23. Ceza Dairesi 2015/18301 E. , 2015/3807 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçi olduğunu beyan eden müştekiye katılma hakkı hatırlatılmamış ise de gerekçeli kararın şikayetçiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen hükmü temyiz etmediğinden bu husus bozma sebebi sayılmamış ve tebliğnamedeki (1) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
Kendisini ""Yusuf"" olarak tanıtan sanığın gerçekte kiracı olduğu evin sözde kendisine ait olduğunu, evini satmak istediğini şikayetçiye belirttiği, bu duruma inanan şikayetçi ile pazarlık yapıp anlaştıktan sonra aralarında sanığın sahte isminin yazılı olduğu ancak kendi fotoğrafının yer aldığı bir protokol ile harici satış yaptıkları ve bunun neticesinde sanık tarafından haksız menfaat temin edildiğinin iddia edildiği olayda;
Tüm dosya kapsamına göre; söz konusu suçu işlediği sabit olan sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğine dair mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 100 gün olarak tayin edilmesi,
2)Sanık hakkında belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
3)Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi uyarınca anılan yasanın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
4)Hapis cezası ertelenen sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezasının “kısmen veya tamamen” infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtarı yerine, ertelenen cezanın “aynen yerine getirilmesine” karar verileceğinin belirtilmesi suretiyle TCK"nın 51/7. maddesine, denetim süresinin iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının bildirilmemesi suretiyle TCK"nın 51/8. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "100 GÜN", "83 GÜN" ve "1660 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi, hükmün ilgili kısmına “TCK"nın 52/2 gereğince” ibaresinin yazılması TCK 53 maddenin uygulanmasına ilişkin kısmın hükümden çıkarılması, hükmün TCK"nın 51/7. maddesine ilişkin kısmında yer alan “aynen” kelimesinin çıkartılarak yerine “kısmen veya tamamen” ifadelerinin, ayrıca TCK"nın 51/8. maddesi gereğince “Denetim süresinin iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılamayacağına” cümlesinin eklenmesi, suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.