Esas No: 2021/5591
Karar No: 2022/4121
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5591 Esas 2022/4121 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/5591 E. , 2022/4121 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, arsa sahibi olan davacı ile davalı arasında...Mahallesi 27086 ada 1 parsel üzerinde inşaat yapılması için 03/11/2011 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre inşaatın ruhsat tarihinden sonra 19 ay içinde iskan izni alınmış olarak teslim edileceğinin belirlendiğini, davalının taşınmazlarının 2/5/2014 tarihinde teslim edildiğini, teslimin sonunda yapılan tespit sonucu 17.764,22 TL için Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2014/15763 Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının bedelin kendisine ödenmediği yönündeki iddiasının yerinde olmadığını, tüm bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına %20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; arsa sahibinin iddia ettiği eksiklik ve özürlerin normal bir muayenede hemen farkedilebilecek açık ayıplardan olduğunu, davacının tespit tarihinden çok önce taşınmazları teslim aldığını ve emlakçıya verdiğini, davacının kendilerine bu zamana kadar herhangi bir ayıp ihtarında bulunmadığını, davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği imalatların hiçbirisinin sözleşme kapsamında yapımı kararlaştırılan şeyler olmadığını, inşaatın iskan ruhsatının alındığını, ortak yerler için istenen bedelin, sebepsiz zenginleşmeye sebep olacağından istenemeyeceğini, sözleşmenin karma sözleşme olduğundan nefaset farkının istenemeyeceğini, talep edilen alacağın likit bir alacak olmadığını ve yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini belirtmiş ayrıca, yüklenicinin, arsa sahibinin emir ve talimatı ile sözleşme dışı ilave iş ve imalatlar yaptığını, sözleşmenin 7.2. maddesine göre dairelere ödenecek iskan ruhsatı harçları, veraset ve intikal vergileri ve emlak vergilerinin, davacı arsa sahibine ait olmasına rağmen yüklenici tarafından ödendiğini, davacı-karşı davalının itirazlarının yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, haksız çıkmaları halinde davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, fazlaya ilişin haklar saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL giderlerin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkemece asıl davada 10.701,45 TL alacak üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatı isteminin reddine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Anılan hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2018/5748 E. 2019/731 K. 21.02.2019 günlü kararı ile tarafların sair temyiz itirazlarının reddi ile yüklenicinin tapu devrine ilişkin masraflarının, arsa sahibinin eksik ve ayıplı işlere ilişkin itirazlarının araştırılması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince bozmaya uyularak yapılan inceleme neticesinde asıl davada takibin 15.662,49 TL asıl alacak üzerinden devamına, karşı davanın ise 7.100,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı-karşı davacı yüklenicinin tüm, davacı-karşı davalı arsa sahibinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Asıl dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kira tazminatı ile ayıplı ve eksik iş bedelinin tazmini için başlatılan icra takibine itirazın iptali, karşı dava fazla imalat bedeli ile arsa sahibine düşen masrafların tazmini istemlerine ilişkin olup davacı-karşı davalı arsa sahibi, davalı-karşı davacı yüklenicidir.
1086 sayılı HUMK'nın yürürlükte olduğu dönemde çıkartılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; Yargıtayın bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hukuka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında, hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup, kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK'da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de, bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur.
Bu açıklamalar kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesi ilk kararında, yüklenicinin fazla imalat bedeli ve arsa sahibine düşen masraf bedellerinin tazmini taleplerine ilişkin karşı davasının reddine karar vermiş, bozma ilamı ile taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile arsa sahiplerinin eksik ve ayıplı iş itirazlarının ve yüklenicinin tapu masraflarına ilişkin talebinin araştırılması gerektiği belirtilmiştir. İlk derece mahkemesince bozma ilamına uyulmuş olmakla bozma kapsamı dışında kalan yüklenicinin fazla imalat bedeline ilişkin taleplerinin reddine dair verilen hüküm kesinleşmiştir. Davalı-karşı davacı yüklenicinin fazla imalat bedeline ilişkin talebi Yargıtay bozma ilamı kapsamında kalmış olmakla davalı-karşı davacı yüklenici lehine usuli müktesap hak teşkil ettiğinden bu talep yönünden kabul kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı yüklenicinin tüm, davacı-karşı davalı arsa sahibinin sair temyiz itirazlarının reddine, davacı-karşı davalı arsa sahibinin diğer temyiz itirazlarının (2) numaralı bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, davacı-karşı davalı ...'dan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı-karşı davacı ... İnş.Vag. Bil. Taha. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.