Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5516 Esas 2022/4148 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5516
Karar No: 2022/4148
Karar Tarihi: 15.09.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5516 Esas 2022/4148 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/5516 E.  ,  2022/4148 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı- karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı yüklenici vekili asıl dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 24/03/2012 tarihinde Ankara ili, ...., ilçesi, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığının ....., Kışlası içerisinde çok katlı askeri hastane inşaatı işine ait projelerin yapımı konusunda sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı taşeronun mimari uygulama projelerinin hazırlanması ve onaylanmasını sözleşme tarihinden itibaren 45 gün içinde, uygulama projelerinin onaylanmasından sonra da detay projelerinin bitirilmesi işini de 45 günde içinde hazırlayıp, teslim etmeyi taahhüt ettiğini, ancak işi süresinde teslim etmediğini, bu nedenle Ankara 16. Noterliğinin 17/07/2012 tarih 16707 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, sözleşme nedeniyle davalıya toplam 30.000,00 TL ödeme yapıldığından ödenen iş bedelinin iadesi ile ihtar masrafı 190,00 TL ve projelerin inşa edileceği şantiye alanının açık tutulması nedeniyle oluşan zararlar için (yaklaşık 7 aylık gecikme nedeniyle sabit giderler, şantiyenin açık kalması nedeniyle elektrik, su, yakıt güvenlik, yol, yemek haberleşme personel maaş ve primleri vb. giderler) de şimdilik 1.000,00 TL'nin tahsilini talep etmiştir.
    Davalı taşeron vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; gerekli olan plankotenin müvekkiline 30/04/2012 tarihinde teslim edildiğini, ayrıca 30/05/2012 tarihli yazı ile müşavir firmanın talebine binaen karşı tarafın müvekkilinden arsa tashihatı yapılmasını talep ettiğini, bu nedenlerle bu tarihe kadar projenin askıda kaldığını, yine Keçiören Belediyesince imar çapının 27/06/2012 tarihinde teslim edildiğini, ayrıca karşı tarafın statikçisi tarafından dilitasyonların 5 cm yerine 20 cm olarak istenilmesi nedeniyle projenin yeni baştan çizilmek zorunda kalındığını, davacının ve idari birimlerin meydana getirdiği aksamalar ve mimari projenin askıda kalmasına neden olan olaylara rağmen müvekkilinin projeyi 05/07/2012 tarihinde tamamladığını belirterek asıl davanın reddini savunmuş; karşı davasında ise, davalı müvekkilinin kendisinden kaynaklanmayan gecikmelere rağmen işi tamamladığını, ancak karşı davalının işi teslim aldığına ilişkin tutanağı imzalamaktan imtina etmesi ve ödeme yapmaması nedeniyle uygulama projelerinin teslim edilmediğini, karşı davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini belirterek müvekkiline sözleşme kapsamında ödenmesi gereken bakiye alacaktan şimdilik 1.000,00 TL’nin ve sözleşme dışı işler bedeli olarak da şimdilik 1.000,00 TL'nin tahsilini talep etmiş; 19/02/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 125.052,00 TL'ye çıkartmıştır.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davalı-karşı davacıya yüklenemeyecek nedenlerle özellikle Keçiören Belediyesi İmar Şehircilik Müdürlüğünün taşınmazın imar durumunu gösterir çapı 27/06/2012 tarihinde teslim etmesinden dolayı işin yapımında gecikildiği, bu nedenle davacı- karşı davalı yüklenicinin sözleşmeyi feshinin haklı olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine; karşı davanın ise Keçiören Belediyesi ve Mimarlar odası yazılarında söz konusu parseldeki bina müellifinin davalı -karşı davacı taşeron olduğu ve başka bir müellifin adının bulunmadığı, inşaatın devam ettiği, adı geçenin işin %10'una isabet eden projeleri onaylatma işlemi dışındaki kısmını yerine getirdiği, bu nedenle davalı-karşı davacının sözleşme kapsamında yaptığı işler nedeniyle kendisine ödenmeyen 125.052,00 TL’yi talep edebileceği, ancak sözleşme dışı iş yaptığını kanıtlayamadığından bu yöndeki talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle 125.052,00 TL iş bedeli alacağı yönünden karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı - karşı davalı yüklenici tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacı – karşı davalı yüklenicinin sözleşmeye göre kendi yükümlülüğünde olan plankoteleri ve imar çapını davalı-karşı davacı taşerona süresinde teslim etmediği, bu nedenle işin süresinde tamamlanamamasında kusurlu olduğu, bununla birlikte davalı taşeronun da kesin süreye bağlanmış olan sözleşmede teslim süresine göre davacı yüklenicinin yükümlülüklerini yerine getirmesi yönünde uyarılarını yaparak yükleniciyi temerrüde düşürmediği böylece işin süresinde tamamlanamamasına kusuru ile sebebiyet verdiği, tarafların sözleşmenin feshinde ortak kusurlu oldukları kanaatine varıldığı, eser sözleşmesinin tarafların ortak kusuru ile feshedilmesi halinde tarafların ancak verdiklerini geri alabileceklerinden davacı yüklenicinin asıl davada sözleşmenin feshi nedeniyle oluşan müspet ve menfi zararlarının tazminini talep edemeyeceğinden bu taleplerinin bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca asıl davada sözleşme konusu uygulama projelerinin davacı yükleniciye teslim edilmediğinin anlaşıldığı, yargılama sırasında davalı tarafından sunulan uygulama projeleri ile fiili olarak uygulandığı anlaşılan proje arasında bazı ünitelerde yer değişikliği yapıldığı ve bu hali ile davalı tarafından hazırlanan uygulama projesinin davacı tarafından kullanılmadığı, buna göre davalı tarafından yapılan işlerin davacı yararına olmadığının anlaşılmasına göre asıl davada davalı taşerona iş bedeli olarak ödenen 30.000,00 TL'nin iadesine, karşı davanın ise aynı gerekçeler ile reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı-karşı davacı taşeron tarafından temyiz edilmiştir.
    İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davalı-karşı davacı taşeronun sözleşmenin feshinde ortak kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; eser sözleşmesinde yüklenicinin edimi sözleşme konusu işi süresinde ifa ve teslim etmek, iş sahibinin de edimi kararlaştırılan ücreti ödemektir. Söz konusu işin sözleşme ile kararlaştırılan sürede ifa edilmemesi, iş sahibinin kusurundan ya da üçüncü kişilerin eylemlerinden kaynaklanıyor ise yüklenici sözleşme ile özel olarak bu konuda uyarı görevini üstlenmemiş ise bundan dolayı işin gecikmesinde kusurlu atfedilemez. Somut uyuşmazlıkta davalı-karşı davacı taşeronun gecikme sebebinin; iş sahibinin işin yapılacağı yeri geç teslim etmesi, projenin iş sahibi eylemleri yüzünden askıda kalması, imar çapının geç teslim edilmesi, idari birimlerin eylemleri olduğu, taşerona yüklenecek bir sebep bulunmamasına rağmen istinaf mahkemesince, davalı-karşı davacı taşeronun da sözleşmenin feshinde ortak kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamıştır.
    İstinaf mahkemesince, davalı tarafından hazırlanan uygulama projesinin davacı-karşı davalı tarafından kullanılmadığından davalı taşeronun bedele hak kazanmadığı kabul edilmiş ise de; dosyada bulunan bilgi ve belgelerden davalı taşeron tarafından avan projelerin davacı yükleniciye teslim edildiği, hatta talep üzerine üzerinde değişiklik yapılarak tekrar teslim edildiği anlaşılmıştır. Mimarlar Odası ve belediye yazıları ile de askeri hastane inşaatının proje müellifinin davalı taşeron firma olduğu bildirilmiştir. Bilirkişi asıl ve ek raporları incelendiğinde de, davalı taşeron tarafından hazırlanan avan projelerin davacı yüklenici tarafından işin yapımına esas olmak üzere uygulama projesi olarak kabul edildiği, taraflarca sunulan projeler karşılaştırıldığında bazı ünitelerde yer değişikliği yapılmış ise de proje alanlarının m2 alanlarında bir değişiklik olmadığının görüldüğü, bu haliyle davacı yüklenicinin taşeron tarafından hazırlanan avan projeleri kullandığının kabulü gerektiği, bu durumda davalı taşeronun bakiye iş bedeline hak kazandığı ancak sözleşme uyarınca projelerin onaylattırılması ile As Built projelerinin düzenlenmesi işleri davalı taşeronun sorumluluğunda olmasına rağmen bu işlerin yapılmadığı, bu işlerin toplam işin %10’una karşılık geldiği, bu oranda iş bedelinden mahsup yapılması gerektiği belirtilmiş olup, iş bu durumda mahkemece davalı-karşı davacı taşeron tarafından işin büyük kısmının yapıldığının kabulü gerekmektedir.
    İş bu nedenle istinaf mahkemesince; sözleşme uyarınca kararlaştırılan iş bedeli 146.000,00 TL olup, davalı-karşı davacı taşeronca yapıldığı kabul edilen iş oranı %90’a oranladığımızda davalı taşeronun 131.400,00 TL karşılığı iş yaptığı, buna sözleşme uyarınca ayrıca ekleneceği belirtilen KDV eklendiğinde 155.052,00 TL bulunduğu, bundan asıl davanın konusu olan iş bedeli olarak ödenen 30.000,00 TL mahsup edildiğinde 125.052,00 TL bakiye iş bedeli kalmış olup, bu durumda asıl davada ödenen iş bedelinin iadesi talebi ile sözleşmenin davacı-karşı davalı yüklenici tarafından haksız feshedildiğinin kabulü ile zararlarının tazmini talebinin reddine, karşı davanın ise 125.052,00 TL bakiye iş bedeli alacağı yönünden kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.
    Eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu verilen karar doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı taşeronun temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararının davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın 373. maddesi hükümleri gözetilerek dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara