Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/628 Esas 2022/4258 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/628
Karar No: 2022/4258
Karar Tarihi: 21.09.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/628 Esas 2022/4258 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2022/628 E.  ,  2022/4258 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi(İlk Derece)
Taraflar arasındaki hakem kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... ve Avukat .....,'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, hakem kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, taraflar arasında iş geliştirme projelendirme ve ruhsat hizmetleri konusunda sözlü olarak anlaşıldığını, davacı tarafından hizmetlerin yapıldığının tespiti konusunda dava açıldığını, yapılan yargılama sonunda İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından tahkim anlaşması sebebi ile davanın usulden reddedildiğini, daha sonra yapılan tahkim yargılaması sonunda karar verildiğini, taraflar arasında geçerli bir tahkim anlaşması bulunmadığını, müvekkilinin davada taraf sıfatının olmadığını, ....., Grubun tüzel kişiliğinin olmadığını, hakemlerin yetkilerini aşarak karar verdiklerini, uyuşmazlıkta Irak Mahkemelerinin yetkili olduğunu ve Irak Kanunlarının uygulanması gerektiğini, hakemlerin delilleri toplamadan ve eşitlik ilkesini gözetmeden karar verdiklerini, hakem ücretlerinin belirlenmesi yönünden de hukuka aykırı karar alındığını ileri sürerek, 19.12.2017 tarihli hakem kurulu kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen kararın kesinleştiğini, tahkim şartının geçerli olduğunu, ileri sürülen diğer iptal sebeplerinin de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece hakem kararının iptaline dair açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hakem kararının iptali istemli dava dilekçesinde, diğer iptal sebepleri yanında, “Davalı şirket ile dava dışı ...., Uluslararası Taahhütlük Mühendislik Projeleri Ltd. Şti. -kısaca ...., Group- arasında sözleşme ve yetki sözleşmesi imzalandığı, davacı .......,nun davada taraf sıfatı olmadığı, hakem dosyasında bulunan sözleşme taraflarının davalı Kataş Şirketi, karşı tarafın ise dava dışı ...., Uluslararası Taahhütlük Mühendislik Projeleri Ltd. Şti. olduğu, davacının sözleşmede taraf ehliyeti bulunmadığı ve tahkim anlaşmasının da sözleşmenin tarafları arasında görüleceği dikkate alındığında hakem kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı şirketin sözleşme imzaladığı dava dışı ...., Uluslararası Taahhütlük Mühendislik Projeleri Ltd. Şti.’nin tüzel kişiliğinin bulunduğu, sözleşmenin de yetkili temsilcisi ... (....,) tarafından imzalandığı, buna rağmen hakem kurulunca ....., Group isimli şirketin tüzel kişiliğinin bulunmadığına ilişkin kabulün geçersiz olduğu, bu suretle sözleşmenin tarafı olmayan davacı aleyhine hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu” ileri sürülerek hakem kararının iptali isteminde bulunulmuştur.
Hakem dosyasının incelenmesinde; davacı yüklenici Kataş İnşaat Savunma Sanayii ve Ticaret A.Ş. tarafından ... International Trade Dış Tic. Ltd. Şti. (... Group) ve ......, aleyhine sözleşmeye dayalı olarak alacak davası açıldığı, hakem kurulunca “Davacı tarafından verilen hizmetin muhatabının ... Grup olduğu, ancak ... Grup’un tüzel kişiliğinin olmadığı, bu durumda ... Grup adına hareket eden ......,'nun Türk Borçlar Kanununun yetkisiz temsil hükümlerine göre hizmet bedelinden şahsen sorumlu olduğu” gerekçesiyle davacı tarafından açılan alacak davasının davalı .....,yönünden kabulüne, davalı ... International Trade Dış Tic. Ltd. Şti. yönünden açılan davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Tahkim şartı, bir sözleşmenin taraflarının bu sözleşmeden kaynaklanabilecek uyuşmazlıkların çözümünü hakeme bırakmak hususunda yaptıkları bir sözleşmedir.
Tahkim şartını içeren 19.03.2012 tarihli sözleşmenin tercümesinden, sözleşmenin ilk sayfasında “Birinci taraf: ... Uluslararası Taahhütlük Mühendislik Projeleri Ltd. Şti. ... tarafından temsil edilmektedir.” yine “İkinci taraf: ...., İnş. Sav. San. Tic. A.Ş. .....,tarafından temsil edilmektedir.” yazılı olduğu, sözleşme metninin sonunda da birinci taraf olarak “... Uluslararası Taahhütlük Mühendislik Projeleri Ltd. Şti. ...”in, “İkinci taraf olarak ise ..., İnş. Sav. San. Tic. A.Ş. .....,” imzalarının bulunduğu görülmektedir.
Tahkim şartını içeren sözleşme dava dışı ... Uluslararası Taahhütlük Mühendislik Projeleri Ltd. Şti. ile hakem kararının iptali davasının davalısı Kataş İnş. Sav. San. Tic. A.Ş. arasında akdedilmiştir. Sözleşmenin ... Uluslararası Taahhütlük Mühendislik Projeleri Ltd. Şti.’yi temsilen ... “....,” tarafından imzalandığı anlaşılmakta olup, temsilen yapılan işlerde hak ve borçlar temsil olunana ait olacağından tahkim şartının sözleşmenin tarafı olmayan ....,na teşmil edilemeyeceği açıktır. İptal davasında da davacı vekili, müvekkili .....,'nun sözleşmenin tarafı olmadığını, hakem davasında taraf sıfatı bulunmadığını beyan etmiştir.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı, tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise def'i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re'sen nazara alınmasıdır (HGK 27.01.2016 gün, 13/684 esas-106 karar sayılı kararı).
Diğer bir deyişle, taraf sıfatının varlığı kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce resen dikkate alınması gerekir. Yine hakem kararının iptali davalarında da kamu düzeninden olan taraf sıfatının hakem davasının tarafları yönünden öncelikle değerlendirilmesi gerekir (Kapatılan 15. Hukuk Dairesinin 10.10.2019 gün, 2019/1850 esas-2019/3883 karar sayılı ilamı).
Somut olayda hakemlerde dava açılmadan önce yüklenici şirket tarafından İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan ve sözleşmedeki tahkim şartı nedeniyle usulden ret kararı verilen davada, davalı olan ... International Trade Dış Tic. Ltd. Şti.’nin Mersin serbest bölgesinde kurulu tüzel kişiliği olan bir dış ticaret şirketi olduğu yazılı olup, usulden ret kararı verilmesi üzerine tahkim yoluna başvurularak hakem davası açılmıştır.
Bu durumda, hakem kurulunca kamu düzeninden olan taraf sıfatı üzerinde durularak hakem davasında davalı olan ... International Trade Dış Tic. Ltd. Şti.’nin tüzel kişiliği olup olmadığı, davalı ....,'nun sözleşmeyi bu şirketi temsilen imzalayıp imzalamadığı belirlenmeden hakem yargılamasında davalı olan şirketin tüzel kişiliğinin olmadığı kabul edilerek ... aleyhine hüküm kurulması kamu düzenine aykırıdır.
Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince kamu düzenine aykırılık nedeniyle hakem kararının iptali isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin kararının davacı yararına BOZULMASINA, 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.






Hemen Ara