Esas No: 2022/15130
Karar No: 2022/15605
Karar Tarihi: 30.11.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/15130 Esas 2022/15605 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/15130 E. , 2022/15605 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 12. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... ... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre dava tarihi itibarıyla ... sözleşmesinin son bulduğu anlaşılan işçinin açtığı somut davada; hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar davalı yönünden 12.614,37 TL olup bu miktar, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığından davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ... Kömür İşletmeleri (...) Genel Müdürlüğüne bağlı linyit kömür üretiminde faaliyet gösteren ... Teknik Elektrik Madencilik Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketinin (... Teknik Şirketi) çalışanı olduğunu, çalışmaya başladığı tarihten itibaren davalının asıl işçisi olmasına rağmen muvazaalı olarak alt işveren işçisi gibi gösterilerek haklarının kısıtlandığını, davacının işyerinde imzalanan toplu ... sözleşmesinin tarafı olan Maden-... Sendikasına üye olduğunu ve toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğini ... sürerek kıdem ve ihbar tazminatları farkları ile ücret farkı alacağı, ikramiye, prim, kömür yardımı, bedelsiz yemek iaşe bedeli, sabun ve aydınlatma bedeli, koruyucu madde ve giyim bedeli, sosyal yardım zammı, kuru katık bedeli, vardiya tazminatı ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin işi anahtar teslim ... olarak verdiğini, ihale makamı olan Kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, çalışanların emir ve talimatları ihaleyi alan firmadan aldıklarını, davacının Kurum işçisi olmadığını ve Kurumun tarafı olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmak istediğine dair bir talebi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. İhbar olunan ... Teknik Şirketi vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını müvekkilinin İdare tarafından açılan ihaleleri kazanarak kömür üretim işi yaptığını, davalı ile müvekkili Şirket arasındaki ilişkinin ihale usulü ile hizmet alımı işi olduğunu ve muvazaanın söz konusu olmadığını, davacının müvekkili Şirket çalışanı olduğunu, davacının Sendika ile müvekkili arasında imzalanmış olan toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını ve herhangi bir hak kaybının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının Maden-... Sendikasına üye olduğu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun ... olduğu, davalı Kuruma yazılan müzekkere cevabında davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediğinin; Maden-... Sendikasına yazılan müzekkere cevabında ise işçinin sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesi usulünün uygulanmadığının belirtildiği, buna göre davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davacının toplu ... sözleşmesinden ... alacak taleplerinin reddine; ancak davacı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) gereği ilave tediye alacağına hak kazandığından ilave tediye alacağının, ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine dair dosyaya herhangi bir bilgi, belge ve delil sunulmadığı gibi ihbar olunan firma tarafından davacı işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı anlaşıldığından fark ihbar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı Tarafın İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret alacaklarının hüküm altına alınması gerektiğini, toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanmak için imza tarihinde ... yerinde örgütlü sendikaya üye olmanın yeterli olduğunu, sendika üyeliğinin işverene bildirimi yükümlülüğünün toplu ... sözleşmesi imzalandığı tarihte sendika üyesi olmayıp sonradan üye olan işçiler için geçerli olduğunu, müvekkilinin dava konusu ettiği dönemin tamamında işyerinde örgütlü sendikaya dayanışma aidatı ödediğini, müvekkili ile birlikte çalışan arkadaşlarının önemli bir bölümünün toplu ... sözleşmesi farkları da dâhil yasal haklarına kavuştuğunu, toplu ... sözleşmesi farkları dışında dava konusu ettikleri ilave tediye ile sair alacaklarının da toplu ... sözleşmesi farkları dikkate alınarak hüküm altına alınması gerektiğini, davacının toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmamasının hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı düşeceğini, hükmün; harç, yargılama giderleri, vekâlet ücreti ve arabuluculuk ücretine ilişkin kısımlarında da hata bulunduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı Tarafın İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; muvazaa tespitine, husumete, zamanaşımına ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, işverenin asıl işverene göre gerek kullanılan teknoloji gerekse araç ve gereçler bakımından daha üstün olması gerektiğinin söylenemeyeceğini, muvazaa tespitinin hatalı olduğunu, davacının ilave tediye ücretine hak kazanmadığını, ilave tediyenin asgari ücret üzerinden çalışılan süreye göre belirlenmesi gerektiğini, fiilen çalışılan günlere göre kıstelyevm hesabı yapılması gerektiğini, brüt ücret üzerinden karar verilmesinin ve yürütülen faiz türü ile başlangıç tarihinin doğru olmadığını, yargılama gideri, harç ve vekâlet ile arabuluculuk ücretinin hatalı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına göre davalı Kurumun hizmetin yürütülmesine ilişkin teknolojik imkânları, araç, gereç ve ekipmanları itibarıyla alt işverenden daha üstün durumda olduğu, asıl işin alt işverene verilebilmesinin en önemli şartının verilen işin, işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olması şeklinde belirlenebileceği; ancak somut uyuşmazlık bakımından 4857 sayılı ... Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) uygun bir asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmadığından davacının başlangıçtan itibaren ... Genel Müdürlüğü işçisi olarak kabulünün doğru olduğu, buna göre İlk Derece Mahkemesinin ilave tediye alacağının kabulüne dair kararının isabetli bulunduğu, davacının toplu ... sözleşmesinden yararlandırılması talebi yönünden ise Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 23.....2021 tarihli ve 2021/6396 Esas, 2021/10706 Karar sayılı ilâmının dikkate alınması gerektiği, dosya kapsamına göre davacının sendika üyeliğinin Kuruma bildirilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle toplu ... sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı, hükmedilen alacak kaleminde zamanaşımı def'inin gözetildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu; ayrıca dava türü, alacağa hükmedilen faiz, faiz başlangıç tarihleri ile alacağın brüt olarak hüküm altına alınması konularında isabetsizlik bulunmadığı; ancak karar harcının ve davalı lehine belirlenen vekalet ücretinin hatalı olduğu, davacı tarafça sunulan ıslah dilekçesinde, bilirkişi raporu ile uyumlu olarak davacının 12.248,80 TL ilave tediye alacağının tahsili talep edilmesine rağmen mahkemece 12.238,80 TL ilave tediye alacağının kabulüne karar verilmesi yerinde değil ise de davacı tarafça sunulan istinaf dilekçesinde bu hususta açıkça ve gerekçeli bir itiraz ... sürülmediğinden bu durumun dikkate alınmadığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ... sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ile muvazaanın varlığı hâlinde gerçek işveren tarafından bağıtlanan toplu ... sözleşmesinden yararlanma koşulları ve talep konusu alacakların hesabına esas alınacak ücret, hesaplama yöntemi, dava türü, zamanaşımı, faiz, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu ve 6772 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
3. Dairemizin 15.09.2021 tarihli ve 2021/7688 Esas, 2021/11983 Karar sayılı; 23.02.2022 tarihli ve 2022/1773 Esas, 2022/2225 Karar sayılı kararları.
4. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10.11.2016 tarihli ve 2016/26170 Esas, 2016/25527 Karar sayılı kararı.
5. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.