Esas No: 2020/137
Karar No: 2020/376
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2020/137 Esas 2020/376 Karar Sayılı İlamı
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020 / 137 KARAR NO : 2020 / 376 KARAR TR : 22.6.2020 |
ÖZET : “Türk Uyruklu/Yerli Misafir Sanatçı” sözleşmesi ile sözleşmeli olarak, atölye elemanı unvanıyla görev yapan davacının; fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, hafta tatili alacağı, fark ücret alacağı ve ikramiye alacağının faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.
|
K A R A R
Davacı : G. E.
Vekili : Av. H.F.K.
Davalı : Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü
Vekili : Av. A.Ö. Ş.
O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 12.3.2011 tarihinde şirket işçisi olarak davalı kurumda çalışmaya başladığını, 22.12.2015 tarihinden itibaren “Yerli Misafir Sanatçı” unvanı ile sözleşmeli olarak davalı kurumda "atölye personeli ( sahne makinisti )” görevini yürüttüğünü; müvekkilinin iş sözleşmesinin her yıl zincirleme şekilde yenilenmeye devam edildiğini, müvekkilinin kadrolu çalışanlarla aynı şartlarda ve 30 tam gün boyunca çalışmasına rağmen prim gününün eksik yatırıldığını, ücretli yıllık izin ve ücretli hafta tatili hakkı olmasına rağmen bu haklarının müvekkiline kullandırılmadığını, müvekkilinin çalıştığı süre boyunca haftanın 6 günü çalışma yaptığını ve programa göre haftada en az 60 saat çalışma yaptığını, bunun 80 saate kadar ulaştığını, ancak ücretlerinin kendisine ödenmediğini ileri sürerek; öncelikle müvekkili ile davalılar arasında akdedilen iş sözleşmesinin ve iş ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti, 1.000,00-TL fazla mesai ücreti, 750,00-TL UBGT(Ulusal Bayram ve Genel Tatil) alacağı, 750,00-TL hafta tatili alacağı, 750,00-TL fark ücret alacağı, 750,00-TL ikramiye alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
SAMSUN 1. İŞ MAHKEMESİ: 21.3.2019 gün, E:2018/857, K:2019/208 sayı ile, konu ile ilgili Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin E:2018/1927 K: 2018/4677 sayılı ilamı ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin E:2016/12461, K:2016/13666 sayılı ilamına yer vererek "davalı kurum nezdinde sözleşmeli olarak misafir sanatçı olarak istihdam edilen davacının idari sözleşme ile istihdam edildiği, statü hukukuna tabi olduğu ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işçi niteliğinin bulunmadığı, dolayısı ile görevli yargı yerinin idare mahkemeleri olduğu kanaati ile HMK"nın 114/1-b, 115/2 maddeleri gereğince dava şartı bulunmadığından davanın usulden reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi: 27.6.2019 gün, E:2019/1521, K:2019/1778 sayı ile, ilk derece mahkemesi kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK "nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine kesin olmak üzere karar vermiş ve görevsizlik kararı kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez, “müvekkili ile davalı arasında akdedilen iş sözleşmesinin ve iş ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti” istemine yer vermeden, diğer alacaklarına ilişkin olarak idari yargı yerinde dava açmıştır.
SAMSUN 1. İDARE MAHKEMESİ: 20.1.2020 tarih ve E:2019/1065 sayı ile, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2., "Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri" başlıklı 134.; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 3., 101.maddelerine; 4857 sayılı İş Kanununun 1. maddesine; 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun; 2., 3., 5. ve Geçici 1. maddesi hükümlerine yer verdikten sonra; “ Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulmak suretiyle çalışan davacı tarafından talep edilen kıdem ve ihbar tazminatı alacağının, İş Kanunundan kaynaklanan haklardan olduğu, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesi"nin 28/05/2018 tarih ve E:2018/286, K:2018/344 sayılı kararı da bu yöndedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasa"sının 15/1-a. maddesi uyarınca Mahkememizin görevsizliğine, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun"un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, işbu davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine…” karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN"ın katılımlarıyla yapılan 22.6.2020 günlü toplantısında:
I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu; her iki yargı yerinde ortak talep olan, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, hafta tatili alacağı, fark ücret alacağı ve ikramiye alacağının faiziyle birlikte ödenmesi istemi yönünden olumsuz görev uyuşmazlığının doğduğu; idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davalı kurum bünyesinde 12.3.2011 tarihinde çalışmaya başlayarak, 22.12.2015 tarihinden itibaren “Türk Uyruklu/Yerli Misafir Sanatçı” sözleşmesi ile sözleşmeli olarak, atölye elemanı unvanıyla görev yapan davacının; iş sözleşmesinin ve ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, hafta tatili alacağı, fark ücret alacağı ve ikramiye alacağının faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmış; idari yargı yerinde açılan davada ise davacı ile davalı arasında akdedilen iş sözleşmesinin ve iş ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti” istemine yer verilmemiştir.
1309 sayılı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Kuruluşu Hakkında Kanunun;
4. maddesi: "a a) Genel Müzik Yöneticisi (Başorkestra Şefi niteliğinde), orkestra şefleri ve yardımcıları, başrejisör, rejisörler ve yardımcıları, koro sanatçıları, opera solistleri, orkestra sanatçıları, koro şefi ve yardımcıları, başkoreograf, bale başöğretmeni koreograflar, kordöbale şefi ve yardımcıları, bale öğretmenleri, bale sanatkarları, kostüm kraatörleri, Sanat Teknik Müdürü, bale- notatörleri, dekoratörler, başdekoratör, şan pedagogları, başkorrepetitör Devlet Opera ve Balesi sanatkar memurlarıdır.
b) Repetitörler, korrepetitörler, başdromaturg ve dramaturglar, teknik müdür, başrealizatör, başışık uzmanı, başperukacı Orkestra Müdürü (Müzisyen), suflörler, lutiyeler, kondüvitler, bale piyanistleri Devlet Opera ve Balesi uygulatıcı uzman memurlarıdır.
c) Işık uzmanları, perukacılar, realizatörler, sahne uzmanları, atelye şefleri, butaforlar, kaşörler, kostümcüler, sahne marangozları, sahne demircileri, sahne makinistleri, kopistler, sahne müdürü ve yardımcıları, akortçular, desinatörler, makyajcılar, aksesuvarcılar, sahne kunduracıları, saz tamir atelyesi şefi ve yardımcıları, opera yardımcı sınıf elemanları ile Teknik Kurul tarafından görevlerinin özelliği belirtilecek ihtısası bulunan elemanlar da Devlet Opera ve Balesi uzman memurları adını alırlar."
8. maddesi: " Devlet Opera ve Balesinde Devlet Konservatuvarı mezunları dışından da sanatkar istihdam edilebilir. Bu gibi sanatkarlar, teknik kurul tarafından sınava tabi tutularak gösterecekleri başarı ve kabiliyet derecesine göre kurulca tespit edilecek ücretlerle sanatkar olarak ve idari sözleşme ile hizmete alınırlar.(…)"
10. maddesi: " Genel Müdürlükte genel müdürle, müdürlüklerde müdürle sanatkarlar, uygulatıcı uzman memurlar ve sair sözleşmeli görevliler arasında yapılacak idari sözleşmeler noter huzurunda yapılmış sözleşmeler hükmündedir ve hiçbir harç, vergi ve resme tabi değildir."
12. maddesi: " a) Devlet Opera ve Balesi sanatkarları, uygulatıcı uzman memurlar ile uzman memurları ve stajiyerler tespit edilecek ehliyet ve iktidarları nazarı itibara alınarak aşağıda gösterilen ücretlerle çalıştırılırlar.
Stajiyer ayda 1 200 TL.
Uzman memurlar ayda 800 TL. - 3 500 TL.
Uygulatıcı uzman memurlar ayda 1 000 TL. - 4 250 TL.
Sanatkar memurlar ayda 1 500 TL. - 5 500 TL.
b) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ile Opera ve Bale müdürlerine en yüksek sanatkar memur ücretine ilave olarak, Cumhurbaşkanınca tayin edilecek miktarda idare ve temsil ödeneği verilir.
c) Devlet Opera ve Balesi sanatkarları, içkili gazino ve benzeri yerlerde çalışamazlar. Aksi halde, genel müdürlük ve müdürlüklerce re"sen sözleşmeleri feshedilir."
Hükümlerini içermektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, 12.03.2011 tarihinde, şirket işçisi olarak davalı Kurumda çalışmaya başladığı, 22.12.2015 yılından itibaren birer yıllık sözleşmelerle "Türk Uyruklu/Yerli Misafir Sanatçı” sözleşmesi ile Atölye Elemanı ünvanı ile davalı kurumda görev yapmaya devam ettiği, tarafına yapılması gereken bir kısım ödemelerin yapılmadığı iddia edilerek; adli yargı yerinde davacı ile davalılar arasında akdedilen iş sözleşmesinin ve iş ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespiti, 1.000,00-TL fazla mesai ücreti, 750,00-TL UBGT(Ulusal Bayram ve Genel Tatil) alacağı, 750,00-TL hafta tatili alacağı, 750,00-TL fark ücret alacağı, 750,00-TL ikramiye alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemiyle dava açılmış; davanın görevsizlik nedeniyle reddedilmesi üzerine idari yargı yerinde açılan davada ise yalnızca doğduğu iddia edilen alacaklarının tahsili istemine yer verildiği görülmüştür.
Öte yandan, davacı ile davalı Kurum arasında yenilenen “Türk Uyruklu Misafir Sanatçı Sözleşmeleri” irdelendiğinde; davacının Temsil Başına Çalışma Grubu pozisyonunda, Atölye Elemanı ünvanında ve sigortalı olduğu; görevi karşılığı, kanuni kesintiler yapıldıktan sonra temsil başına belirlenen günlük ücretin tahakkuk ettirilerek ödeneceği; İdarenin, yurtiçinde ve yurtdışında yapılacak etkinlikler için (temsiller, konserler, turneler, festivaller vb.) sanatçıyı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü sanatçılarına uygulanan esaslar çerçevesinde (yolluk vererek) görevlendirebileceği; sanatçının, sözleşme süresinde, idarenin yürürlükte bulunan kanun, yönetmelik, genelge ve emirlerine uymayı kabul edeceği, sanatçının, sözleşme süresi içinde idarenin izni olmadıkça başka kurum ve kuruluşlarda özel veya resmi görev alamayacağı, sanatçının görevinde ve hizmetin yürütülmesinde, mesai saatlerine ve çalışma programına uyumda, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü sanatçılarına ait sözleşmenin devam ve disiplin ile ilgili hükümlerinin uygulanacağı; tarafların, sözleşmenin devamı sırasında iptaline karar verdiklerinde bu kararlarını bir ay öncesinden birbirlerine yazılı olarak bildirmek zorunda oldukları; sanatçının artistik yetenekleri veya Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü bünyesi içindeki diğer davranışları ve sanatsal çalışmalarının idarece yeterli görülmediği durumlarda 1 aylık süre beklenmeksizin bu sözleşmenin idarece iptal edilebileceği; bu durumun, sanatçı için herhangi bir yasal itiraz hakkı doğurmayacağı, sözleşmelerin süre sonunda her hangi bir bildirime gerek kalmadan sona ereceği hususlarına yer verildiği, sözleşmenin davacı “Sanatçı” ile İdare adına “Sanat Yönetmeni ve Müdür V.” tarafından karşılıklı imza altına alındığı görülmüştür.
İdare, özel hukuk kişileri gibi özel hukuk sözleşmeleri yapabildiği gibi; kamusal yetkisinin verdiği üstünlük ve ayrıcalıklara dayanarak konusu, hüküm ve koşulları bakımından özel hukuk sözleşmelerinden farklı olan sözleşmeler de yapabilir. İdare hukuku esaslarına tabi bulunan bu sözleşmeler “idari sözleşme” olarak adlandırılırlar. İdarenin, genel ehliyetini kullanarak, sözleşme serbestisi ve tarafların eşitliği gözetilerek gerçekleştirdiği sözleşmelerin tamamen özel hukuk hükümlerine tabi olması ve dolayısıyla bunların yargısal denetiminin adli yargı yerince yapılmasına karşılık, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun idari dava türlerinin sayıldığı 2/1-c maddesinde belirtildiği üzere, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi amacıyla ve kamusal nitelikte üstün hak ve yetkilere dayanarak yaptığı idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde ise, idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.
Davacının çalışma biçimi ile idareyle imzalanan sözleşme hükümlerine bakıldığında; idarenin 1309 sayılı Yasanın yukarıda yer verilen hükümleri uyarınca ve kamusal nitelikte üstün hak ve yetkilere dayanarak yaptığı sözleşmenin idari nitelikte olduğu tartışmasızdır. Zira sözleşmede davacının serbest iradesinden söz edilemeyeceği gibi ücretlendirmenin dahi yasal düzenleme ile belirlendiği açıktır. Kaldı ki Yasakoyucu sözleşmenin idari nitelikte olduğunu Kanunda açıkça belirtmiştir.
Buna göre; yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve davacının statüsü ile sözleşmenin niteliği dikkate alındığında, uyuşmazlığın, idare hukuku hükümlerine göre görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girdiğinden, Samsun 1. İdare Mahkemesinin 20.1.2020 gün ve E:2019/1065 sayılı başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
S O N U Ç: Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Samsun 1. İdare Mahkemesinin 20.1.2020 gün ve E:2019/1065 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 22.6.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye
Hicabi Şükrü Mehmet Birol
DURSUN BOZER AKSU SONER
Üye Üye Üye
Aydemir Nurdane Ahmet
TUNÇ TOPUZ ARSLAN