Esas No: 2022/9954
Karar No: 2022/13137
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9954 Esas 2022/13137 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9954 E. , 2022/13137 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 12. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda davacı vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.10.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ... ... ile davalı vekili Avukat ... ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 09.07.2014 tarihinden 2016 yılı Eylül ayına kadar genel müdür olarak görev yaptığını, 10.000,00 TL elden, 10.000,00 TL banka yolu ile ödenmek üzere 20.000,00 TL ücret karşılığı çalıştığını, elden ödenmesi gereken 10.000,00 TL tutarın hiç ödenmediğini, banka yolu ile ödenen tutarın ise eksik ödendiğini, bazı aylar hiç ödenmediğini, davacının ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, kıdem tazminatının ödenmediğini, çalışma süresinde sadece 3 gün yıllık izin kullandığını, her ay ortalama 2 hafta tatilinde çalıştığını, ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, hafta tatili, yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin istifa ile son bulduğunu, 30.09.2016 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığını, kıdem tazminatı ... olmadığını, davacının ücretinin net 9.910,00 TL olduğunu, banka yolu ile ödendiğini, eksik ödemenin söz konusu olmadığını, haftada 6 gün çalışıp bir gün izin kullandığını, çalışması varsa ödendiğini ve yıllık izinlerini de kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının çalıştığı süre nazara alınarak 40 gün izin hakkının bulunduğu, 3 gün yıllık izin kullandığı, davalı işveren tarafından davacının bakiye 37 günlük yıllık izinlerinin kullandırıldığı ya da ücretinin ödendiğinin ispat edilemediği, yapılan emsal ücret araştırmaları da nazara alındığında davacının son net ücretinin 9.910,00 TL olduğu, davacıya işveren tarafından 01.01.2016-30.09.2016 dönemi için ücret alacağına ilişkin olarak yapılan 65.508,53 TL ödemenin mahsubu ile davacının bakiye 23.681,47 TL net ücret alacağının bulunduğu, davacının 30.09.3016 tarihli istifa dilekçesinde el yazısı ile özel sebepleri gerekçe göstererek ayrıldığı, davacının sözleşmeyi ücretlerinin ödenmemesi nedenine değil özel sebeplere bağlı olarak feshettiği, dinlenen tanıkların işyerinde çalışmalarının bulunmadığı da gözetildiğinde davacının hafta tatillerinde çalıştığına yönelik ileri sürdüğü iddiasını ispatlayamadığı gerekçe gösterilerek dava konusu kıdem tazminatı ile hafta tatili alacaklarının reddine, yıllık izin ve ücret alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının net ücretinin 9.910,00 TL olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu, emsal ücret araştırmalarında davalı Şirket standardında olan yerlerin genel müdüre verdiği ücretlerin dikkate alınması gerektiğini, tanık beyanları ve emsal ücret araştırmaları ile davacının ücret iddiasını ispat ettiğini, davacının, ... sözleşmesini davalı Şirket tarafından ücretlerinin eksik ödenmesi üzerine haklı nedenle feshettiğini ve davalı Şirketten hafta tatili ücreti alacağı bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının 10.000,00 TL elden 10.000,00 TL banka kanalı ile olmak üzere 20.000,00 TL ücret karşılığında çalıştığını iddia etmiştir. Dosya içerisine sunulan ve davacının imzasını taşıyan ücret bordrolarında ise davacının en son ücretinin net 9.910,00 TL olarak gösterildiği tespit edilmiştir. Dinlenilen davacı tanığı davalı ... yerinde çalışan olmadığı gibi davalı tanıkları ise davalı ... yerinde elden ödeme uygulamasının bulunmadığını belirtmişlerdir. Hal böyle olunca; davacının davalı ... yerinde elden ödeme iddiasını usulüne uygun delillerle ispat edemediği anlaşılmış olup bu durumda imzalı ücret bordroları karşısında emsal ücret araştırmalarının ücretin tespiti bakımından dikkate alınması da mümkün olmayacağı anlaşılmış olup anlatılanlar kapsamında davacının imzalı ücret bordroları dikkate alınarak ücretinin tespitinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekili davacının ... sözleşmesine bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeni ile son verildiğini ve davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü gerektiği halde reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek itirazda bulunmuştur.
Davacının kıdem tazminatı alacağı bakımından yaptığı istinaf itirazı çerçevesinde dosya değerlendirildiğinde; davacı tarafından işverene hitaben düzenlenen ve imzası inkar edilmeyen 30/09/2016 tarihli dilekçesinde "10/09/2014 tarihinde başladığım görevimden 30/09/2016 tarihi itibariyle özel sebeplerimden dolayı istifa ediyorum" şeklinde istifa iradesi ortaya koyduğu tespit edilmiş olup söz konusu istifa dilekçesinin irade fesadı ile hazırlandığı yönünde de dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu durumda davacının ... yerinden özel sebeplerini ileri sürerek ayrıldığı tespit edildiğinden bir kısım ücretlerinin ödenmediğinden bahisle kıdem tazminatı talep edemeyeceği kanaatine varılmış olup kıdem tazminatı talebinin reddi yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekili tarafından ücretin eksik belirlenmesi nedeni ile davacının yıllık izin ücretinin de eksik hesaplandığı ileri sürülmüş ise de yukarıda açıklandığı üzere davacının hesaplamalara esas alınan ücreti dosya kapsamına uygun tespit edildiğinden davacı vekilinin yıllık izin ücretinin eksik hesaplandığı yönündeki istinaf itirazının da reddi gerekmiştir.
Davacı vekili tarafından ileri sürülen bir diğer istinaf itirazı ise hafta tatili alacağı talebinin reddinin hatalı olduğu yönünde olup bu kapsamda dosya değerlendirildiğinde; dosyada davacının hafta tatillerinde çalıştığı yönünde imzalı puantaj kaydı bulunmadığı gibi tanık beyanları ile de davacının hafta tatillerinde çalıştığının ispat edilemediği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca İlk Derece Mahkemesi tarafından davacının hafta tatili ücreti talebinin reddine karar verilmesinde de her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
..." gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ücreti, ... sözleşmesinin feshi ve dava konusu hafta tatili ücreti talebinin ispatı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi hükmü atfıyla yürürlükte olan 14 üncü maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 32 ve 46 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücreti karşı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.