Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/3560 Esas 2022/4372 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3560
Karar No: 2022/4372
Karar Tarihi: 26.09.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/3560 Esas 2022/4372 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi, bir konkordato davasında istinaf dilekçesinin süre yönünden reddedilmesine ilişkin verilen kararı bozdu. Mahkeme, istinaf süresinin yanlış belirlenmesi nedeniyle davalı vekilinin istinaf dilekçesinin süresinde olduğunu kabul etti. Anayasa Mahkemesi'nin erişim hakkı ile ilgili kararına atıfta bulunan kararda, kanun yolu sürelerinin yanlış belirlenmesinin mahkemeye erişim hakkını ihlal edebileceği ve mahkemelerin bu konuda yanıltıcı kararlar veremeyeceği vurgulandı. İlk derece mahkemesince verilen hüküm istinaf yoluna başvurma dilekçesinin süresi geçirildikten sonra verilmiş olsa da, mahkemenin istinaf süresini 2 hafta olarak belirlemesinin bir mevzuat veya uygulama belirsizliği söz konusu olmadığından kaynaklandığına dikkat çekildi. Kararda İİK'nın 308/e-2 maddesi de işaret edilerek, istinaf yoluna başvuru süresinin 10 gün olduğu hatırlatıldı. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri İcra İflas Kanunu'nun 308/e-2 maddesidir. Bu madde kanun yoluna başvuru süresini düzenlemektedir.
6. Hukuk Dairesi         2022/3560 E.  ,  2022/4372 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Dava, konkordatonun kısmen feshi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince, davanın niteliği ve İİK’nın 308/e-2 maddesinde istinaf yoluna başvuru süresinin 10 gün olarak belirtilmiş olması karşısında, mahkemece gerekçeli kararda istinaf süresinin iki hafta olarak yazılmış olması maddi hataya dayalı olduğu, konkordatonun feshi davalarında istinaf süresi yönünden mevzuat ve uygulama yönünden bir belirsizliğin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Anayasa Mahkemesi'nin 26.02.2015 tarih ve 2013/3954 Başvuru sayılı kararında;
    ''Mahkemeye erişim hakkı adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından biridir. Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlâl edebilir. Bununla birlikte dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi, bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz. Ne var ki öngörülen süre koşullarının açıkça hukuka aykırı olarak yanlış uygulanması ya da yanlış hesaplanması nedeniyle kişiler dava açma ya da kanun yollarına başvuru hakkını kullanamamışsa mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiğinin kabulü gerekir (B. No: 2013/1718, 2/10/2013, § 27).
    Anayasa Mahkemesi, mahkemelerce kanun yolu sürelerinin yanlış yazılması nedeniyle tarafların yanıltılması halinde hak ihlâlinin oluştuğuna karar vermekle birlikte tazminata ilişkin talepleri "Yargıtay tarafından hak ihlâlinin bu aşamada giderilmesinin mümkün bulunduğu" gerekçesiyle reddedilmektedir. Bu gerekçe mahkemeler tarafından kanun yolu bakımından yanıltılan tarafın belirlenen süre içinde Kanun yoluna başvurulduğu takdirde Yargıtay tarafından inceleme yapılmasının mümkün olduğuna işaret etmektedir. Bu nedenlerle Kanun yolu denetimi yapan istinaf mahkemeleri ve Yargıtay'ın mahkemenin belirlediği sürede kanun yoluna başvurulması halinde istinaf incelemesi veya temyiz incelemesi yapması gerekir.
    Somut olayda, ilk derece mahkemesince konkordatonun kısmen feshi hakkında verilen hükmün istinaf yoluna başvuran davalı vekiline 27.03.2022 günü tebliğ edildiği ve davalı vekilince, istinaf yoluna başvurma dilekçesinin İİK'nın 308/e-2 maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra, fakat 2 hafta içerisinde 11.04.2022 tarihinde verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece gerekçeli kararda istinaf süresinin 2 hafta olarak belirlendiği, bu sürenin genel hükümler çerçevesinde belirlenen ve Kanunda yazılı olan bir süre olup, tarafın yanılmasına sebep olabilecek mahiyette bulunması sebebiyle mahkemenin, tarafı kanun yolu süresi bakımından yanıltmış olması karşısında davalı vekilinin istinaf isteminin süresinde olduğunun kabulünde zorunluluk vardır. Bu nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulüyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin, istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine ilişkin kararı yerinde görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin, davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine ilişkin 15.06.2022 tarih ve 2022/1098 Esas, 2022/1019 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara