Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5449 Esas 2022/4240 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5449
Karar No: 2022/4240
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5449 Esas 2022/4240 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asıl ve birleşen dava, tapu iptali ve tescil ile alacak davası üzerine açılmıştır. Davacı, arsa sahibi ve müteahhit arasındaki inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine verilmesi gereken bağımsız bölümlerin kendisine verilmediğini iddia etmiştir. Mahkeme, bir bağımsız bölüm için karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiş, diğer iki bağımsız bölüm için davalının lehine karar vermiştir. Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında yeniden yargılama yapılmış ve davacının iddiası kabul edilmiştir. TBK 205. maddesi gereği, sözleşmenin devri hükümleri uyarınca, devredenin bütün hak ve borçlarının devralana geçtiği belirtilerek, arsa sahibinin sözleşme gereği birinci yükleniciye devretmesi gereken bağımsız bölümleri davacı şirkete devretmesi gerekirken üçüncü kişilere satması nedeniyle rayiç bedellerinden sorumlu tutulmamış olması bozmayı gerektirmiştir.
Kanun maddeleri detaylı şekilde verilmemiştir.
6. Hukuk Dairesi         2021/5449 E.  ,  2022/4240 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    BİRLEŞEN DAVA 2017/52 E. - 2017/77 K. Sayılı Dosya

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dava tapu iptali ve tescil, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı tapu iptali ve tescil davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden yasal koşullar oluşmadığından esasdan reddine, birleşen davanın davalısı ... yönünden kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul ili, ...., ilçesi,....,Mahallesi, 5548 ada, 12 parsel sayılı taşınmazda arsa sahibi ... ve müteahhit ... arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, müteahhitin hiçbir iş yapmadan sözleşmeyi davacıya devir ettiğini ve inşaatı kendisinin bitirdiğini ancak sözleşme gereği müteahhite verilmesi gereken toplam 6 daireden 1, 2 ve 3 no.lu bağımsız bölümlerin davacıya verilmediği gibi 1 ve 2 no.lu bağımsız bölümlerin de ... adına olan vekalete istinaden ...tarafından başkalarına satıldığını ileri sürerek, davalı ... adına kayıtlı olan 1.kat 3 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, sözleşme gereğince davacıya kalması gereken ve dava dışı eski müteahhit ile birlikte hareket ederek satılan 1 ve 2 numaralı dairelerin bedelinin de ...’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı arsa sahibi vekili cevap dilekçesi ile; maliki olduğu dava konusu taşınmaz üzerinde bina yapılması için müteahhit ... ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, inşaat bittiğinde sözleşme gereğince müteahhide verilmesi gereken dairelerin tapuda devri için gerekli işlemleri yaptıklarını ve söz konusu dairelerin müteahhit tarafından teslim alındığını, davacı taleplerinin gerçeği yansıtmadığını, davacı olan şirket ile aralarında hiçbir sözleşme veya anlaşma bulunmadığını, davacı şirket ile ...'nın kendi aralarında anlaştıklarını, kendisinin bu anlaşmadan haberi olmadığını, davanın öncelikle husumet yönünden reddini istemiş, ayrıca davacı şirkete gerek faturadan kaynaklanan, gerekse inşaat sözleşmesi nedeniyle hiçbir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Yargıtay(Kapatılan)23.Hukuk Dairesi 21.04.2016 tarih 2016/1626 esas 2016/2565 karar sayılı ilamından sonra açılan birleşen davada arsa sahibi dava dilekçesinde özetle; 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin bedelini sözleşmeyi devraldığı ilk yüklenici ...’dan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, sadece 3 numaralı daire için anlaştıklarını belirterek birleşen davanın reddini istemiştir.
    Davacı vekili 26/12/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile, 3 numaralı dairenin yargılama devam ederken tapusunun kendilerine verildiğini, 1 ve 2 numaralı daire için taleplerinin devam ettiğini belirtmiştir.
    Mahkemece verilen 3 numaralı bağımsız bölüm için karar verilmesine yer olmadığı, 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümler içinse ret kararı verilmiştir.
    Yargıtay(Kapatılan)23. Hukuk Dairesinin 21.04.2016 günlü ilamıyla davada taraf olmayan dava dışı ... ile davacı arasındaki sözleşmenin tartışılarak karar verilmediğini, kararın bu haliyle dava dışı olan ...'nın hukukunu etkiler mahiyette olduğunu, anılan kişinin taraf olmadığı bir davada verilen kararın ona karşı infaz edilmesi olanağı bulunmadığı, davada taraf olmayanın durumu tartışılarak onun leh veya aleyhinde bir karar verilemeyeceği, davacı tarafa dava dışı ...'ya karşı dava açılması için süre verilmesi, dava açılması halinde işbu dava ile birleştirilerek tarafların iddia, savunma ve delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; 3 numaralı bağımsız bölüm için daha önceden verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı Yargıtay aşamasından geçtiği ve bozulmadığı için yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümler için ...’ya karşı açılan davanın kabulüne, ...’e karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre asıl davada davacı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Asıl dava, yüklenicinin arsa sahibine karşı açtığı tapu iptal tescil ve taşınmazların bedelinin tahsili, birleşen dava ise kat karşılığı inşaat sözleşmesinin devralındığı yükleniciye karşı açılan taşınmazların bedelinin tahsiline ilişkindir.
    Davalı arsa sahibi ... ile ilk yüklenici ... arasında 01/07/2010 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre 1,2,3,4,7 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin yükleniciye verilmesinin kararlaştırıldığı, 1 .yüklenici ... ile davacı 2.yüklenici arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 29/10/2010 tarihinde devredildiği ve davacı tarafından sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla dava konusu 1,2 ve 3 numaralı bağımsız bölümlerin davacıya devredilmesi gerekirken 1 numaralı bağımsız bölümün arsa sahibi tarafından 21/07/2010 tarihinde dava dışı ...’e satıldığı, ...’in de 28/09/2011 tarihinde Burhan Türkel’e sattığı, 2 numaralı bağımsız bölümün arsa sahibi tarafından 09/08/2011 tarihinde dava dışı Kamuran Karaaslan’a satılmış olduğu" anlaşılmıştır.
    Asıl dava açısından TBK 205. maddesi gereğince "Sözleşmenin devri " hükümleri gereğince, devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatıyla birlikte bütün hak ve borçlar devralana geçtiğinden arsa sahibi ...'in sözleşme gereğince birinci yükleniciye devretmesi gereken 1 ve 2 no.lu bağımsız bölümleri sözleşmeyi devralan davacı şirkete devretmesi gerekirken üçüncü kişilere satması nedeniyle, 1 ve 2 no.lu bağımsız bölümlerin dava tarihindeki rayiç bedellerinden sorumlu tutulmaması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün asıl davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara