Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/15128 Esas 2022/15603 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/15128
Karar No: 2022/15603
Karar Tarihi: 30.11.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/15128 Esas 2022/15603 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/15128 E.  ,  2022/15603 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 12. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... ... Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Kömür İşletmeleri (...) Genel Müdürlüğüne bağlı linyit kömür üretiminde faaliyet gösteren ... Teknik A.Ş.'nin çalışanı olduğunu, en başından beri davalının asıl işçisi olmasına rağmen muvazaalı şekilde alt işveren işçisiymiş gibi gösterilerek haklarının kısıtlandığını, toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğini, davacının işyerinde imzalanan toplu ... sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olduğunu ... sürerek ücret farkı (aylık ücret ve eklerini, yeraltı ek tazminatı, sosyal yardım, sabun ve aydınlatma yardımı, dikiş bedeli, yemek bedeli, kuru katık bedeli, yakacak yardımı, toplu ... sözleşmesi ikramiyesi) ile ilave tediye alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin işi anahtar teslim ... olarak verdiğini, ihale makamı olan Kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, çalışanların emir ve talimatları ihaleyi alan firmadan aldıklarını, davacının Kurum işçisi olmadığını ve Kurumun tarafı olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmak istediğine dair bir talebi bulunmadığını, Kurumda aldatma kastının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ihbar olunan Şirkette çalıştığı ve ...- ... Sendikasına üye olduğu, davalı Kurum ile ihbar olunan arasında muvazaa ilişkisinin ... olduğu, davalı Kuruma yazılan müzekkere cevabında davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediği, ...–... Sendikasına yazılan müzekkere cevabında ise Sendikanın, işçinin sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesi usulünün uygulanmadığı hususlarının belirtildiği; bu sebeple davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediği anlaşıldığından davacının toplu ... sözleşmesinden ... alacak taleplerinin reddine; ancak davacı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) gereği ilave tediye alacağına hak kazandığından dava konusu ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince müvekkilinin yararlandırılmayan sendikal haklarının müvekkilinin sendikaya üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediği gerekçesiyle reddedildiğini, bu durumun hukuka aykırı olduğunu, müvekkilince davalıya karşı muvazaalı alt işverenlik sözleşmesi nedeniyle daha önce ... ... Mahkemesinde dava açıldığını ve davanın sonuçlandığını, davalının, müvekkilinin sendikalı olduğunu ve sendikal haklardan yararlanmasına dair talebi olduğunu bildiğini, İlk Derece Mahkemesinin bu yöndeki kararının usule aykırı olduğunu, muvazaalı alt işverenliği yapan davalının kendisi olduğunu, davalının kendi kusuruna dayanarak kendilerine bildirim yapılmadığı gerekçesiyle hak elde etmesinin hukuk ile bağdaşmayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
    2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, muvazaa tespitine, husumete, zamanaşımına ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, muvazaa tespitinin hatalı olduğunu, Kurum personeli olmayan davacıya ilave tediye ödenmemesi gerektiğini, ilave tediyenin asgari ücret üzerinden çalışılan süreye göre belirlenmesi gerektiğini, brüt ücret üzerinden karar verilmesi ile faiz talebi, faiz başlangıç tarihleri ve faiz türlerinin hukuka aykırı olduğunu, hükümde harçlar, yargılama giderleri, masraflar, arabuluculuk ücreti ve vekâlet ücretine ilişkin hükümlerin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına göre davalı Kurumun hizmetin yürürtülmesine ilişkin teknolojik imkânları, araç, gereç ve ekipmanları itibarıyla ihbar olunan Şirketten daha üstün durumda olduğu, asıl işin alt işverene verilebilmesinin en önemli şartının verilen işin, işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olması şeklinde belirlenebileceği, ancak davalı ve ihbar olunan Şirket arasında kanuna uygun bir asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmadığından davacının başlangıçtan itibaren ... Genel Müdürlüğü işçisi olarak kabulünün doğru olduğu, buna göre İlk Derece Mahkemesinin ilave tediye alacağının kabulüne dair kararının isabetli bulunduğu, davacının toplu ... sözleşmesinden yararlandırılmasına yönelik talebi yönünden ise Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 23.....2021 tarihli ve 2021/6396 Esas, 2021/10706 Karar sayılı ilâmı dikkate alındığında dosya kapsamına göre, davacının sendika üyeliğinin Kuruma bildirilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle toplu ... sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı, hükmedilen alacak kaleminde zamanaşımı def'inin gözetildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olup işyeri ve Kurum kayıtlarına ve bu arada sunulan ücret bordroları ile yasal düzenlemeye uygun olarak düzenlendiği ve herhangi bir hesap hatası içermediği; ayrıca hükmedilen alacağın faizin niteliği ve faiz başlangıç tarihlerinde ve hükmün fer'î sonuçlarına ilişkin harç, yargılama gideri düzenlemelerinde ve brüt olarak karar verilmesinde hatalı bir uygulamaya rastlanmadığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ... sürdüğü sebepleri tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
    2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ... sürdüğü sebepleri tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davalı ile ihbar olunan Şirket arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ile muvazaanın varlığı hâlinde gerçek işveren tarafından bağıtlanan toplu ... sözleşmesinden yararlanma koşulları, talep konusu alacakların hesabına esas alınacak ücret ile hesaplama yöntemi, dava türü, zamanaşımı, faiz, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktalarındadır.
    2. İlgili Hukuk
    1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
    2. 6100 sayılı Kanun'un 107 nci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu ve 6772 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
    3. Dairemizin 15.09.2021 tarihli ve 2021/7688 Esas, 2021/11983 Karar sayılı; 23.02.2022 tarihli ve 2022/1773 Esas, 2022/2225 Karar sayılı ilâmları.
    4. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10.11.2016 tarihli ve 2016/26170 Esas, 2016/25527 Karar sayılı ilâmı.
    5. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ... sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    30.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara