Esas No: 2022/3524
Karar No: 2022/3984
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/3524 Esas 2022/3984 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2022/3524 E. , 2022/3984 K.Özet:
Davacı, davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davalı şirketin muamele merkezinin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetki sınırları içerisinde olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmiştir. Ancak, HMK’nın 353/1-a/3. maddesi ve 362/1-c maddesi gereği, bölge adliye mahkemesine kendi yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarını kesin olarak giderme yetkisi tanındığı ve bu uyuşmazlıkların en geç bölge adliye mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği belirtilmiştir. Bu nedenle, bölge adliye mahkemesi kararı kesin nitelikte olduğu için, temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. HMK’nın 353/1-a/3. maddesi ve 362/1-c maddesi, bölge adliye mahkemesine kendi yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarını kesin olarak giderme yetkisi tanımaktadır. Ayrıca, bu uyuşmazlıkların en geç bölge adliye mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sistemi benimsenmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR
Davacı vekili, davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı şirketin muamele merkezinin istanbul asliye ticaret mahkemesinin yetki sınıırı içeriisnde kaldığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine ilişkin verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 02.06.2022 tarih ve 2022/731 E., 2022/674 K. sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK'nın 353/1-a/3. maddesinde; mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması halinde bölge adliye mahkemesinin esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği, 362/1-c maddede ise; yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, bölge adliye mahkemesine kendi yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarını kesin olarak giderme yetkisi tanındığı, bu uyuşmazlıkların en geç bölge adliye mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesinin görev ve yetkiye ilişkin kararını istinaf başvurusu üzerine inceleyen bölge adliye mahkemesi karar kesin nitelikte olup, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 08.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.