Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/13228 Esas 2022/14090 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/13228
Karar No: 2022/14090
Karar Tarihi: 02.11.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/13228 Esas 2022/14090 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/13228 E.  ,  2022/14090 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : TESPİT

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nda (...) hâlen çalışmakta olduğunu, çalıştığı süre içinde uyarı, ikaz, savunma, soruşturma ya da idari tahkikat yapılmadığı hâlde sicil notunun düşük verildiğini iddia ederek 2014 ve 2015 yıllarına ait düşük sicil notlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; talebin zamanaşımına uğradığını, davacının her zaman yüksek sicil notu alamayacağını, sadece eğitim ve sertifikalar ... sürülerek sicil notunun yüksek olması gerektiğinin kabul edilemeyeceğini, sicil notunun iki ayrı yönetici tarafından değerlendirilip aynı kanaate varıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli ve 2016/1680 Esas, 2016/1251 Karar sayılı kararıyla; davacının iptalini istediği 01.01.2015-31.12.2015 ve 01.01.2014-31.12.2014 tarihleri arasında 3 ayrı sicil amiri tarafından personel sicil ve başarı değerlendirme raporu düzenlendiği, bu rapor içeriğinde göreve devam ve bağlılığı, görevlerini kendiliğinden zamanında ve doğru yapma takip ederek sonuçlandırma yeteneği, çalışkanlığı, yeteneği ve verimliliği, amirlerine, arkadaşları ve ... sahiplerine karşı tutum ve davranışı ile, disipline uyumu, mesleki bilgisi, yazılı ve sözlü ifade yeteneği, kendini geliştirme ve yenileme gayreti sütunlarının bulunduğu, iddia edildiği gibi 2013 yılında 90-95 aralığında olan aynı hususların değerlendirilmesi, 2014 yılında 59-75, 2015 yılında 60-65 arasında değiştiği tespit edilmekle birlikte, Mahkemenin görevinin kanuna ve ... sözleşmelerine aykırılıkla ilgili davalara bakmak olduğu, işveren tarafından verilen sicil notunun iptalinin 4857 sayılı ... Kanunu (4857 sayılı Kanun) kapsamında kalmadığı, kaldı ki yukarıda değerlendirilen hususların Mahkemece tespitinin de mümkün olmadığı, bunun sonucu olarak düşük sicil notunun iptali hususunda Mahkemece verilebilecek bir karar bulunmadığı, bu hususun davacının sicil amirlerinin takdir yetkisi kapsamında kaldığı ve ... mahkemesinin denetiminin dışında bırakıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. Gerekçe ve Sonuç
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 12.10.2017 tarihli ve 2017/1253 Esas, 2017/2046 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    2. Dairemizin 12.01.2021 tarihli ve 2020/3609 Esas, 2021/317 Karar sayılı bozma ilâmında; hukuki tasvip de hâkime ait olduğundan, davacının iptal talebinin hukuka aykırılığın tespitini içerdiği kabul edilmesi gerektiğinden kararın bu yönüyle yerinde olmadığı, öte yandan sicil notu işçinin performansının değerlendirilmesi sonucunda verilmekle kıdem, unvan ve terfi gibi pozisyonunu etkileyecek haklarında değişikliğe ... açabileceğinden verilen bu sicil notuna karşı, dava açmakta hukuki yararının da bulunduğu, yine Mahkeme sicil notunun, sicil amirlerinin takdir yetkisi kapsamında kaldığına değinerek, talebin ... mahkemesinin denetimi dışında bırakıldığı kabul etmiş ise de; takdir yetkisi hukukun her alanında karşılaşılabilecek bir yetki türü olup denetlenmesi gerektiği, takdir hakkının sınırsız olmadığı ve keyfi olarak kullanımının hukuk düzenince de korunamayacağı için bu hakkın hukuka uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının denetlenmesi gerektiğinden, yargı denetimine tabi olduğu, davalı işverenin bu kanısını somut olarak destekleyen olgu ve işlemleri ortaya koyması ve bu bağlamda Mahkemenin de davalı işverenin bu işlemin objektif nedenlerini ispatlayıp ispatlayamadığının denetimini yapması gerekmesine karşın Mahkemenin uyuşmazlığın esasına girilmeksizin, ilk celsede yazılı ve yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma sonrası yapılan yargılamada, davalı taraftan davacının sicil notları ve sicil notlarının verilmesine ilişkin düzenlemelerin istenilip dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının incelenmesi ile davacıya verilen düşük sicil notları bakımından yapılan işlemin herhangi bir gerekçeye dayanmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının 2014 ve 2015 yıllarına ait sicil notlarının iptaline karar verilmiştir.
    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacıya subjektif bir muamelenin bulunmadığı, davacıya yakın sicil notu alan başka işçilerin de bulunduğu, hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alındığını ... sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; işverence davacıya verilen sicil notlarının hukuka aykırı olup olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
    3. Değerlendirme
    1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir
    2-Somut uyuşmazlıkta, davacı düşük sicil notunun iptalini talep etmiş, Mahkemenin ilk kararında işçiye sicil notunun iptali için yargı yoluna müracaat imkânını tanıyan yasal bir hakkın pozitif hukukumuzda düzenlenmediği gerekçesiyle dava reddedilmiş, davacının bu karara karşı temyiz başvurusu üzerine Dairemizce hukuki tasvibin hâkime ait olduğu, davacının iptal talebinin hukuka aykırılığın tespitini içerdiğinin kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkemece uyuşmazlığın esasına girilerek karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    3.Bozma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince uyuşmazlığın esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. Bununla birlikte, dava konusu işlem hakkında nasıl bir hüküm tesisinin gerekeceğinin ayrıca irdelenmesi gereklidir. Bilindiği üzere esas itibarıyla, bir idari işlemin iptali kural olarak ancak idari yargıda talep edilebilir. Nitekim 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2 inci maddesine göre “İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları” idari yargının görev alanı içerisinde düzenlenmiştir.
    4.Bu durumda, ... mevzuatında dava konusu hakkında açıkça iptal talep edilebileceği düzenlenmemiş ise Mahkemenin tespit yerine iptal şeklinde karar verilmesi usule ve kanuna uygun olmayacaktır. Nitekim Dairemiz bozma ilâmında da eldeki uyuşmazlıkta iptal talebinin hukuka aykırılığın tespiti şeklinde nitelendirilmesi gerektiğine açıkça işaret edilmiştir.
    5.Netice itibarıyla taraflar arasındaki ilişki ... ilişkisi olup uyuşmazlıkta ... Mahkemesinin görevli olduğu açıktır. Mevzuatımızda iptal talebine yönelik açık bir düzenleme olmadığı gibi bozma ilâmının gereği olarak da Mahkemece hukuka aykırılığın tespiti ile yetinilmesi gerekirken tespit yerine iptal kararı verilmesi hatalıdır.
    6.Açıklanan bu husus bozma sebebi ise de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç görülmediğinden, temyiz olunan kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) nolu bendinde yer alan "İPTALİNE" ibaresi çıkarılarak yerine "hukuka aykırı olduğunun TESPİTİNE" ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
    02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara