Esas No: 2022/10567
Karar No: 2022/13135
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10567 Esas 2022/13135 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/10567 E. , 2022/13135 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.10.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ... ile davacı vekili Avukat ... ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının ...’da bulunan işyerinde kurgu operatörü ve eğitmeni olarak Aralık 2011-Ocak 2014 tarihleri arasında çalıştığını, davacının ücretinin banka yoluyla ödendiğini, başlangıçta davacının ücreti sadece "maaş" açıklaması ile bankaya yatırılmasına rağmen, daha sonra aynı miktarın "maaş + mesai" açıklaması ile ödendiğini, ancak bu miktarın davacının asıl ücreti olduğunu, davacıya fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücreti ödenmediğini ileri sürerek ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 05.12.2011-....01.2014 tarihleri arasında kurgu operatörü olarak çalıştığını, son ücretinin 1.750,00 USD olduğunu, davacının ödenmeyen alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.08.2018 tarihli ve 2016/713 Esas, 2018/509 Karar sayılı kararıyla;
"... davacının, 05/12/2011-.../01/2014 tarihleri arasında davalı şirketin yurt dışında bulunan şantiyelerinde çalıştığı, tanık beyanları, emsal ücret araştırması, banka kayıtları, davacının yaptığı işin niteliği ve kıdemi birlikte değerlendirildiğinde işten ayrılmadan önceki ücretinin net 2.750,00 USD olduğunun kabulü gerekeceği, ... akdinin davalı tarafından haklı neden olmadan feshedildiği, bu durumda davacının ihbar tazminatı almaya hak kazandığı, davacı tarafından yapılan ödemenin mahsubu gerektiği, dosyaya sunulan yazılı belgeler ile desteklenen tanık beyanlarına göre davacının haftalık 18 saat düzeyinde fazla çalışmasının bulunduğu, ayda iki hafta tatili gününde ve dini bayramların ilk günü dışında genel tatil günlerinde çalıştığı, ıslah tarihinden geriye doğru 5 yıllık dönem ve dava dilekçesinde talep edilen miktar dışında kalan ücret alacaklarının zamanaşımına uğradığı ..." gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesinin 18.05.2021 tarihli ve 2019/1811 Esas, 2021/838 Karar sayılı kararıyla; yapılacak istinaf incelemesine konu olan uyuşmazlığın, davacının İlk Derece Mahkemesince karara bağlanan ve istinaf gerekçesi yapılan işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu, yargılamada ileri sürülen iddia ve cevaplar, toplanan deliller, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işveren kayıtları, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının maddi deliller ve hukuksal gerekçelere dayandığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesi ile davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.10.2021 tarihli ve 2021/9882 Esas, 2021/14136 Karar sayılı bozma ilâmında;
"...Somut uyuşmazlıkta, mahkemece 04.09.2018 tarihli bilirkişi raporunun 2. seçeneğinin (b) şıkkına itibar edilerek, davacının hak kazandığı fazla çalışma hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan raporun 2.seçeneğinde davacının aylık ücretinin 2.750 USD olduğu kabul edilmiştir. Dosya kapsamından, davalı işveren tarafından davacıya “maaş +mesai” açıklaması ile ödenen miktarların, davacının gerçek ücretini yansıttığı, işverence davacıya fazla çalışma, hafta tatili veya ulusal ... ve genel tatil ücreti ödenmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, aylık ücretin 2.750 USD olarak kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan, bilirkişi raporunun 2. seçeneğinin (a) şıkkında davacı tarafından dosyaya sunulan puantaj kayıtlarına göre hesaplama yapılmış, (b ) şıkkında ise puantaj kayıtları dikkate alınmaksızın tanık anlatımlarına göre sonuca gidilmiştir. Söz konusu puantaj kayıtları davacının imzasını içermese de, davacı tarafça dosyaya sunulmuştur. Davacı taraf “davaya ilişkin beyanlarımız ve davalı yan tarafından dosyaya ibraz edilmeyen puantaj kayıtlarının ibrazından ibarettir” konulu 12.01.2018 tarihli dilekçesinde de, davalının eldeki dosyaya sunmaktan kaçındığı, ancak bir başka dosyaya ibraz ettiği puantaj kayıtlarını sunduklarını, bu kayıtlara göre davacının fazla çalışma yaptığının yazılı olarak ispat edilebildiğini ifade etmektedir. Bu beyan karşısında, puantaj kayıtlarının bulunduğu dönem yönünden bu kayıtlarda bulunan fazla çalışma süresi, hafta tatili ve ulusal ... genel tatil günü dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekir. İlk Derece Mahkemesinin, bordrolardaki ücret miktarının gerçeği yansıtmadığına yönelik kabulü yerinde ise de, puantaj kayıtlarının bulunduğu dönem yönünden kayıtlara göre değerlendirme yapılması gerektiği dikkate alınmadan tanık anlatımları doğrultusunda sonuca gidilmesi hatalıdır. Açıklanan sebeplerle, davacının son ücreti şimdi olduğu gibi 2.750 USD olarak kabul edilmeli, puantaj kayıtları bulunan dönem yönünden bu kayıtlar dikkate alınarak hesaplama yapılmalı, bordroda fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti olarak gösterilen miktarlar davacının gerçek ücretini yansıttığından, bu miktarların mahsubu yapılmadan sonuca gidilmelidir. Ayrıca, yazılı kayıtlara göre belirlenen alacaklardan indirim yapılmaması gerektiği de gözardı edilmemelidir.
..." gerekçesiyle temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyulmakla;
"...Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek dosya ek rapor için bilirkişiye gönderildi. Davacının en son ne taylık ücretinin 2.750 USD olduğu dikkate alınarak ve puantaj kayıtları dikkate alınarak tekrardan hesaplamanın bilirkişi vasıtasıyla yaptırıldığı, ve bordroda gösterilen tutarlar da ek bilirkişi raporunda mahsup edilmeyerek, itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca davanın kabulüne karar ..." verildiği gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının mutad işyerinin ...'da olduğunu taraflar arasında imzalanan sözleşme ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (5718 sayılı Kanun) hükümleri çerçevesinde somut olayda ... hukuku uygulanması gerekirken bu husus göz ardı edilerek verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi tarafından kabul edilen ücretin hatalı olduğunu ve davacının ücret alacağı bulunmadığını, davacının çalışma süresi ve ücretine göre ihbar tazminatı hesaplanarak banka hesabına ödendiğini, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil alacağı taleplerinin haksız olduğunu, aleyhe kabul anlamına gelmemek şartıyla alacaklardan indirim yapılmamasının da hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil alacaklarının puantaj kayıtlarına göre hesaplanması noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 41, 46 ve 47 inci maddeleri, 5718 sayılı Kanun'un 2, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.