Esas No: 2022/14717
Karar No: 2022/14998
Karar Tarihi: 23.11.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/14717 Esas 2022/14998 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/14717 E. , 2022/14998 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞLETME DÜZEYİNDEKİ YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın yetkisizlik sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlık tarafından müvekkili Şirkete tebliğ edilen yetki tespit yazısında, başvuru tarihi olan 13.04.2022 itibarıyla, müvekkili Şirkette çalışan işçi sayısının 386, davalı Sendikaya üye sayısının da 206 olduğu ve kanunun aradığı gerekli çoğunluğu sağlamış olması nedeniyle sendikaya işletme toplu ... sözleşmesi yapma yetkisi verildiğinin belirtildiğini, ancak yapılan tespitin usul ve kanuna aykırı olup yetkinin iptali gerektiğini, başvuru tarihi itibarıyla Bakanlığa bildirilen çalışan sayısının hatalı olduğunu, müvekkili Şirkete ait işyerleri, entegre kanatlı et üretim organizasyonu içinde tek bir işyeri niteliği taşıdığından işletme toplu ... sözleşmesi yetkisi verilmiş olmasının hatalı olduğunu, Şirketin organizasyon şemaları incelendiğinde davaya konu işyerlerinin tamamının tüm ... ... Şirketinin Genel Merkezinden tek elden yürütüldüğünü, müvekkili Şirketin tüm işyerleri için işe alım ve işten çıkarmaların merkez tarafından yapıldığını, Şirketin ticari anlaşmalarının merkez tarafından imzalanarak müşterilerin merkez tarafından tayin edildiğini, muhasebe, insan kaynakları birimlerinin merkezde yer aldığını, müvekkili Şirkete ait işyerlerinde üretimin tek bir işyerinde başlayıp bitmediği işyerlerinin birlikte faaliyet göstererek müvekkili Şirketin ticari faaliyetini gerçekleştirmek için birbirini tamamladığını iddia ederek davalı Sendika lehine yapılan yetki tespitinin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın yetki yönünden dava şartı noksanlığı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiğini, davacı vekilince ... Sosyal Güvenlik Kurumu (...) sicil numaralı işyerinin kapatıldığı, ... ve ... ... sicil numaralı işyerlerinin ise yetki tespitine dâhil edilmesi gerekirken yetki tespitinde yer almadığının iddia edildiğini, ... ... sicil numaralı işyerinin 31.03.2022 tarihinde Kanun kapsamından çıkarıldığını ve bu nedenle yetki tespitine dâhil edilmediğinin tespit edildiğini, bu işyerinin yetki tespitine dâhil edilmesinin işçi sayısını etkilemeyeceğini, işletmenin yetki tespitine dâhil edilen 18 işyeri bulunduğunu ve bu nedenle bir işyerinin dâhil edilip edilmeyeceğinin araştırılmasının sonucu değiştiremeyeceğini, 1395340.035 ... sicil numaralı işyeri ise davacının iddia ettiğinin aksine yetki tespitinde yer aldığını, ... ... sicil numaralı işyerinin de İşkolları Yönetmeliği'nin 15 sıra numaralı Taşımacılık işkolunda yer alması nedeniyle işletme yetki tespitine dâhil edilmesinin mümkün olmadığını, yetki tespitinde işçi sayıları göz önünde bulundurulduğunda bir işçinin üye olup olmamasının sonucu değiştirmeyeceğini, bu nedenlerle davacının bu yöndeki itirazları yerinde olmadığını savunarak haksız ve mesnetsiz açılan davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini, aksi hâlde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı Sendika vekili; davanın yetkili Mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin ... ... Mahkemesi olduğunu, müvekkili Sendikaya Bakanlık tarafından verilen olumlu yetki tespit kararının işletme düzeyinde verildiğini, davacı işverence alınan işletme olumlu yetki tespiti kararında da belirtildiği üzere davacı işverenin merkez adresinin Bornova/... olduğunu, bu nedenlerle dosyanın ivedilikle yetkili ... ... Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı işverenin merkez adresinin ... olduğu, dolayısıyla davalı Sendikanın yetkili mahkemeyi de belirtmek suretiyle süresi içerisinde sunduğu yetki itirazının yerinde olduğu, Mahkemelerinin davaya bakmakla yetkili olmadığı, davanın ... ... Mahkemesinde görülmesi gerektiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, "Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE," karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yargılamaya konu işyerlerinden Bandırma ... İşletmesi, ... Mh. ... Sk. ... Mevkii No:278 ... adresinde faaliyet gösterdiğini, tespite konu işyerinin ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğüne bağlı olması sebebiyle ... ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı sendikanın davacı Şirket hakkında 13.04.2022 tarihli işletme yetki tespiti başvurusu üzerine davalı Bakanlığının 21.04.2022 tarihli olumlu yetki tespit yazısı ile başvuruda bulunan Sendikanın işletme düzeyinde toplu ... sözleşmesi yapma hakkını haiz olduğunun belirlendiği, davacı Şirketin işletme merkezinin ...'de bulunduğu, işletmesel düzeyde yapılan tespitlerde kesin yetki kuralı gereği yetkili mahkeme işletme merkezinin bağlı bulunduğu yerdeki mahkeme olacağından Mahkemece verilen yetkisizlik kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yetki tespitine itirazın yapıldığı Mahkemenin yetkili olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın "Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
6. 6356 sayılı Kanun'un "Görevli ve yetkili mahkeme" başlıklı 79 uncu maddesinin birinci fıkrası ise şu şekildedir:
"Bu Kanunun uygulanmasından ... uyuşmazlıklar ... davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görülür. Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından ... uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir."
7. Anılan Kanun’un "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde de görevli makamın; işyeri toplu ... sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu ... sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu ... sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu ... sözleşmesi için ise Bakanlığı ifade edeceği açıklanmıştır.
8. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) “Kötüniyetle temyiz” kenar başlıklı 368 inci maddesinin birinci fıkrasında “Temyiz talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşılırsa Yargıtay'ca 329 uncu madde hükümleri uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
9. 6100 sayılı Kanun’un "Kötüniyetle veya haksız dava açılmasının sonuçları" kenar başlıklı 329’uncu maddesinin ikinci fıkrası şu şekildedir:
“...Kötüniyet sahibi davalı veya hiçbir ... olmadığı hâlde dava açan taraf, bundan başka beşyüz ... Lirasından beşbin ... Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkûm edilebilir. Bu hâllere vekil sebebiyet vermiş ise disiplin para cezası vekil hakkında uygulanır.”
10. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Dairemizce ikinci olarak davacı temyizinin kötüniyetli olup olmadığı hususu ele alınmıştır.
Yukarıda ilgili hukuk kısmında yer verilen 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yetki tespiti ve toplu görüşme sürecine dair sürecin bir çoğunda kesin ve düzenleyici süreler öngörülmüştür. Kanun koyucunun amacının, toplu ... sözleşmesinin en kısa sürede imzalanması ve işçilerin toplu ... sözleşmesinde kararlaştırılacak haklarına kavuşmaları olduğu gözetildiğinde kesin ve düzenleyici süreler aracılığı ile toplu ... sözleşmesinin ivedi şekilde imzalanmasının amaçlandığı ifade edilebilir. Ayrıca yetki tespitine itirazın somut deliller veya olgulara istinaden yapılması gerektiğine dair hükmün de aynı amacın gerçekleşmesi için düzenlendiği şüphesizdir.
4. Yine, 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinde yetki tespitine itirazın, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durduracağının açıkça düzenlemesi de yetki tespitine itirazın ivedi şekilde sonuçlandırılması gerektiğini gösteren açık düzenlemelerdendir.
5. Bu genel açıklamalar ışığında davacının temyiz başvurusunun kötüniyetli olup olmadığının değerlendirilecek olursa somut uyuşmazlıkta; işletme toplu ... sözleşmesi yetki tespitine itiraz edildiğinden 6356 sayılı Kanun’un 79 uncu ve 2 nci maddeleri gereğince kesin yetkili mahkemenin, işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu yer olan ... ... Mahkemesi olduğu açıktır. Mevzuatın emredici hükümlerine göre yetkili mahkemenin ... ... Mahkemesi olduğu da Bölge Adliye Mahkemesi kararında tereddüde mahal verilmeksizin gerekçelendirilmiştir.
6. Hâl böyle olmakla birlikte ivedi şekilde sonuçlandırılması gereken yetki tespitine itiraz istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta, açık bir şekilde mahkeme yetkisiz olmasına rağmen davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması kötüniyetlidir. Davacı vekilinin temyizi kötüniyetli olduğundan 6100 sayılı Kanun'un yukarıda belirtilen 329 uncu maddesinin ikinci fıkrasının eldeki uyuşmazlığa tatbiki gerekir.
7. Bu açıklamalara göre davacı vekili tarafından temyiz talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşıldığından davacının, 4.000,00 TL disiplin para cezasına mahkum edilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
2. 6100 sayılı Kanun'un 368 inci maddesi yollaması ile 329 uncu maddenin ikinci fıkrası gereğince davacının 4.000,00 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA, para cezasının infazının İlk Derece Mahkemesince sağlanmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.