Esas No: 2021/5235
Karar No: 2022/4152
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5235 Esas 2022/4152 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/5235 E. , 2022/4152 K.Özet:
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi, Akçaabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen ve Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından reddedilen bir istinaf kararına ilişkin temyiz başvurusunu değerlendirdi. Kararda, HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'nin miktar veya değeri 107.090 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin kararlarının kesin olduğu ve temyiz edilemez olduğu belirtildi. Kararda ayrıca, HMK'nın ek 1. maddesi gereğince bu miktarın 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacağı açıklandı. Kanun maddelerinin detaylı ve açıklayıcı bir şekilde eklenmesi istenmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Akçaabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR
HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup temyiz edilemez. HMK’nın ek 1. madde gereğince bu miktar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 2022 yılı için temyiz kesinlik sınırı 107.090,00 TL’dir. Yine aynı maddenin 2. fıkrasına göre de; Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda, davacı iş sahibi dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 10.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporu ile alacak miktarı 13.775,50 TL olarak belirlenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, ret edilen miktar yönünden davacı istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince davacının istinaf isteminin reddine karar verilmiş ve bu hükme karşı yine davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Bu durumda temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile davada reddedilen ve davacının itiraz etmediği bilirkişi raporu ile belirlenen 13.775,50 TL için yapılmış olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre temyiz eden davacı yönünden kesinlik sınırı altında kalmaktadır.
Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344'üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtaya gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu doğurduğu için HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de uygulanması gerektiğinden temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle REDDİNE, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 15.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.