Esas No: 2011/5-729
Karar No: 2012/242
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/5-729 Esas 2012/242 Karar Sayılı İlamı
- YAĞMA SUÇU
- TEKERRÜR
- TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 493
- TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 522
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 7
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 58
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 149
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 150
"İçtihat Metni"
Yağma suçundan sanık Cihan"ın 5237 sayılı TCY’nın 149/1-h, 150/2 ve 62. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 08.09.2005 gün ve 192-245 sayılı hükmün katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 24.01.2007 gün ve 13120-182 sayı ile;
“5237 sayılı TCY’nın 150/2. maddesindeki değer azlığı kavramı 5237 sayılı Yasaya özgü ve yeni bir kavram olup, 765 sayılı TCY’nın 522. maddesinden farklı olarak, daha çoğunu alabilme imkanı varken yalnızca gereksinmesi kadar ve değer olarak da az olan şeyin alınması durumunda uygulanabileceği, sanığın işlediği kabul edilen gasp olayında bu koşullar bulunmadığı halde değer azlığı nedeniyle indirim yapılması,
…Müdahil hakkında darp nedeniyle kati rapor düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmemiş ise 25.04.2004 günlü Şişli Etfal Hastanesi raporundaki bulgular nedeniyle kati raporunun alınması, sonucuna göre 5237 sayılı TCY’nın 102/4 ve 149/2. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesince 03.06.2008 gün ve 148-167 sayı ile; sanığın 5237 sayılı TCY’nın 149/1-a-h ve 62. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve cezanın anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş,
Sanık müdafii tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 5. Ceza Dairesince 11.03.2009 gün ve 1089-2986 sayı ile onanmıştır.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 19.12.2011 gün ve 344168 sayı ile;
“1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasası"nın 7. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında maddi ceza hukukuna ilişkin kuralların ve bu arada güvenlik tedbirlerinin zaman bakımından uygulanması ilkesi benimsenmiş, anılan maddenin 3. fıkrasında 5377 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, infaz rejimine ilişkin kuralların derhal uygulanacağı kabul edilmekle birlikte hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olan hükümler derhal uygulama ilkesinden istisna tutulmuştur.
5237 sayılı Türk Ceza Yasası"nda bir güvenlik tedbiri olarak düzenlenen tekerrür hükümleri açısından zaman bakımından uygulama ilkesi benimsendiğine göre, kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Başka bir ifadeyle 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlar açısından 5237 sayılı Türk Ceza Yasası"nın lehe olduğu kabul edilip bu Yasa uyarınca uygulama yapılsa bile, anılan Yasa"nın 58. maddesinin uygulama olanağı bulunmamaktadır.
Tekerrür, 765 sayılı TCK’da cezanın artırım nedeni olarak öngörülmüş iken, yeni sistemde koşullu salıverilme süresini de etkileyecek şekilde bir infaz rejimi kurumu olarak düzenlenmiştir. Belirtilen sebeple, 5237 sayılı Yasa lehe kabul edilerek yapılan uygulamalarda, suç tarihinde yürürlükte bulunmayan, aleyhe olan ve infazı ilgilendiren bu hükmün uygulama olanağı bulunmadığından.
Somut olayda, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasası"nın lehe olduğu kabul edilerek sanığın bu Yasa hükümlerine göre cezalandırılmasında bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, suç tarihi gözetildiğinde, hükmolunan cezanın mükerrirlere ilişkin infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi zaman bakımından uygulama ilkesine aykırıdır” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurmuştur.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme, sanık Cihan hakkında yağma suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında yağma suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCY’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasının isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Suç tarihi 25.04.2004 olup, sanığın sabıka kaydında yer alan ve tekerrüre esas alındığı belirtilen kayıtlardan,
Birincisinin, 22.02.2001 tarihinde işlenen hırsızlık suçu nedeniyle Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 15.08.2001 gün ve 799-2251 sayı ile verilen, 765 sayılı TCY’nın 493/1-son ve 522. maddeleri uyarınca 8 yıl 9 ay 18 gün hapis cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmü olduğu ve 14.09.2001 tarihinde kesinleştiği,
İkincisinin ise, 22.02.2001 tarihinde işlenen hırsızlık suçu nedeniyle Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 19.12.2002 gün ve 444-876 sayı ile verilen, 765 sayılı TCY’nın 493/1 ve 522. maddeleri uyarınca 3 yıl 3 ay hapis cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmü olduğu ve 10.02.2004 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmaktadır.
Tekerrür, 765 sayılı TCY’nda cezanın artırım nedeni olarak öngörülmüş iken, yeni sistemde koşullu salıverilme süresini de etkileyecek şekilde bir infaz rejimi kurumu olarak düzenlenmiş olup, tekerrür uygulamasına esas alınacak hükümlülüklerin ve suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden önce olması halinde, 5237 sayılı TCY lehe kabul edilerek yapılan uygulamalarda, bu Yasanın aleyhe olan ve infazı ilgilendiren 58. maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Başka bir deyişle, 5237 sayılı TCY’nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılabilmesi için ilk hükmün kesinleşmesinden itibaren ikinci suçun 01.06.2005 tarihinden sonra işlenmesi yeterli olduğundan, ilk suçun 01.06.2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin bir önemi yoktur.
Nitekim Ceza Genel Kurulunun, 27.04.2010 gün ve 86-91, 06.07.2010 gün ve 138-166, 11.10.2011 gün ve 179-211 ile 05.06.2012 gün ve 318-217 sayılı kararları ile de; “5237 sayılı TCY’nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılabilmesi için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin herhangi bir öneminin bulunmadığı, ancak 58. maddenin uygulanabilmesi için ikinci suçun mutlaka 01.06.2005 tarihinden sonra işlenmesinin gerekli olduğu” sonucuna ulaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
İncelemeye konu yağma suçunun işlenme tarihinin 01.06.2005’den önce olması nedeniyle, 5237 sayılı Yasanın 58. maddesinin uygulanma koşulları gerçekleşmediğinden, sanık hakkında yağma suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCY’nın 58. maddesi ile uygulama yapan yerel mahkeme hükmü ile bu hükmü onayan Özel Daire kararı isabetsizdir.
Bu itibarla, haklı nedene dayanan itirazın kabulüne, Özel Daire onama kararının yağma suçu yönünden kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün yağma suçu yönünden 5237 sayılı TCY’nın 58. maddesinin uygulanması isabetsizliğinden bozulmasına, bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CYUY"nın 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesi uyarınca karar verilmesi olanaklı bulunduğundan, 5237 sayılı TCY’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 5.Ceza Dairesinin 11.03.2009 gün ve 1089-2986 sayılı onama kararının yağma suçu yönünden KALDIRILMASINA,
3- İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.06.2008 gün ve 148-167 sayılı hükmünün yağma suçu yönünden, sanık hakkında 5237 sayılı TCY"nın 58. maddesinin uygulanması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
Ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CYUY"nın 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesi gereğince karar verilmesi olanaklı bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCY"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.06.2012 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.