Esas No: 2022/10707
Karar No: 2022/14106
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10707 Esas 2022/14106 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/10707 E. , 2022/14106 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 47. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ... ve ... aleyhine açılan davanın reddine, ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı Şirketin ... İletişim Hizmetleri A.Ş 'ye bağlı olarak çalışan ve kendisine bağlı bölgelerde kontörlü hatlara ilişkin olarak kontör dağıtımı ve satışını yapan firma olduğunu, davalılardan ...'ın davacı Şirkette kontörlü hatlarda dağıtım ve satış işinde görevli olarak çalıştığını, diğer davalılar ... ve ...'in ise ... ilçesinde telefon işiyle ilgili işletmeleri olduğunu ve telefon ve kontör satışı yaptıklarını, bu kişilerin davacı Şirketle herhangi bir ilişkisinin olmadığını, bu davalıların davacı Şirket çalışanı ...'ı ayartmak suretiyle bu kişiden düşük fiyata kontör alarak davacı Şirketı zarara uğrattıklarını, son olarak ...'ın davacı Şirketten yaklaşık 300.000,00 TL'ye yakın kontör alarak kaçtığını, davalıların eylemleri nedeniyle ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/35 esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, bu davada davalı ...'ın ifadesinde diğer davalılar ... ve ... ile bu ilişkilerinin olduğunu beyan ettiği gibi ...'nün de ifadesinde para ödemelerini davacı Şirketin kredi kartı POS makinasından yaptığını söyleyerek aradaki ilişkiyi ikrar ettiğini, davalıların mahkumiyet kararı aldıklarını, davalıların kendi aralarındaki ilişkiye dair tuttukları alacak-borç ilişkisini gösteren defterden de bu durumun anlaşıldığını, davalıların davacı Şirketin izni ve bilgisi olmaksızın kontörleri düşük fiyata alarak davacıyı zarara uğratmalarından dolayı şimdilik 100.000,00 TL'nin ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılardan ... vekili cevap dilekçesinde; davalının serbest olarak kontör alım ve satım ticaretini yaptığını, davalılardan ...'ın davacı Şirkette kontörlü hatların dağıtımı ve satışı hususunda yetkili eleman olarak çalıştığını, davalının serbest piyasadan aldığı kontörleri diğer davalı ...'ye piyasa değerinden sattığını, davalının kontör alımını davacı ... A.Ş'den yapmak istediğini ve firma yetkilisi ... ... ile irtibat kurduğunu, ...'ın kendisine kontör verdiğini ancak tüm istemlerine karşılık henüz kaydının yapılmadığı, daha sonra fatura verileceği gibi bahanelerle fatura verilmediğini ve bu kontör faturalarının başkası adına kesildiğinin ortaya çıktığını, hatta başkası adına kestiği faturalarda kontör aldığı yazılı şahısların ... ...'den böyle bir alışveriş yapmadıklarını, kendisinin ... ile elemanı olarak çalıştığı ... A.Ş arasındaki ilişkinin içeriğini bilmediğini, ...'ın firmada çalıştığı ve sürekli alışveriş yaptığı için karşılıklı ... dahilinde ticaret yaptıklarını, ... A.Ş'nin kontörlerinin davalı ... tarafından piyasaya hangi şartlarda sürüldüğünün davalı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, sorunun ... A.Ş çalışanı ve yetkilisi ... arasında olduğunu, ...'ın kendisi dışında başka kişi ve kurumlara da kontör satışı yaptığını, davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacı firma çalışanının eyleminden dolayı 3. kişilerin sorumlu tutulamayacağını, kendilerinin davacı Şirketin satış konusunda yetki verdiği ...'ın kontör çalmasını müteakip olayların ortaya çıkmasıyla durumu öğrendiklerini, ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/35 Esas sayılı dosyasında verilen kararı da kabul etmediklerini, dosyanın Yargıtay incelemesinde olduğunu ... sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalılardan ... vekili cevap dilekçesinde; davalının ... Sat bayii ve ticaret ile iştigal ettiğini, bu çerçevede ...'e ait ... Market ile de ticari faaliyetini yürütürken serbest olarak kontör alım ve satımı yaptığını, davalılardan ...'ın davacı Şirketin kontörlü hatlarının dağıtım ve satışı hususunda yetkili eleman olarak çalıştığını, davalının da bu firmadan ve ...'den kontör alımı yapıp sattığını, ...'in kontör alımını ... A.Ş'den yapmak istediğini ve firma yetkilisi ... ile irtibat kurduğunu, davalı ...'ın ...'e kontör verdiğini ancak tüm taleplere rağmen henüz kaydın yapılmadığı, daha sonra fatura verileceği gibi bahanelerle fatura vermediğini, alınan kontör faturalarını başkası adına kestiğinin ortaya çıktığını, hatta bu faturalarda ismi yazan şahısların ... ile böyle bir alışverişlerinin bulunmadığını, asıl sorunun davacı Şirket ile çalışanı olan ... ile arasında olduğunu, ...'ı ayartmak gibi durumun sözkonusu olmadığını, firmanın çalışanı ile arasındaki sorun nedeniyle kendilerine karşı açtığı davanın yersiz olduğunu ve reddi gerektiğini, ayrıca ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/35 Esas sayılı dosyasıyla davalı hakkında verilen kararın Yargıtay incelemesinde olup yetersiz olduğunu ... sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı Şirketin ... İletişim Hizmetleri A.Ş'ye bağlı olarak çalışan ve kendisine bağlı bölgelerde kontörlü hatlara ilişkin olarak kontör dağıtım ve satışını yaptığı davalı ...'ın da davacı Şirkette kontörlü hatların dağıtımı ve satışında görevli olarak çalıştığı, ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/35 esas sayılı dosyası ile davalı ...'ın 02.10.2011 tarihinde muhtelif müşterilere dağıtmak üzere Şirketten 4365 adet kazı konuş standart kontörü, 3192 adet kazı konuş 150 kontörü, 935 adet kazı konuş 250 kontörünü alarak diğer davalılara değeri altında sattığı ve kontörlerin bedeli olan 224.754,64 TL' yi çalıştığı işyerine yatırmadığı ve paraları uhdesinde tuttuğu kabul edilerek ceza verildiği, dava dosyasına sunulan 106066 ve 106067 seri nolu irsaliyelerden 106067 seri nolu irsaliyenin teslim alan kısmında davalı ...'ın imzasının yer aldığı, diğer irsaliyede imza yer almamakla birlikte bu irsaliye fatura içeriğindeki ürünlerinde davalının ikrarı ile kendisine teslim edildiğinin ... olduğu, davacı Şirket çalışanı ...'ın kontör sattığı diğer davalılar ... ve ... yönünden ise, ürünlerin ...'a satıldığı, ...'ın beyanından ...'in bu ürünleri sattığı kişilerden bedeli tahsil ettiği hatta sattığı ürünün üzerinde para aldığı, bu şahıslara da borçlu kaldığı, tahsil ettiği paraları davacı Şirkete yatırmayarak kendi uhdesinde tuttuğu ve kullandığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle fiilin hukuka aykırılığı konusuyla hukuk hakiminin tamamen bağlı olduğunu, davalılar ... ..., ... ile diğer davalı ...'ın aynı ve gerçek olmayan beyanlarda bulunarak davacı Şirket yetkililerini dolandırdığını, davalı ...'ın Şirketin yetkili satıcısı olduğunu, davalıdan kontör almanın Şirketten almak anlamına geldiğini, diğer bütün bayilerin Şirketin satış elemanından kontör aldığını, davalılar ... ve ...' in davalı ...'a ödeme yaptığını, borcundan mahsup ettiğini, davalı Şirket çalışanının diğer davalılara borcu olduğu için ve diğer davalıların da davalı Şirket çalışanına baskı yaparak kontörleri piyasa fiyatının çok altında aldığını, davalı ...'ın suç işlemesine sebep olduğunu, diğer davalı ... ve ...'in, davalı ...'ın davacı Şirketi dolandırdığını bildiğini, davalı ...'ın zor durumundan faydalandığını, diğer davalıların ...'ın piyasa fiyatlarından daha ucuza kontör verdiğini ve bunun mümkün olmadığını bilmelerine rağmen davalı ...'den daha fazla kontör alabilmek için davalı ...'i kendilerine borçlandırdığını, fazladan para vererek ...'i kendilerine borçlandırarak ...'in kendilerine kontör satmaktan vazgeçmesini engellediklerini, ucuza kontör satmasını devamlı hâle getirdiğini, diğer davalılar ... ve ...'in de telefon ve kontör satışı ile iştigal ettikleri için kontör alımının nasıl yapılacağını ne kadar iskonto yapılabileceğini bildiklerini yapılan ceza yargılamasında her iki sanığın da suç işlediğinin tespit edildiğini, sanıkların ceza aldığını, davalı ... açısından verilen mahkumiyet kararının Yargıtayın verdiği onama kararı ile kesinleştiğini belirterek; davalılar ... ve ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ... sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"... Tüm dosya kapsamı ile, davacı şirketin ... İletişim Hizmetleri A.Ş'ye bağlı olarak çalışan ve kendisine bağlı bölgelerde kontörlü hatlara ilişkin olarak kontör dağıtım ve satışını yaptığı davalı ...'ında davacı şirkette kontörlü hatların dağıtımı ve satışında görevli olarak çalıştığı, davalı ...'ın ... 8. ACM 2011/35 esas sayılı dosyasındaki yargılama sırasında 21/11/2010 tarihli duruşmadaki beyanında; davacı şirkette 2010 Mayıs ayı içerisinde satış temsilcisi olarak işe başladığını, müşterilere şirkete ait araç ile ... kontör ve kalem pil isteyen olması halinde cep telefonu aksesuarları ve yedek parçaları dağıtımını yaptığını ifade ettiği, işyerine iyi görünmek ve fazla satış yapmak için kontörlerin piyasa değerinden 15krş aşağıya verdiğini, müşterilerin arttığını, aradaki farkı cebinden karşıladığını, bu sırada çantacı diye tabir edilen ... yerleri olmayan ve işyerlerine kontör satan şahıslar ile tanıştığını, bunların kendisinden kontör almaya başladıklarını, ilk başta kontörleri piyasa değerinden verdiğini, daha sonra kendisine bir miktar para vererek kontörleri biraz daha ucuza verir misin dediklerini, kabul ettiğini, nasıl olsa kendisine ilk ödeme olarak para vereceklerini, açığı buradan kapatabileceğini düşündüğünü ifade ettiği, ... 8. ACM 2011/35 esas sayılı dosyasının kesinleşen gerekçeli kararında ...'ın 02/10/2011 tarihinde muhtelif müşterilere dağıtmak üzere şirketten 4365 adet Kazı Konuş Standart Kontörü, 3192 adet Kazı Konuş 150 kontörü, 935 adet Kazı Konuş 250 kontörünü alarak ... ve ...'in değeri altında sattığı ve kontörlerin bedeli olan 224.754,64 TL'yi çalıştığı işyerine yatırmadığı ve paraları uhdesinde tuttuğu kabul edilerek ceza verildiği, dava dosyasına sunulu 106066 ve 106067 seri nolu irsaliyelerden 106067 seri nolu irsaliyenin teslim alan kısmında davalı ...'ın imzasının yer aldığını, diğer irsaliyede imza yer almamakla birlikte bu irsaliye fatura içeriğindeki ürünlerinde davalının ikrarı ile kendisine teslim edildiğinin ... olduğu, davalının zimmetinde olan ve sattığı ürünlerin toplam satış bedelinin 224.834,79 TL olduğu, davacı taraf diğer davalılar ... ve İlhami Atay ın da kasıtlı eylemleri ile zarara sebebiyet verdiğini ve onların da zarardan sorumlu tutulmaları gerektiğini ... sürmüşse de, ...'ın beyanından ...'in bu ürünleri sattığı kişilerden bedeli tahsil ettiği hatta sattığı ürünün üzerinde para aldığını, bu şahıslara da borçlu kaldığını, tahsil ettiği paraları davacı şirkete yatırmayarak kendi uhdesinde tuttuğu ve kullandığını belirttiği ve Yargıtay 22. Ceza Dairesinin 26/11/2015 tarihli 2015/4736 Esas 2015/7255 Karar sayılı bozma kararında da, ... hakkında suç eşyasının satın alınması suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizen incelenesinde; sanık ... nün aşamalarda istikrar gösteren ve sanık ... ın suç teşkil eden eylemlerinden haberdar olmadığını ifade eder savunmasının aksine cezalandırılmasına yeter, her türlü kuşkudan uzak delil elde edilememiş olması karşısında sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği belirterek kararın bozulmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmakla mahkemenin diğer davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın reddi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır." gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
İlk Derece Mahkemesinin görevli olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre "mahkemenin görevli olması" dava şartlarındandır.
2. 6100 sayılı Kanun'un "Dava şartlarının incelenmesi" kenar başlıklı 115 inci maddesi şu şekildedir:
"Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ... sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ... sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez."
3.4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) "Amaç ve kapsam" başlıklı 1 inci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir;
" Bu Kanun, 4 üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır."
4. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'un "görev" başlıklı 5 inci maddesi şöyledir;
"(1) ... mahkemeleri;
a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı ... Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı ... Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, ... ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan ... her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,
b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi
kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya ... ... Kurumunun taraf olduğu ... ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,
c) Diğer kanunlarda ... mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar."
3. Değerlendirme
1.Somut olayda; davacı Şirket ile davalı gerçek kişi ... arasında, 4857 sayılı Kanun kapsamında bireysel ... sözleşmesi ile kurulan işçi işveren ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.
2. Dava dilekçesinde, diğer davalıların Şirket çalışanı olan davalıyı kandırmak suretiyle piyasa fiyatının altında kontör satın alarak, Şirket çalışanı davalının ise uhdesine bir miktar kontör alarak kaçmak suretiyle davacı Şirketi zarara uğrattıkları iddia edilerek uğranılan zararın faiziyle birlikte davalılardan tahsili talep edilmiştir. Davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı ve Mahkemece işin esasına girilerek karar verildiği, görev hususunun değerlendilmediği, kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine ... hukukundan ... uyuşmazlıklara bakmakla görevli olan Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi yapıldığı ve dosyanın temyiz incelenmesi için Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
3. Dava konusu uyuşmazlık, işçi ile işveren arasındaki ... sözleşmesinden ve kanundan kaynaklanan uyuşmazlıktır. Buna göre uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme ... mahkemesi olmalıdır. Somut olayda İlk Derece Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması; Bölge Adliye Mahkemesince de Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığından hüküm kaldırılmak suretiyle dosyanın görevli ... mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözden kaçırılarak istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.