Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/9-79 Esas 2012/232 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2012/9-79
Karar No: 2012/232

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/9-79 Esas 2012/232 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2012/9-79 E.  ,  2012/232 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname : 2010/185061
    Yargıtay Dairesi : 9. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : GEMLİK 1. Asliye Ceza
    Günü : 23.12.2009
    Sayısı : 507-766

    Mala zarar verme suçundan sanık M.Ü’in 765 sayılı TCY’nın 516/4, 522/1, 59/2, 72, 647 sayılı Yasanın 4, 5 ve 6. maddeleri uyarınca 1.221 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine ilişkin, Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 14.03.2007 gün ve 1010-74 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 07.07.2009 gün ve 1657-8118 sayı ile;
    “Hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesiyle değişik CYY’nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenleme karşısında suçun niteliği, hükmolunan cezanın türü gözetilip, dosyada bulunan adli sicil kaydı da değerlendirilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması” isabetsizliğinden diğer yönleri incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel mahkeme ise 23.12.2009 gün ve 507-766 sayı ile;
    “Her ne kadar 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesinde sayılan şartlardan ‘sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması’ şartı gerçekleşmiş ise de, bir diğer şart olan ‘zararın giderilmesi’ şartı gerçekleşmediğinden sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin mümkün olmadığı” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar vermiştir.
    Bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının “onama” istekli 24.09.2010 gün ve 185061 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Temyizin kapsamına göre inceleme, sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında, 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; öncelikle yerel mahkeme direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunun, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön sorun olarak ele alınması gerekmiştir.
    İncelenen dosya içeriğinden;
    Olay günü sanığın, av tüfeği ile ateş ederek aydınlatma direğinde bulunan bir adet lambayı kırdığı, Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. Gemlik İlçe İşletme Müdürlüğünün 27.02.2006 ve 19.01.2007 tarihli yazılarına göre, yol aydınlatmasında kullanılan sokak lambasının suç tarihindeki değerinin 44 Lira 29 Kuruş olduğu, kırılan lambanın kurum tarafından takıldığı, sanık tarafından Kuruma herhangi bir ödemenin yapılmadığının belirlendiği, yerel mahkemece 14.03.2007 tarihinde kurulan ilk hükümde, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda bir değerlendirme yapılmadığı, bozmadan sonra yapılan yargılamada ise, yeniden dinlenen sanığın, verdiği zararı tazmin etmediğini savunduğu, yerel mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulama koşullarından bir tanesinin de zararın giderilmesi olduğu, zararı gidermeyen sanığın bu düzenlemeden yararlanamayacağı belirtilmek suretiyle, direnme kararı verildiği anlaşılmaktadır.
    Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;
    a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
    b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
    c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,
    d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
    Suretiyle verilen karar; özde direnme niteliğinde olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
    Somut olayda, sanık müdafiinin temyizi üzerine Özel Dairece, yapılan yasal değişiklik¬lere işaret edilmek suretiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının değerlendirilmesi amacıyla yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiş, yerel mahkemece de, sanığın savunması yeniden alınmak suretiyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulları değerlendirilerek, sanığın, sebebiyet verdiği zararı gidermediği gerekçesiyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanma koşullarının bulunmadığına karar verilmiştir.
    Buna göre, yerel mahkemece, bozma ilamından sonraki yargılamada, bozma ilamının gereğinin eylemli olarak yerine getirilmiş bulunması karşısında; verilen kararın direnme hükmü niteliğinde olduğunun kabulü olanaksızdır. İlk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeye dayanılarak karar verilmiştir. Önceki hükümde bulunmayan bu hususlar, Özel Dairece denetlenmemiş olup, Özel Dairece denetlenmeyen bir konunun ilk kez ve doğrudan Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
    Bu itibarla yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderil¬mesine karar verilmelidir.
    SONUÇ :
    Açıklanan nedenlerle;
    Yerel mahkemenin son uygulaması yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın, temyiz incelemesi için Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.06.2012 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara