Esas No: 2011/6-542
Karar No: 2012/192
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/6-542 Esas 2012/192 Karar Sayılı İlamı
- SUÇTA TEKERRÜR
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 58
"İçtihat Metni"
Sanıklar Mustafa ve Ali’nin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı TCY"nın 109/2, 109/3-a-b, 109/5 ve 62. maddeleri uyarınca 5 yıl, cinsel saldırı suçundan anılan Yasanın 102/1, 102/3-d ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay, yağma suçundan ise aynı Yasanın 149/1-c ve 62. maddeleri uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna ve hükmolunan cezaların mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 20.04.2010 gün ve 25-187 sayılı hükmün sanıklar ve müdafileri tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 24.10.2011 gün ve 4294-44322 sayı ile;
“1- Sanık Ali hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan Gaziantep 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2002/877- 2006/831 esas sayılı ilamının infaz tarihinin araştırılarak sonucuna göre TCY"nın 58. maddesi hükmünün değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı; ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi” isabetsizliklerinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 29.11.2011 gün ve 231812 sayı ile;
“Sanık Ali hakkında TCK’nun 58. maddesine konu edilen kararın yapılan incelemesinde; Gaziantep 2. Asliye Ceza Mahkemesince 26.06.2006 tarihli ve 2002/877 esas ve 2006/831 karar sayılı ilamda sanığa TCK’nun 142/1-b, 143, 145 ve 62. maddeleri gereği 7 ay 15 gün hapis cezası verildiği ve 21.09.2006 tarihinde kesinleştiği ve celbedilen sabıka kaydından 09.08.2007 tarihinde infaz edildiği anlaşılmıştır.
…TCK’nun 58. madde 1. fıkra gereğince;
Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.
Yine aynı maddenin 2. fıkrası b bendi gereğince;
Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz hükümlerine yer verilmiştir.
Sanık Ali hakkında yukarıda bahsedilen ve sanığa 7 ay 15 gün hapis cezası verilen ilamın kesinleşmiş olup, infazının 09.08.2007 tarihinde yapıldığı ve bu tarihten itibaren sanığın yeni işlediği suçların tarihinin 23.12.2009 tarihi olup 3 yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda anlatıldığı üzere sanık Ali hakkında daha önce işlemiş olduğu hırsızlık suçundan verilen cezanın 7 ay 15 gün hapis cezası olup, kararın kesinleşmesi ile tekerrür hükümlerinin uygulanabileceği açık olup, kararın infaz tarihinden itibaren de 3 yıllık sürenin dolmadığı dosyadaki belgelerden sabittir. Sanıklar hakkında verilen hükme ilişkin Dairenin bozma hükmünün diğer maddesinde ise yargılama giderlerine ilişkin bir bozma maddesi olup bu husus düzeltilerek kararın onanmasını sağlayabilecek niteliktedir” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurmuştur.
Dosya, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; yerel mahkeme tarafından sanık Ali hakkında 5237 sayılı TCY’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasının isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Yerel mahkeme tarafından tekerrüre esas alınan ilamın, sanığın hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCY"nın 142/1-b, 143, 145 ve 62. maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, 11.09.2006 tarihinde kesinleşmiş olan Gaziantep 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.06.2006 gün ve 877–831 sayılı ilamı olduğu ve dosya içerisinde bulunduğu,
Yargıtay C.Başsavcılığınca UYAP sistemi kullanılarak elde edilen adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas alınan ilamın infaz tarihinin 09.08.2007 olduğu, yeni suçun ise 23.12.2009 tarihinde işlendiği,
Anlaşılmaktadır.
5237 sayılı TCY’nın “Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular” başlıklı 58. maddesi uyarınca, önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanacaktır. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak, beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, beş yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına mahkûmiyet halinde ise cezanın infaz tarihinden itibaren üç yıl geçmekle ve yine fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış kişiler hakkında tekerrür hükümleri uygulanmayacak, mükerrir sanık hakkında, sonraki suç nedeniyle yasa maddesinde seçimlik ceza olarak hapis veya adli para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunacak, hükmolunan ceza mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilecek, ayrıca hükümlü hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanacaktır.
Diğer taraftan;
Ceza Genel Kurulunun 13.12.2011 gün ve 231-262 ile 232-258 sayılı kararları başta olmak üzere bir çok kararı ile de, yürürlükte bulunan mevzuata göre UYAP sisteminden diğer adli makamların olduğu gibi, Yargıtay’ın da gerek nüfus kayıt bilgilerini, gerekse diğer bilgileri çıkartarak kullanmasında ve bunları kararlarına dayanak yapmasında herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
İnceleme konusu somut olayda, önceden işlediği hırsızlık suçuyla ilgili kesinleşmiş mahkûmiyetinin bihakkın infaz edildiği 09.08.2007 tarihinden itibaren 3 yıl geçmeden, 23.12.2009 tarihinde yeniden suç işleyen ve suçu sabit görülerek mâhkumiyetine hükmedilen sanık Ali yönünden 5237 sayılı TCY’nın 58. maddesindeki mükerrirlik koşulları oluşmuş bulunduğundan, yerel mahkemece sanık hakkında anılan madde ile uygulama yapılması usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, 3YTL yazışma masrafından ibaret olan yargılama giderinin yerel mahkeme tarafından sanıklardan eşit olarak tahsiline karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu itibarla, haklı nedene dayanan Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 24.10.2011 gün ve 4294-44322 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
3- Usul ve yasaya uygun olan Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.04.2010 gün ve 25-187 sayılı hükmünün ONANMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.05.2012 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.