Esas No: 2022/9471
Karar No: 2022/14089
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9471 Esas 2022/14089 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9471 E. , 2022/14089 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : SENDİKA AİDATLARININ FAİZ ALACAĞI
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Yüksekova 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.10.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekilleri Avukat ... ve Avukat ... gelmişler, karşı taraf duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Yüksekova Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 2013/228 Esas, 2016/46 Karar sayılı dava dosyasının incelenmek ve değerlendirilmek üzere işbu dava dosyası içerisine alınmasını, dava konusu dönem için her bir sendika üyelik ve dayanışma aidatı asıl alacağının, mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun (2821 sayılı Kanun) 61 inci maddesi, mer'i 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 18 inci maddesi ve taraflar arasında imzalanan toplu ... sözleşmelerindeki düzenlemeler gereğince Yüksekova Asliye Hukuk ( ...) Mahkemesinin 19.01.2016 tarihli ve 2013/228 Esas, 2016/46 karar sayılı dosyasındaki ıslah tarihi olan 21.05.2010 tarihine kadar işlemiş faiz alacağının ödenmesi gerektiğini iddia ederek işlemiş faiz alacağı olan toplam 3.166.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, davanın usul ve kanuna aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın konusu olan faiz alacağının Mahkemelerinin 2013/228 Esas sayılı dosyasında talep edildiği, davacı vekilinin beyanı ve davalı vekilinin açık rızasına dayanılarak atiye bırakıldığı ve faiz alacağı yönünden hiç açılmamış olduğunun kabulünün gerektiği, 2013/228 Esas sayılı dava dosyası yakın zamanda Yargıtaydan onanarak dönmesine rağmen dosya içerisinde asıl alacağın ödendiğine dair bir belgenin ve beyanın bulunmadığı, faiz alacakları her ne kadar bağımsız bir dava ile de istenebilir ise de faizi ortaya çıkaran asıl alacağın ödenmemiş olması temerrüdü ortadan kaldırmadığından ve faizin işlemesine devam etmesine yol açtığından, asıl alacağı ödenmemiş bir borcun borçlusu ancak ödemeyle birlikte temerrütten kurtulacağından bu aşamada zamanaşımının dolmasından bahsedilemeyeceği, ayrıca dava dilekçesinde istenen faiz alacağı miktarına ilişkin bir itirazın da olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; talep edilen faiz alacağının zamanaşımına uğradığını, asıl alacak ile birlikte faiz talep edilen 2013/228 Esas ve 2016/46 Karar sayılı dosyada faiz taleplerinin atiye bırakıldığını ve bu durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, dolayısı ile faize ilişkin davada zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin kesilmeyip işlemeye devam ettiğini, ayrıca söz konusu davanın açıldığı tarihte ticari davalar ve ... davalarına konu olan bazı taleplerin zorunlu arabulucuya başvurmadan açılması durumunda davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yüksekova Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 2013/228 Esas ve 2016/46 Karar sayılı dosyasında 1996-2007 tarihleri arasında ödenmeyen sendika üyelik aidatının faizi ile birlikte talep edildiği, yargılama sırasında faiz alacağı talebinin atiye bırakıldığı, bu hâli ile faiz yönünden davanın açılmamış sayıldığı, sonrasında işbu davada faiz talep edildiği, dosya kapsamından asıl alacağın henüz ödenmediği anlaşıldığından faiz için zamanaşımının dolduğundan söz edilemeyeceği, faiz için açılan davadan geriye doğru 5 yıllık faizin istenebileceğinin değerlendirildiği, dolayısıyla işbu dava tarihi olan 17.05.2018'den geriye doğru beş yıllık faiz hesaplanıp hükmedilmesi gerektiğinin açık olduğu, fakat davacı tarafın talebi aidatların ödenmemesi nedeni ile oluşan temerrüt tarihinden Yüksekova Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 2013/228 Esas ve 2016/46 Karar sayılı dosyasındaki ıslah tarihi olan 21.05.2010 tarihine kadar işlemiş faiz alacağı olduğundan ve bu itibarla da 17.05.2013 öncesine ait bulunduğundan alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın zamanaşımı nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, dava tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde zamanaşımı def'in ileri sürülmediğini, davalı tarafça 15.....1996-14.....2008 tarihleri arası dönem içerisinde, birbirini takip eden kısmi tediyeler yapıldığından zamanaşımının kesildiğini, asıl alacaklar zamanaşımına uğramadığı için fer'î alacağın da zamanaşımına uğramayacağını, bağımsız faiz davalarında süre hesabının farklı olduğunu, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihinden itibaren hesaplanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla 5 yıllık zamanaşımı süresi kabul edilse dahi dava tarihinin 25.05.2007 tarihi olduğunu, müvekkilinin hesabına en son 08.09.2011 tarihinde 5.000,00 TL yattığından işbu davanın zamanaşımına uğramadığını, faizin dayanağı alacaklar henüz ödenmediğinden davalının temerrüt hâlinin devam ettiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sendika aidat alacaklarına ilişkin faiz alacağı talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun ve mülga 2821 sayılı Kanun, 6356 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri ile uyuşmazlık konusu döneme ilişkin toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.