Esas No: 2022/3468
Karar No: 2022/3983
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/3468 Esas 2022/3983 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2022/3468 E. , 2022/3983 K.Özet:
Davacı vekili, iflas sıra cetvelinde alacak kaydı taleplerinin reddedildiğini belirterek, müvekkil şirketin iflasına karar verilmesini talep etti. İlk derece mahkemesi, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddetti. Davacı vekilinin istinaf başvurusu da esastan reddedildi ve bölge adliye mahkemesi karar kesin nitelikte olduğu için temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığına karar verildi. Kanun maddeleri ise HMK'nın 353/1-a/3 ve 362/1-c maddeleridir. Bu maddeler bölge adliye mahkemesine kendi yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarını kesin olarak giderme yetkisi verir ve bu uyuşmazlıkların en geç bölge adliye mahkemesi kararıyla çözümlenmesi gerektiğini belirtir. Ayrıca, ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının temyiz edilemeyeceği de belirtilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesi
KARAR
Davacı vekili, iflas sıra cetvelinde alacak kaydı taleplerinin talep yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddedildiğini, ileri sürerek, şikayetlerinin kabulü ile iki adet daire ile 153.000 Euro alacak kaydı taleplerinin sıra cetveline borcu batık durumdaki müvekkili şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine ilişkin karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 22.03.2022 tarih ve 2022/578 E., 2022/545 K. sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK'nın 353/1-a/3. maddesinde; mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması halinde bölge adliye mahkemesinin esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği, 362/1-c maddede ise; yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, bölge adliye mahkemesine kendi yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarını kesin olarak giderme yetkisi tanındığı, bu uyuşmazlıkların en geç bölge adliye mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesinin görev ve yetkiye ilişkin kararını istinaf başvurusu üzerine inceleyen bölge adliye mahkemesi karar kesin nitelikte olup, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 08.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.