Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5512 Esas 2022/4122 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5512
Karar No: 2022/4122
Karar Tarihi: 14.09.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5512 Esas 2022/4122 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/5512 E.  ,  2022/4122 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki katılma yolu ile davalı-karşı davacılar ve davacı-karşı davalı vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasında Çorum 2. Noterliği'nce 06/05/2011 tarih ve 011794 sayı ile yapılan düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davacı yüklenicinin, davalılara ait Çorum ili, Merkez ilçesi, Çepni Mah. hudutlarında kain ve tapunun 24 hafta, 313 ada, 23 parselde bulunan taşınmaz üzerinde bir bodrum, bir zemin ve bir normal katlı bina inşa edip teslim etmeyi yüklendiğini, davacının inşaata karşılık bir para almadığını, buna karşılık arsa sahiplerinin inşaat tamamlandıktan sonra 100 hisse üzerinden yarısını (%50) davacıya vereceklerini sözleşmede belirttiğini, sözleşmedeki koşullara uygun olarak yapının tamamlandığını ve Ankara 2 nolu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 08/07/2014 tarihli kararı ile bitirildiğini, davacının davalılarla görüşme yapmasına rağmen, 1/2'lik tapu devrinin yapılmadığını, davacının inşaatı tamamlamasına rağmen arsa sahiplerinin inşaatın kabule zorlanamayacak ölçüde kusurlu ve sözleşmeye tamamen aykırı olması sebebi ile sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiğini, inşaatın tamamen sözleşme şartlarına uygun olarak yapıldığını, açık ya da gizli herhangi bir ayıbın da mevcut olmadığını belirterek binanın 1/2'sinin davacı yüklenici adına tescilini, uğranılan bütün zararların giderilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; yüklenicinin sözleşme hükümlerine göre hareket etmediğini, ortada objektif veya subjektif imkansızlık halleri varsa araştırılması gerektiğini, sözleşme hükümlerine aykırı proje hazırlandığını ve arsa sahiplerinin muvafakatı alınmadan bu hali ile işe başlandığını, sözleşmede müştemilat için bir bodrum, bir zemin ve birinci kattan ibaret yapılacak denmesine rağmen, ortada sadece bir zemin kattan ibaret müştemilat ve tarihi yapının yeniden inşaat edilmeyip yalnızca restore edilmiş halinin bulunduğunu, davacı yüklenicinin halen sözleşme konusu yapının anahtarını kendi uhdesinde tuttuğunu, teslime yanaşmadığını, gayrimenkulün 1/2'sinin tapu iptali ile adına tescilini isteyemeyeceğini, sözleşme hükümlerine bakıldığında; arsa sahiplerinin söz konusu parsel üzerindeki yapının aslına zarar verilmeden yeniden inşaasını taleple birlikte; ekinde bulunan müştemilata ilişkin bir bodrum, bir zemin ve birinci kattan oluşan bir eser meydana getirilmesini talep ettiklerini, sözleşmenin imzalanmasındaki esaslı unsurun bu husus olduğunu, davacı yüklenici tarafından alınmış herhangi bir yapı ya da kullanım ruhsatı bulunmadığını, yapının ve müştemilatının sözleşmeye uygun bir biçimde tadili ve yeniden inşaasının -aynen ifanın- mümkün olup olmadığı hususlarında arsa sahiplerinin uyarılmadığını, arsa sahiplerinin ortaya çıkan eseri bu hali ile kabule zorlamanın hak ve nefaset kurallarına göre mümkün olmadığını, arsa sahiplerinin de bu hali ile işin bittiğini kabul etmediklerini, yüklenicinin ağır kusurlu davranışları ile sözleşmeye tamamen aykırı hareket etmesi nedeniyle sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih haklarını kullandıklarına dair noter kanalı ile ihtarnameler gönderdiklerini, sözleşmede belirtilen vasıflarda tarihi eser konak ve müştemilat (dükkan) yeniden inşaa edilmeyip, yalnızca restore edildiğini, sözleşmenin aksine, öncesinde var olan bodrum katın toprak ve molozla doldurulduğunu, bu hali ile işyerinin değerinin de önemli ölçüde azaldığını, şimdilik arsa sahiplerinin uğradığı zararlara karşılık olmak üzere 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte yükleniciden alınarak arsa sahiplerine ödenmesini, yüklenicinin davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece asıl davanın 169.225,12 TL üzerinden kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesi başvurunun esastan reddine karar vermiştir. Davacı- karşı davalı yüklenici vekili temyiz, davalılar-karşı davacılar arsa sahipleri vekili katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalı-karşı davacılar arsa sahipleri vekilinin tüm, davacı-karşı davalı yüklenici vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davacı-karşı davalı yüklenicinin, davalı-karşı davacılar arsa sahipleri ile kurduğu ilişki nedeniyle davalıların mülkiyetindeki arsa üzerinde, davalıların yararına yaptığı imalat ile yenilenen taşınmazın bir değer kazandığı görülmekle imalat bedelinin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması yerinde olup, imalat bedelinin tamamına hükmedilmesi gerekirken yarı oranda hükmedilmesi hatalı olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı arsa sahipleri vekilinin tüm, davacı-karşı davalı yüklenici vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesinin 08.06.2021 tarih ve 2021/967 Esas, 2021/1193 Karar sayılı kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının temyiz eden davacı-karşı davalı yüklenici yararına BOZULMASINA, davacı-karşı davalı ...'dan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı-karşı davacılardan alınmasına, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara