Esas No: 2021/5106
Karar No: 2022/4273
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5106 Esas 2022/4273 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/5106 E. , 2022/4273 K.Özet:
İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen sıra cetveline itiraz davasında davacı, davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini ve kendi alacağının 1. sıraya alınmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davalının alacağının varlığını ve miktarını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davacının sıra cetveli kararına itirazının kabulüne karar vermiştir. Ancak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi, davanın alacağın esasına ilişkin olduğunu gözetilerek, davalıya ayrılan payın alacağı oranında davacıya ödenmesine, bakiye kısım kaldığında davalıya ödenmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararı bozmuştur. Bunun üzerine davalı vekili temyiz etmiştir. Ancak, davacının önceki davası sonucunda sıra cetveli iptal edildiği için mevcut davada bir karar verilemeyeceği ve davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığı kararına ilk derece mahkemesi tarafından karar verilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Kararda, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi ve karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine hükmedilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddesi HMK
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı temyiz edilmiştir. Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini müvekkili alacağının 1. sıraya alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince; iddia savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının alacağının varlığını ve miktarını takipten önce düzenlenmiş ve 3. kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte yazılı delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davacının davasının kabulüne sıra cetvelinin iptaline davacının 1. sıraya alınmasına karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince, davanın alacağın esasına ilişkin olarak genel mahkemede açılan itiraz davası olduğu gözetilerek, davalıya ayrılan payın alacağı oranında davacıya ödenmesine, bakiye kısmın olması halinde davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, sıra cetvelinin iptaline ve davacı alacağının birinci sıraya alınmasına dair karar verilmiş olması yerinde bulunmamış, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün kaldırılarak düzeltilip yeniden esas hakkında karar verilerek davacının sıra cetveli kararına itirazının kabulüne davalıya ayrılan payın, davacıya ödenmesine, bakiye kısım kaldığında davalıya ödenmesine, karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir.
Davacı vekili, 09.06.2014 tarihinde İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu şikayet davasında davada dışı Çıtak Döviz ve kıymetli Madenler Tic A.ş ‘nin sırasına yönelik şikayette bulunularak, dava konusu sıra cetvelinin iptalini istemiştir. İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/781 Esas sayılı dosyasında görülen şikayet davasında 10. İcra Müdürlüğü’nün 2013/5644 E sayılı dosyasından düzenlenen 29.05.2014 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine 23.02.2015 tarihinde karar kesinleşmiştir. Dava konusu sıra cetveli iptal edildiğine göre mevcut davanın artık konusuz kaldığının kabulü gerekir.
Bu durumda, mahkemece, dava konusuz kaldığından, davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 24.06.2021 tarih ve 2019/1575 E., 2021/794 K. sayılı kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının resen BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.09. 2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.