Esas No: 2022/15125
Karar No: 2022/15001
Karar Tarihi: 23.11.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/15125 Esas 2022/15001 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/15125 E. , 2022/15001 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 12. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞLETME DÜZEYİNDEKİ YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yetki tespitine itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 25.02.2021 tarihli ve 477527 sayılı işyeri yetki tespiti yazısının müvekkili Şirket tarafından 03.03.2021 tarihinde tebliğ alındığını, ... Sendikasının müvekkili Şirket işletmesinde yetkili sendika olduğuna dair itirazların ve işbu dava dilekçesinin 08.03.2021 tarihinde ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğüne verildiğini, davalı ... Sendikasının yetki tespiti talebi ile Bakanlığa müracaat ederken kendisinde mevcut üyelik fişleri ve kayıtlarını başvurduğu tarihten itibaren üç ... günü içinde müvekkili Şirkete vermesi gerekirken liste/belge göndermediği ve mevzuata uymadığını, müvekkili Şirket çalışanlarının ... Sendikasına üye sayısının iddia edildiği kadar olmadığını, bu sebeple işletme yetki tespitini kabul etmediklerini, ... Sendikasınca 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesi uyarınca sayısal çoğunluğun sağlanamadığını, kanunun açık hükmüne rağmen sendika üyesi olan ve üyelik işlemlerini sonlandırmayan çalışanları dahi kendi bünyesinde göstermeye çalıştığını, 6356 sayılı Kanun’un 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği bir kısım üyeliklerin geçersiz olduğunu, çalışan işçilerin sendika üyelik bilgilerinin ve üyelik saatlerini gösteren ayrıntılı kayıtların celbi ile durumun tespiti gerektiğini, Şirkette Şubat ayı da dâhil gerek kendi isteği gerekse Şirket tarafından ahlak ve iyiniyet kurallarına uyulmaması sebebiyle işten çıkarılanlar olduğunu, tespit yapılırken bu durumun dikkate alınmış olduğunu, sağlık ve Covid-19 sebebiyle ücretli veya ücretsiz izinli olan ancak işyeri kayıtlarında, dönem bordrolarında gözükmediği hâlde fiili olarak çalışan işçiler olduğunu, davalı Bakanlığın yazısında müvekkili Şirketin çalışan sayısı 117 olarak gözükmekte ise de tüm çalışanların sayısının toplamda 150 kişi olduğunu, müvekkili Şirketin çalıştığı bölüm itibarıyla yapılan işkolu tespitinin de yanlış olduğunu, davalı Sendika ile müvekkili Şirketin işkolu aynı olmadığından toplu ... sözleşmesi yapmak için yetkili olmadığını iddia ederek davalı Aile, Çalışma ve Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen 25.02.2021 tarihli olumlu yetki tespiti belgesinin iptaline ve davalı ... Sendikasının müvekkili Şirket işletmesinde yetkisiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; ... Sendikasının davacı Firma (05 No.lu dokuma, hazır giyim ve deri işkolunda faaliyet gösteren) işyerlerinde toplu ... sözleşmesi yapmak için 23.02.2021 tarihinde başvuruda bulunması üzerine 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince e-Devlet kapısı üzerinden yapılan üyelik işlemleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna (...) yapılan işçi bildirimleri doğrultusunda alınan dökümlerde başvuru tarihi itibarıyla söz konusu işyerlerinde 117 işçinin çalıştığının, bunlardan 63 işçinin ... Sendikasına üye olduğunun tespit edildiğini ve buna ilişkin yetki yazısının taraflara gönderildiğini, 23.02.2021 tarihli ve 477527 sayılı yetki tespiti yazının davacıya 03.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, itiraz dilekçesinin görevli makam ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğüne 08.03.2021 tarihinde 6356 sayılı Kanun’un 41 inci maddesinin yedinci fıkrası ve 42 nci maddeleri doğrultusunda işlem yapıldığını, sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerin kanuni süresi içinde ...’ya yapılmayanların yetkili işçi sendikası tespitinde dikkate alınmayacağını, çalışan ve sendikalı işçi sayısı hesabında, sendikanın yetki tespit başvuru tarihinin esas alınarak yetki tespiti işleminin gerçekleştirildiğini, İşkolları Yönetmeliği'nin 4 üncü maddesine göre işkolunun Bakanlıkça belirlendiğini ve Resmî Gazete'de yayımlandığını, bu tespite karşı 6356 sayılı Kanun'un 5 inci maddesine göre kararın yayımı tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açılabileceğini, ancak Kanun'un 5 inci maddesinde belirtildiği üzere yeni bir toplu ... sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliğinin bir sonraki dönem için geçerli olduğunu, işkolu tespiti talebi ve buna ilişkin açılan davaların yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici mesele sayılmayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesine göre itiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itirazın incelenmeksizin reddedilmesi gerektiğini, işçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkemenin 6 ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlayacağını, davanın yetki işlemlerini durdurarak işyerindeki işçilerin anayasal haklarını kullanarak toplu ... sözleşmesi yapma haklarını engellemek amacıyla açıldığını ve dava açma hakkının kötüye kullanıldığını, buna ilişkin emsal mahkeme kararlarını dosyaya sunduklarını, Bakanlığın, davacı Şirket tarafından ...’ya bildirilen işçi bildirimleri ve listelerine göre gerekli tespiti yaptığını, dava dilekçesinde işyerinde sigortasız çalışanların bulunduğunun bildirilmesinin davacı Şirketin kanuna aykırı davrandığının açık itirafı olduğunu ve itibar edilmemesi gerektiğini, Bakanlığın işkolu tespitine ilişkin aleyhe bir tespit ve açılmış bir dava bulunmadığını, resmî kayıt ve belgelere göre işyerinde yetki tespit başvurusu tarihi olan 19.02.2021 tarihi itibarıyla işyerinde toplam 117 işçi bulunduğunu, bu işçilerin 63’ünün de müvekkili Sendika üyesi olduğunu, 31.01.2021 tarihli ve 31381 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan en son işkollarındaki işçi sayıları ve sendikaların üye sayılarına ilişkin Ocak 2021 istatistiğine göre müvekkili Sendikanın 5 sıra No.lu tekstil işkolundaki toplam işçilerin 47.611’ini üye yaptığını ve Kanun'un aradığı 51’lik işkolu barajını aşacak şekilde %3,9’luk üye oranına sahip olduğunu, Bakanlığın yetki tespit kararına davacı Şirket tarafından yapılan itirazın hakkın kötüye kullanımı niteliği taşıdığını, Anayasa, uluslararası sözleşmeler ve 6356 sayılı Kanun ile tanınan sendikal hak ve özgürlükleri engellemeye, toplu ... sözleşmesi sürecini uzatmaya matuf ve art niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 14. ... Mahkemesinin 07.12.2021 tarihli ve 2021/62 Esas, 2021/311 Karar sayılı kararıyla başvuru tarihi itibarıyla davacı Şirketin 115 işçisinin 55'inin davalı ... üyesi olması karşısında %40 üye sayısına (115x0,40=46) ulaşılması şartı sağlandığından davalı Bakanlıkça yapılan tespitin usul ve kanuna uygun olduğu ve davacı tarafın tespite ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.03.2022 tarihli ve 2022/476 Esas, 2022/445 Karar sayılı kararıyla Bakanlık tarafından her ne kadar davalı işletmedeki işçi sayısı 117 olarak belirlenmiş ise de ... kayıtları incelendiğinde sendika üyesi olan 2 işçinin (... Gürsoy ve Emin ... Ay) başvuru tarihinden önce 22.03.2021 tarihinde işten ayrıldıkları anlaşılmakla 23.02.2021 yetki tespiti başvuru tarihi itibarıyla davacı Şirketin toplam işçi sayısının 115 olduğu, yine dosya içeriğine göre yetki tespiti için başvuru tarihinden önceki 4 günlük süreçte (19.02.2021 ila 23.02.2021 tarihleri arasında) 6 işçinin davalı Sendika üyeliğinden çekildiğinin görüldüğü, ancak sendika üyeliğinden çekilme durumunda, üyeliğin bir ay daha devam edeceği hususunun tartışmasız olduğu gibi kanuni düzenlemenin de yoruma yer bırakmayacak şekilde açık olduğu; somut uyuşmazlıkta, 6 işçinin 19.02.2021-23.02.2021 tarihleri arasında sendika üyeliğinden çekildiği ve Mahkemece aksi yönde değerlendirme yapılmış ise de 6356 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre bir aylık sürenin son günü dikkate alındığında 6 işçinin başvuru tarihinde sendika üyeliğinin devam ettiğinin tartışmasız olduğu, bu kapsamda, davalı İşletmedeki davalı Sendika üye sayısının (sendika üyesi 2 işçinin işten ayrılması nedeniyle 61) şirketteki toplam işçi sayısına (115) oranlanmasıyla %53,04 oranına ulaşılmakla, davalı Sendikanın toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığına yönelik Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının dava konusu yetki tespit kararında bir hata bulunmadığı, her ne kadar Mahkemece oran farklı tespit edilmiş olsa da sonuç değişmeyeceğinden, Mahkemenin davanın reddine dair kararının isabetli bulunduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.....2022 tarihli ve 2022/6293 Esas, 2022/6907 Karar sayılı bozma ilâmında İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirildiğine göre Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken anılan hükme aykırı şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6 işçinin 19.02.2021-23.02.2021 tarihleri arasında sendika üyeliğinden çekildiği, Mahkemece aksi yönde değerlendirme yapılmış ise de 6356 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre bir aylık sürenin son günü dikkate alındığında 6 işçinin başvuru tarihinde sendika üyeliğinin devam ettiğinin tartışmasız olduğu; bu kapsamda, davalı İşletmedeki davalı Sendika üye sayısının (sendika üyesi 2 işçinin işten ayrılması nedeniyle 61) Şirketteki toplam işçi sayısına (115) oranlanmasıyla %53,04 oranına ulaşılmakla, davalı Sendikanın toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığına yönelik Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının dava konusu yetki tespit kararında bir hata bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili Şirket çalışanlarının davalı Sendikaya üye sayısının hükme esas alınan bilirkişi raporundaki kadar olmadığını, davalı Sendikanın, sendika üyesi olan ve üyelik işlemlerini sonlandırmayan çalışanları dahi kendi bünyesinde göstermeye çalıştığını, 6356 sayılı Kanun'un 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasının açık hükmü gereği davalı Sendikanın irade fesadı ile kendisine üye gösterdiği bir kısım çalışanların üyeliklerinin geçersiz olduğunu, işbu durumun tespit edilebilmesi için müvekkili Şirkette çalışan ve davalı tarafından üye olduğu bildirilen çalışanların, davalı Sendikadan ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından üyelik tarih ve saatlerini gösterir bilgi ve belgelerin ayrı ayrı getirtilmesi gerekirken Mahkemenin bu hususa ilişkin hiçbir inceleme ve araştırma yapmadığını, üye olduğu iddia edilen işçilerin diğer Sendikalara üyeliklerinin araştırılması ve söz konusu sendika üyeliklerinin bitmiş olması hâlinde biten üyeliğin usulüne uygun bitip bitmediğinin araştırılması gerektiğini, sendika üyesi işçilerin müvekkili Şirketten istifa etmiş olup müvekkili Şirkette sendikalı çalışan kalmadığını, işbu durumun da ...'ya müzekkere yazılarak teyit edilmesi, akabinde bilirkişiden ek rapor alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasnı talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, olumlu yetki tespitine itiraza ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Toplu ... sözleşmesi kavramı Anayasa'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. Toplu ... sözleşmesi yetkisi ise toplu ... sözleşmesi ehliyetine sahip olan kişi veya kuruluşların mevzuatta öngörülen şartları sağlaması durumunda toplu ... sözleşmesi yapabilme yetkisi olarak ifade edilebilir.
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir :
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
5. Yine aynı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
6. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.