Esas No: 2002/95
Karar No: 2002/93
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2002/95 Esas 2002/93 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2002/95 E. , 2002/93 K.- 2247 SAYILI YASA’NIN 10. MADDESINDE ÖNGÖRÜLEN YÖNTEME UYGUN BULUNMAYAN BAŞVURUNUN , AYNI YASA’NIN 27. MADDESI UYARINCA REDDİ GEREKTIĞI
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 10
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı :G.T. Vekili :Av. A. B.S. Davalı :Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü O L A Y :Davacı vekili, müvekkilinin Kd. Utğm. rütbesinde iken şehit olan eşinden dolayı birinci derece harp malüllüğü aylığı almakta iken, 5434 sayılı Yasa’ya 4567 sayılı Yasa ile eklenen Ek 77. madde uyarınca yapılan emsal uygulaması sonucunda aylığın Kıdemli Albay rütbesi emsaline yükseltildiğini, ancak bu rütbe için öngörülen makam tazminatının verilmediğini öne sürerek, makam tazminatı ödenmesi için yapılan başvurunun Emekli Sandığınca reddine ilişkin işlemin iptali ile Eylül 2000 ayından itibaren birikmiş makam tazminatı tutarlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle, 14.3.2002 gününde askeri idari yargı yerinde dava açmıştır. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 22.5.2002 gün ve E:2002/388, K:2002/466 sayı ile, Anayasa’nın 157. ve 1602 sayılı Yasa’nın 20. maddelerine göre AYİM’in bir davaya bakabilmesi için idari işlemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesinin gerektiği; olayda, davacının asker kişi eşinden dolayı aldığı harp malüllüğü aylığına ilişkin işlemin asker kişiyi ilgilendirmesi koşulu gerçekleşmiş ise de, dava konusu işlem hizmet karşılığı saptanan bir ödemeyle ilgili olmayıp, sosyal güvenlik esaslarına göre verilen ek ödemeye ilişkin bulunduğundan işlemin askeri hizmete ilişkin bulunması koşulunun gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın görüm ve çözümünde genel idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, yasa yoluna başvurulmayarak kesinleşmiştir. Davacı vekili, bu kez, aynı istekle, 25.6.2002 gününde genel idari yargı yerinde dava açmış; dava dilekçesinde ayrıca, esasen davada AYİM’in görevli olduğunu ileri sürerek görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesini istemiştir. ANKARA 2. İDARE MAHKEMESİ; 27.6.2002 gün ve E:2002/1002 sayı ile, olayda, harp malüllüğü aylığı almakta olan davacıya sosyal güvenlik esaslarına göre verilecek ek ödemeye dair işlemin askeri hizmete ilişkin bulunması koşulu gerçekleşmediğinden davanın görüm ve çözümünün genel idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle, davacı vekilinin görev itirazını reddederek görevlilik kararı vermiştir. Davacı vekilinin, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması isteğini içeren dilekçesi üzerine, dava dosyası AYİM Başsavcılığına gönderilmiştir. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ BAŞSAVCISI; Davacının, asker kişinin özlük haklarına ilişkin isteminin askeri hizmete ilişkinlik koşulunu da sağladığı ve 1602 sayılı Yasa’nın 20,22,23 ve 24. maddelerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu davanın çözümünün AYİM’in görevine girdiği ve bu nedenle İdare Mahkemesi’nin görevlilik kararının kaldırılmasının gerektiği gerekçesiyle, askeri idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmış olup, 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesine göre görev konusunun incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesi’nden istemiştir. Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısı’ndan düşüncesi istenilmiştir. DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Uyuşmazlıkta, AYİM İkinci Dairesi’nce verilen ve kanun yoluna başvurulmayan görevsizlik kararı üzerine açılan dava, İdare Mahkemesince yürütülmekte olup, davacı vekilinin bu davanın AYİM’in görevine girdiği yolundaki itirazı nedeniyle verilen görevlilik kararına dayanılarak 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesine göre görev uyuşmazlığı çıkarılmasına olanak bulunmadığı; davada AYİM’in görevli olduğunu öne süren davacı vekilinin, AYİM İkinci Dairesi’nce verilen görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurma olanağı varken, bu yola başvurmayarak İdare Mahkemesinde açtığı davada görev itirazında bulunma hakkının varlığından da sözedilemeyeceği; belirtilen nedenlerle, AYİM Başsavcılığınca yapılan başvurunun reddi gerektiği yolunda düşünce vermiştir. İNCELEME VE GEREKÇE :Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler: Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Ayla ALKIVILCIM, Ertuğrul TAKA ve Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR’ün katılımlarıyla yapılan 23.12.2002 günlü toplantısında, Raportör- Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun Yasa’da öngörülen yönteme uygun bulunmayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ile AYİM Başsavcısının askeri idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve Danıştay Başsavcısının başvurunun usul yönünden reddi gerektiğine ilişkin düşünce yazıları ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN’ın usul yönünden, AYİM Savcısı Mustafa OKŞAR’ın ise esas yönünden başvurunun reddi gerektiği yolundaki açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: USULE İLİŞKİN İNCELEME : 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 10. maddesinin birinci fıkrasında, “Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan Yasa hükmü ile, belirtilen yargı mercilerinden birinde açılmış olan bir davanın görülmesi sırasında yapılan görev itirazının reddi üzerine, ilgili Başsavcı tarafından, görevli bulunduğu kendi yargı düzeninin görev alanına vaki müdahalenin önlenebilmesini sağlamak için konunun Uyuşmazlık Mahkemesi’ne götürülmesi suretiyle davanın henüz başlangıç safhasında iken görev sorununun çözüme kavuşturulması amaçlanmıştır. Nitekim, 2247 sayılı Yasa Tasarısı Gerekçesinin 10. madde gerekçesinde, “Uyuşmazlık çıkarma, yürürlükte bulunan kanunun getirdiği bir yeniliktir. Görülmekte olan bir davanın görev uyuşmazlığını, bu safhada halletmek imkânını verir. Bu madde ile uyuşmazlık çıkarma adli, idari ve askeri yargıya teşmil edilmiştir. Bu yetki, yargı merciince görev itirazının reddi üzerine, kanun yararına olarak, uyuşmazlığın konusuna göre ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü tarafından kullanılacaktır. Bu suretle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının kabul ettiği adli, idari ve askeri yargı mercilerinin ayrılığı prensibinin ihlâli ve ayrı tanzimlere tabi tutulan adli, idari ve askeri yargı mercilerinin yekdiğerinin görev hudutlarına tecavüzleri önlenmiş olacaktır.” denilmiştir. Buna göre, ortada henüz açılmış bir dava ve bu davada bir yargı merciince verilmiş görevlilik kararı bulunması; diğer bir ifadeyle, yararına görev itirazında bulunulan yargı merciince aynı davada görevsizlik kararı verilmemiş olması gerekeceği açıktır. Olayda, uyuşmazlığa konu edilen İdare Mahkemesi’nin görevlilik kararından önce, AYİM İkinci Dairesi’nce tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada verilmiş ve kesinleşmiş bir görevsizlik kararının bulunması karşısında, genel idari yargı yerince askeri idari yargının görev alanına müdahalede bulunulduğundan sözetmek olanaksızdır. Öte yandan, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen olumsuz görev uyuşmazlığının oluşabilmesi için tarafları, sebebi ve konusu aynı olan davada en az iki yargı merciince kendilerini görevsiz görerek verilmiş ve kesinleşmiş görevsizlik kararlarının bulunması; 17. maddesinde öngörülen olumlu görev uyuşmazlığının doğabilmesi için ise, yine tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada en az iki yargı merciince kendilerini görevli sayan kararlar verilmesi; 19. maddeye göre yargı mercilerince Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulabilmesi için de, daha önce diğer yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine aynı davada kendisinin de görevsiz bulunduğu ve görevsizlik kararı veren yargı merciinin görevli olduğu kanısına varılması; 20. madde uyarınca görev uyuşmazlığı çıkarılmasında, temyiz incelemesi yapan yüksek mahkeme tarafından Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulması, gerekmekte olup, incelemeye konu olan askeri idari yargı yerinin görevsizlik kararı üzerine genel idari yargı yerince aynı davada verilen görevlilik kararı nedeniyle, anılan maddelerde düzenlenen görev uyuşmazlığı türlerinden biri de oluşmamıştır. Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen yönteme uygun bulunmayan başvurunun, aynı Yasa’nın 27. maddesinde yer alan “ Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder.” kuralı uyarınca reddi gerekmektedir. SONUÇ : 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen yönteme uygun bulunmayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 23.12.2002 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.