Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/11402 Esas 2021/5041 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11402
Karar No: 2021/5041
Karar Tarihi: 09.06.2021

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/11402 Esas 2021/5041 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, bir motorlu taşıt sürücüleri kursunda usta öğretici olarak çalışırken, direksiyon eğitimi vermemiş olmasına rağmen, kursiyerlere ait eğitim formlarını imzalayarak resmi belgede sahtecilik suçu işlediği iddiasıyla yargılanmıştır. Sanığın iddialarına rağmen, dosyada bulunan iş sözleşmesi ve maaş bordrosu gibi belgeleri incelemeye gerek duyulduğu ve incelenmediği, ayrıca direksiyon eğitim formlarındaki imzaların sanığa ait olup olmadığının da incelenmediği belirtilmiştir. Bu nedenle, tanıkların dinlenmesi ve belirtilen belgelerin incelenmesi gerektiği, ayrıca TCK'nin 53. maddesi uygulamasının Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi (Resmi belgede sahtecilik suçu)
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi (Kararın bozulması)
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 8/1. maddesi (Bozma halleri)
11. Ceza Dairesi         2019/11402 E.  ,  2021/5041 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi



    Sanığın, ... Motorlu Taşıt Sürücüleri kursunda usta öğretici olarak çalıştığı, direksiyon eğitimi vermediği halde ... ile ... isimli kursiyerlere ait direksiyon eğitimi takip formlarını imzalamak suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediği iddia ve kabul edilen olayda; sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan beyanlarında, işe girmek için belgelerini ... Sürücü Kursu sahibi ...’e verdiğini ancak işe alınmadığını, belgelerini kendi bilgisi dışında ...’daki sürücü kurunda kullanıldığını, müfettiş incelemesi sırasında verdiği ve kursta çalıştığına dair beyanlarını ise kardeşi bu kursta çalışmaya devam ettiği için o şekilde verdiğini, kursta hiçbir zaman çalışmadığı, belgelerin boş olarak kendisine imzalatıldığını beyan etmesi, sürücü kursu tarafından gönderilen 08.11.2013 tarihli yazısında sanığın eğitimlere gelmediği için herhangi bir ücret ödenmediği, sigorta girişinin yapılmadığı ve ücret bodrosu düzenlenmediğinin bildirilmesine karşın dosya içerisinde sanık tarafından imzalanmış görünen iş sözleşmesi ile maaş bordrosu bulunduğu, suça konu belgelerle ilgili olarak herhangi bir imza incelemesi yaptırılmadığı anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması için; sürücü kursunun sahibi olduğu belirtilen ..., kursta direksiyon eğitimi verdikleri belirtilen ... ve ..."in tanık sıfatıyla dinlenerek konuyla ilgili bilgi ve görgülerinin tespit edilmesi,
    a) ... Motorlu Taşıt Sürücü Kursu Müdürlüğü ile sanık arasında düzenlendiği belirtilen 29/10/2012 tarihli iş sözleşmesi formu ile maaş bordrolarında ve "... (...) ..." ismi yerine atılmış olan imzanın Sanık ... (...) ..."un eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınması, suça konu direksiyon eğitim formlarındaki imzaların sanık veya adı geçen kursiyerle ... ile ...’nun eli ürünü olup olmadığına dair inceleme yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği halde eksik araştırma ile hüküm kurulması yasaya aykırı,
    b) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


















    Hemen Ara