Esas No: 2012/6-318
Karar No: 2012/217
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/6-318 Esas 2012/217 Karar Sayılı İlamı
- NİTELİKLİ YAĞMA SUÇU
- SUÇTA TEKERRÜR
- CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 322
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 53
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 58
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 149
- CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN (5320) Madde 8
"İçtihat Metni"
Nitelikli yağma suçundan sanık Şerif’in 5237 sayılı TCY"nın 149/1-d-h, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 14 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 18.05.2009 gün ve 44-120 sayılı hükmün sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 01.11.2010 gün ve 25009-17170 sayı ile;
“Yakınana ait konuta girmek için pencere camını kıran sanık hakkında, mala zarar vermek suçundan zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiş; yakınanın oğlu Can tarafından mahkemeye sunulan ve özel bir hastahane tarafından düzenlenmiş 04.01.2007 gün ve 002 sayılı rapor içeriğine göre, bunama, alzheimer hastalığı ve depresyon tanısı konulmuş yakınanın suç tarihinde, beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olup olmadığı araştırılarak, sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 149/1. maddesinin (e) bendinin de uygulama koşullarının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılmış olması nedeniyle sonuca etkili olmadığından ve karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır” eleştirisi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 20.02.2012 gün ve 381518 sayı ile;
“Sanığın eyleminin yağma suçu olarak değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak; 21.11.2003 olan suç tarihinde yürürlükte olmayan, infaz rejimi ile ilgili bulunan ve sanık aleyhine hüküm doğuracak surette, hakkında hükmedilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılmak suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, 25.11.2003 tarihinde işlenen nitelikli yağma suçundan hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCY’nın lehe olduğunun kabul edilmesi halinde, sanık hakkında aynı Yasanın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması olanağının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Yargılama konusu suçun 25.11.2003 tarihinde işlendiği,
Sanığın adli sicil kaydında, 19.06.2000 tarihinde işlenen hırsızlık suçundan Kadıköy 6. Asliye Ceza Mahkemesince 06.11.2001 gün ve 496-1057 sayı ile 765 sayılı Yasanın 493/1 ve 522. maddeleri uyarınca verilmiş 4 yıl 22 ay hapis cezasına ilişkin 30.04.2002 tarihinde kesinleşen geçmiş hükümlülüğünün bulunduğu,
Yerel mahkemece hüküm kurulurken, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY hükümleri lehe kabul edilerek uygulama yapıldığı ve sanığın sabıkasında yer alan hükümlülük tekerrüre esas alınarak cezasının 5237 sayılı TCY’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği,
Anlaşılmaktadır.
5237 sayılı TCY’nın suçta tekerrürü düzenleyen 58. maddesinin 6. fıkrasında, tekerrür halinde hükmolunacak cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği, ayrıca cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ise, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasa’nın 108. maddesinde düzenlenmiş ve bunlar hakkında koşullu salıverilme süresi, süreli hapis cezasında cezanın dörtte üçü olarak belirtilmek suretiyle infaz koşulları ağırlaştırılmıştır.
765 sayılı TCY’nda cezanın artırım nedeni olarak öngörülmüş iken, yeni sistemde koşullu salıverilme süresini de etkileyecek şekilde bir infaz rejimi kurumu olarak düzenlenmiş olan “suçta tekerrüre” ilişkin hükümlerin 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenmiş suçlarla ilgili olarak 5237 sayılı TCY’nın lehe kabul edilmesi suretiyle yapılan uygulamalarda, aleyhe düzenleme içermesi ve infazı ilgilendirmesi nedeniyle uygulama olanağı bulunmamaktadır.
Ceza Genel Kurulunun 11.10.2011 gün ve 179-211 ile 08.04.2008 gün ve 57-74 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCY’nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra, ikinci suçun 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin herhangi bir önemi yoktur. İkinci suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlendiği durumlarda ise 58. maddenin uygulanmasına olanak bulunmamaktadır.
Bu açıklamaların ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
25.11.2003 tarihinde işlenen nitelikli yağma suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCY hükümleri lehe kabul edilerek yapılan uygulamada, suç tarihinde yürürlükte bulunmayan, aleyhe olan ve infazı ilgilendiren 58. maddenin uygulama olanağı bulunmadığından, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına dair yerel mahkeme hükmü ile bu hükmün onanmasına ilişkin Özel Daire kararı isabetli değildir.
Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün, sanık hakkında 5237 sayılı TCY’nın 58. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığının gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına, ancak bu aykırılığın 1412 sayılı CYUY’nın 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi olanaklı bulunduğundan, TCY’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 01.11.2010 gün ve 25009-17170 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.05.2009 gün ve 44-120 sayılı hükmünün;
Sanık hakkında 5237 sayılı Yasanın mükerrirlere özgü infaz rejimini düzenleyen 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
Ancak, bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ve 1412 sayılı CYUY’nın 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan 322. maddesi uyarınca karar verilmesi olanaklı olduğundan, hüküm fıkrasından sanık hakkında 5237 sayılı Yasanın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.06.2012 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.