Esas No: 2017/2543
Karar No: 2020/4566
Karar Tarihi: 11.06.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/2543 Esas 2020/4566 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 19/05/2015 tarihinde kapıdan satış sözleşmesi ile 1 yıl sınırsız canlı ders, sınırsız ingilizce hizmeti almak üzere canlı ders-ingilizce kasetlerini satın aldığını, satın almadan önce kendisinin bilgisayar ve interneti bulunmadığı için bu hizmetten yararlanamayacağını belirtmesi üzerine satış elemanlarının tablet bilgisayar vereceklerini, aracın arkasında bulunduğunu ve hemen getireceklerini söylemeleri üzerine sözleşmeyi imzaladığını, kasetleri teslim aldığını, ancak tableti vermeden gittiklerini, evinde internet ve bilgisayar olmadığı için kasetleri kullanamadığını, firma ile yaptığı telefon görüşmelerinde tableti göndereceklerini söylediklerini, ancak göndermediklerini, bu nedenle cayma hakkını kullanamadığını, satın aldığı hizmetten yararlanamadığını ileri sürerek sözleşmesinin iptali edilerek satın alınan ürünün iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı şirketin satış elemanlarının kendisine bilgisayar vereceği taahhüdü üzerine dava konusu sözleşmeyi imzaladığını, ancak davalının taahhüdünü yerine getirmemesi nedeni ile hizmetten yararlanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, sözleşmenin iptali talebi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiş; mahkemece, sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu ve cayma bildiriminin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; davacının, davalı şirket elemanlarının bilgisayar vereceklerini söylemeleri üzerine sözleşmeyi imzaladığına ilişkin iddiasının TBK’nun 36. ve devamı maddeleri uyarınca değerlendirilmesi gerekmekte olup, mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmamıştır. O halde, mahkemece, davacının TBK’nun 36. ve devamı maddelerine yönelik iddiaları hakkında delillerinin sorulması, toplandıktan sonra davacının fiilen hizmetten yararlanma şansı bulunup bulunmadığı hususu da değerlendirilerek hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.