Esas No: 2017/797
Karar No: 2020/1951
Karar Tarihi: 08.06.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/797 Esas 2020/1951 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatifin dağılması istemli davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı kooperatif kayyım vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili idare elamanlarınca yapılan incelemede müvekkili bakanlığa bağlı davalı kooperatifin Genel Kurul Toplantılarınının 09/04/2007 tarihinden bu yana yapılmadığının ve kanuni organlarının teşekkül etmediğinin anlaşıldığını, şimdiye kadar herhangi bir faaliyette bulunmadığını, davalı kooperatifn bundan sonra da faaliyete bulunmayacağı kanaatinin oluştuğunu ileri sürerek 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 434 ve 435 maddeleri ve yine kooperatif ana sözleşmesinin 111. Maddesinin f bendi uyarınca davalı kooperatifin feshine ve davalı kooperatife tasfiye heyetinin atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif kayyım vekili; davacı idarenin talebinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamında; davalı kooperatifin üç yıl üst üste olağan genel kurulu toplantısını yapmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı kooperatifin dağıldığının tesbitine, davalı kooperatifin tasfiyesine, tasfiye işlemleri yürütmek üzere son yönetim kurulu üyeleri olan davalılar ..., tasfiye heyeti olarak tayin edilmesine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili ve davalı kooperatif kayyım vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı kooperatif kayyım vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde vekili bulunan davacı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceği, bu nedenle kararın hüküm kısmına ‘davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürülükte bulunan AAÜT ye göre 1.500,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine’ bendinin eklenerek HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı kooperatif kayyım vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddine (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm kısmına ‘davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürülükte bulunan AAÜT ye göre 1.500,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine’ bendinin eklenerek DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasası"nın 13/j maddesi uyarınca temyiz eden davacıdan harç alınmasına yer olmadığına,
kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.