Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/3368 Esas 2022/4316 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3368
Karar No: 2022/4316
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/3368 Esas 2022/4316 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2022/3368 E.  ,  2022/4316 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
    İLK DRC. MHK. : Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı yüklenici arasında 04/06/2004 tarihinde düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşaatın 04/06/2006 tarihinde teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak dava konusu taşınmazın zamanında ve tam olarak teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilinin eksik kalan işlerini başkasına yaptırarak evine taşınabildiğini ileri sürerek, eksik iş bedeli ve kira mahrumiyeti alacağının tespit edilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; eksik ve ayıplı iş bedelinin 134.985,00 TL, arsa sahiplerine ait taşınmazların teslim tarihi 04.06.2009 tarihi ile dava tarihi 11.05.2016 tarihi arasındaki geçen süre için kira mahrumiyeti tutarının 395.850.00 TL olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 530.835,00 TL alacağın davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, mahkemece yasal süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmadığından davalının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. Ek karar davalı tarafından istinaf edilmiş, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 27.01.2022 tarih, 2002/86 Esas ve 2022/106 Karar sayılı karar ile ek karara ilişkin istinaf talebinin esastan reddine karar vermiştir.
    Kararı, davalı temyiz etmiştir.
    Davacı ve dava dışı arsa sahipleri ile davalı arasında Malatya 3. Noterliğinin 04.06.2004 tarih ve 17974 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olup, davacı arsa maliki, davalı ise yüklenicidir. Sözleşme ekinde davalı yüklenicinin adresi Salköprü Mah. İsnatiye Sok. No:22/6 Malatya olarak gösterilmiştir.
    Dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan davalı tarafça keşide edilen Malatya 3. Noterliğinin 11.01.2016 tarih ve 781 yevmiye numaralı ve Malatya 2. Noterliği’nin 01.02.2016 tarih ve 2184 yevmiye numaralı ihtarnameleri ile davacı tarafça keşide edilen Malatya 1. Noterliği’nin 22.01.2016 tarih ve 1327 yevmiye numaralı ihtarnamesinde davalı şirketin adresinin Özalper Mah. ...Konakları, F Blok No: 3/3/Malatya olarak gösterildiği, ihtarnamelerin tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Yine dava dışı arsa maliki Seydi Bahçecioğlu tarafından davalı yükleniciye karşı açılmış olan Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1263 Esas sayılı dosyasında davalı adına tebligatların ...., Mah. ...Konakları, ...., Blok No: 3/3 ....,/Malatya adresine yapıldığı, işbu dosyanın da yerel mahkemece birleştirme talebinin değerlendirilmesi için incelendiği anlaşılmaktadır.
    Dava dilekçesinde davalının adresi ...., Caddesi, ....,Apt. 30/11 ....,/Malatya olarak gösterilmiş, dava dilekçesinin tebliği için çıkarılan tebligatın bila ikmal iade edilmesi üzerine, davalının sicil adresi araştırılmış, sicil adresinin de aynı olduğu tespit edilmesi üzerine bundan sonra yapılan tüm tebligatlar Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılmıştır.
    Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir.
    6100 sayılı HMK'nın “Hukukî Dinlenme Hakkı” başlığını taşıyan 27. maddesinde “(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukukî dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir” hükmü bulunmaktadır. Anayasa'nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenme hakkı; davalının, usulüne uygun olarak duruşmalara davet edilmesini zorunlu kılar. Bir başka deyişle; mahkeme, davalıyı, savunma hakkı tanımak için usulüne uygun davet etmedikçe yargılamaya devam edip hükmünü veremez. Davalıya, savunma hakkını kullanma imkânı verilmesi, davalıya, usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edilmesi ile olur. Usulüne uygun tebligatın amacı, davalıya savunma hakkının sağlanmasıdır.
    Bu hükümlerle birlikte somut olay değerlendirildiğinde; dava dilekçesi ekinde sunulan ihtarnamelerde davalının adresi ...., Mah. ...Konakları, ...Blok No:3/3 ....,/Malatya olarak gösterilmiş, davacının keşide ettiği ihtarname bu adrese tebliğ edilmiş, yine dava dışı arsa sahibince davalı yükleniciye açılan dava dosyasında da tebligatlar bu adrese yapılmıştır. Sözü edilen adres davalının bilinen son adresi olup, öncelikle bu adrese tebligat yapılması gerekirken, yukarıda belirtilen şekilde usulsüz tebligat yapılarak hüküm kurulmuştur.
    Mahkemece davalının bilinen adresine usulüne uygun tebligat yapılıp, 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenme hakkı kapsamında davalıya savunma hakkı tanınarak, delillerinin toplanıp değerlendirilmesinden sonra karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili tamamlanmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 27.01.2022 tarih, 2002/86 Esas ve 2022/106 Karar sayılı kararının kaldırılarak, ilk derece mahkemesinin 24.11.2021 tarihli ek kararının ve 05.07.2018 tarihli kararının davalı yararına BOZULMASINA, davalı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 22.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara