19/08/2003 ve 17/.../2011-20/12/2014 tarihleri arasındaki dönemde toplam 1 yıl 9 ... 10 gün süre ile en son ... 2.650,00 USD ücretle çalışmış olduğu yemek ve barınma ihtiyaçlarının işverence karşılandığı(takdiren 200 USD) anlaşılmıştır.
    ...... akdinin işverenlik tarafından ... bitimi nedeniyle feshedildiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. ... bitiminin 4857 sayılı ... Yasasına göre haklı nedenle fesih sebebi olmadığından ve dosyada çalışma dönemi için de ... akdinin işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdirildiğine dair başkaca bir kayıt ve belge sunulmamış olduğundan ... akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdirildiğine yönelik ispat külfeti üzerinde bulunan davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının bulunduğu gibi işyerinde fazla çalışma yapıldığı, hafta ve genel tatillerde de çalışıldığı iddiası ispat yükümlülüğü kendisinde olan davacı işçi tarafından yerine getirildiği, ancak davalı tarafından talep edilen bu alacakların ödendiğine dair bir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı özetle davalının ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği, sonuç olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatı yanında fazla mesai yaptığı, hafta ve genel tatillerde çalıştığı, bu çalışmalarına karşılık gelen ücretin ödenmediği ..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde ... sözleşmesi sona ermemiş olup kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda birbirinden bağımsız olarak tasfiye olmuş çalışma dönemlerini birleştirerek hesaplama yapıldığını ve bu durumun hukuka aykırılık oluşturduğunu, ayrıca aleyhe kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının 12.05.2003-19.08.2003 yılları arasındaki çalışma döneminde kıdem tazminat talebi için gereken 1 yılı doldurma şartını haiz olmadığını, davacının ihbar tazminatı alacaklarına esas teşkil eden ücretin hem hatalı olarak tespit edildiğini hem de aylık ücret tekrar brüte çevrilerek fahiş hata yapıldığını, davacının yan hakları toplamı hatalı hesaplanmış olup hiçbir maddi temeli olmamasına rağmen Mahkemenin farazi olarak işçinin aylık 200,00 USD ek hak ediş aldığı yönündeki kabulünün hatalı olduğunu, müvekkil Şirketin davacıya tüm ücret ve hak edişlerini eksiksiz ve zamanında ödediğini, bu bağlamda davacının müvekkili Şirketten ücret alacağı bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı yanın çalışma süreleri konusunda tüm iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı yanca dinletilen tanıkların davacı ile birlikte çalıştıkları dönem haricindeki sürelere ilişkin tanıklık yapabilmeleri mümkün olmamasına karşın davacı tanıklarının anlatımlarının davacının tüm çalışma dönemini kapsar şekilde delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tanığının müvekkili Şirket ile benzer nitelikte bir davası bulunduğunu beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının, davacının işçilik hak ve alacaklarından sorumlu olduğu, davacının 12.05.2003 - 19.08.2003 ve 17.....2011 - 20.12.2014 tarihleri arasındaki dönemde toplam 1 yıl, 9 ..., 10 gün süre ile en son ... 2.650,00 USD ücretle çalışmış olduğu, davalı vekilinin davacının brüt ücret hesaplanmasında yurt dışında çalışmış bir işçi olduğunun dikkate alınması gerektiğine yönelik istinaf itirazlarının yerinde olduğu gerekçe gösterilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak kurulan yeni hükümle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ... sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olup olmadığı, davacının ücreti, ... sözleşmesinin feshi ile kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılıp kazanılamayacağı ve fazla çalışmaların ispatı noktasında toplanmaktadır.
    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 17, 32, 41, 44, 47 ve 63 üncü maddeleri ile 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun hâlen yürürlükte bulunan 14 üncü maddesi.
    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2. Dosya kapsamına göre davacı işçinin davalı işveren nezdinde geçen ikinci çalışma dönemi; 20.12.2012 tarihinde sona ermiş olup dava konusu alacaklar söz konusu tarih gözetilerek hüküm altına alındığı hâlde İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının gerekçelerinde davacının ikinci çalışma döneminin 20.12.2014 tarihinde sona erdiği şeklindeki açıklamalar mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
    3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
    Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara