Esas No: 2022/12636
Karar No: 2022/13473
Karar Tarihi: 27.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/12636 Esas 2022/13473 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/12636 E. , 2022/13473 K.Özet:
Davacı, çalıştığı işyerinde gürültü ölçümleri yapılmadığı ve işyerinde günde 8,5 saat çalıştırıldığı halde ücretinin ödenmediğini iddia ederek davalıdan kısa çalışma primi ve fazla çalışma ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etti. İlk derece mahkemesi, davacının gürültülü ortamda çalıştığı ve kısa çalışma primi ile fazla çalışma ücreti alacağı olduğuna hükmetti. İstinaf başvurusu sonucunda kısa çalışma primi alacağına faiz işletilmesi kararlaştırıldı. Ancak, daha sonra yapılan temyiz başvurusu sonucu, dava konusu alacakların belirlenebilir olmadığından belirsiz alacak ve kısmi dava açılamayacağına karar verildi ve ilk derece mahkemesi kararı usulden reddedildi. Son olarak, davalı vekili temyiz başvurusunda bulundu ancak temyiz itirazları yerinde görülmedi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesi ile 370 ve 371 inci maddeleri uyarınca temyiz isteminin reddine karar verildi.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesi; temyiz yolu açık olan hallerde, temyiz incelemesi sonucunda verilen kararların veya hükümlerin temyizde incelenmek üzere Yargıtay’a gönderilmesini düzenler.
370 inci madde; temyiz başvurusunun şekil ve süre yönünden usulüne uygun yapılması gerektiğini belirtir.
371 inci madde ise, temyiz edilebilecek hükümleri ve kararları sınırlı bir şekilde belirleyerek temyiz sebeplerini açıklar.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 6. İş Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin çalıştığı işyerinde Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkındaki Yönetmelik (Yönetmelik) uyarınca belirlenen değerlerin üzerinde gürültü ölçüldüğünü ve 8,5 saat çalışan davacının buna göre günde 7,5 saat çalıştırılmayı ve buna bağlı haklarının ödenmesini beklerken yeni bir ölçüm yapılacağı söylenerek uygulamaya devam edildiğini, toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümlerine rağmen kısa çalışma primi ödenmediğini, ayrıca günlük 8,5 saat çalıştırıldığı ve ara dinlenmesi hariç günde yarım saat fazla çalışma yaptığı hâlde ücretinin ödenmediğini ileri sürerek günde 7,5 saati aşmayacak şekilde çalıştırılması gerektiğinin tespiti ile kısa çalışma primi ve fazla çalışma ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, zamanaşımı def’ini ileri sürerek davacının Yönetmelik kapsamında olmadığını ve alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.04.2021 tarihli kararında toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporlarına dayanılarak davacının davalı işyerinde gürültülü ortamda çalıştığı ve Yönetmelik kapsamında olduğu, buna göre fazla çalışma ücreti ile toplu iş sözleşmesi hükmü gereği kısa çalışma primi alacağına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 27.10.2021 tarihli kararı ile dosya kapsamına göre İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu ancak kısa çalışma primi alacağında daha önce temerrüt gerçekleşmediğinden, bu alacağa dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusu faiz başlangıcı yönünden kabul edilmiş, İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 28.02.2022 tarihli kararı ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaların arabulucu tarafından düzenlenen son tutanak tarihi dikkate alınmaksızın yapıldığı, son tutanak tarihini aşan kısımlar yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraya ilişkin hesaplanan talepler dava şartı yokluğundan usulden reddedilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; Mahkemece verilen kararın eksik ve hatalı incelemeye dayalı olduğunu, itiraz ve savunmalarının nazara alınmadığını, delillerinin yeterince değerlendirilmediğini, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçirildiğini, dava konusu alacakların belirlenebilir olması hâlinde belirsiz alacak ve kısmi dava açılamayacağını, İdarece yapılan işlemlerin mevzuat ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun olarak gerçekleştirildiğini, alacaklara talep edilen faiz türünün ve faiz başlangıç tarihinin de kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, kararda hüküm altına alınan alacak miktarlarının da doğru olmadığını ve davacının alacağının bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki döneme ilişkin hesaplanan alacak miktarları bakımından bozmaya uygun karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.