Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2883 Esas 2015/3781 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2883
Karar No: 2015/3781
Karar Tarihi: 08.09.2015

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2883 Esas 2015/3781 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, katılana ait şirkette finans ve ön muhasebe işlerinden sorumlu olarak sigortalı işçi sıfatı ile çalışırken, şirkete ait banka hesaplarından kendi adına para çekmek ve kendi hesabına havale yapmak suretiyle uhdesinde tuttuğu anlaşıldı. Mahkeme, sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine hükmetti ve mahkum etti. Ancak, mahkumiyet kararında yasal hatalar belirlendi. Sanığın zincirleme suç hükümleri uygulanmadı, adli para cezası alt sınırının üzerinde belirlendi ve mahkumiyet kararında adli para cezasına çevrilen miktarın kanun maddesi belirtilmedi. Bu nedenle, müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülerek hüküm bozuldu. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK 43/1 (zincirleme suç hükümleri), 1412 sayılı CMUK 321 (hüküm bozma) ve 5320 sayılı Kanunun 8/1 (mahkeme kararlarının hukuka uygunluğu).
23. Ceza Dairesi         2015/2883 E.  ,  2015/3781 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Katılana ait şirkette finans ve ön muhasebe işlerinden sorumlu olarak sigortalı işçi sıfatı ile çalışan sanığın, şirkete ait banka hesaplarından kendi adına para çekmek ve kendi hesabına havale yapmak suretiyle uhdesinde tuttuğu anlaşıldığından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak ;
    1- Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 200 gün olarak tayin edilmesi,
    3- Sanığa verilen mahkumiyet hükmünde belirlenen gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Hemen Ara