Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/2-563 Esas 2012/161 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2011/2-563
Karar No: 2012/161

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/2-563 Esas 2012/161 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Genel Kurulu'nun 2011/2-563 E. ve 2012/161 K. sayılı kararı hırsızlık suçundan yargılanan Kazım'ın temyiz aşamasında öldüğü durumda yapılması gereken işlemleri belirlemektedir. Dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi sonucu sanığın öldüğü anlaşılmıştır. 5237 sayılı TCY'nın 64. Maddesi ile sanığın ölümü halinde kamu davasının düşürüleceği belirtilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazı kabul edilerek, sanık hakkındaki dava düşürülmüştür. Kararda geçen kanun maddeleri; 765 sayılı TCY'nın 491/ilk, 522. maddeleri, 647 sayılı CİK'nın 4, 6. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 64. Maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 223. Maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 322. Maddesi, 5320 sayılı Yasanın 8. Maddesi'dir.
Ceza Genel Kurulu         2011/2-563 E.  ,  2012/161 K.
  • SANIĞIN TEMYİZ AŞAMASINDA ÖLMESİ
  • HIRSIZLIK SUÇU
  • DÜŞME
  • TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 59
  • TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 491
  • TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 522
  • CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) (647) Madde 4
  • CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) (647) Madde 6
  • CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 322
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 64
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 223
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN (5320) Madde 8

"İçtihat Metni"

Hırsızlık suçundan sanık Kazım’ın 765 sayılı TCY’nın 491/ilk ve 522. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan davada Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesince 06.06.2005 gün ve 422-728 sayı ile davaya bakma görevinin Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi üzerine sanığın  765 sayılı TCY’nın 491/ilk, 522 ve 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca 7 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının ertelenmesine ilişkin, Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 08.12.2005 gün ve 536-959 sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesiyle dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 04.07.2007 gün ve 7455-9959 sayı ile;

“1- Sanık tarafından kaçak olarak tüketilen elektrik bedeli normal tarifeye göre bilirkişiye hesap ettirildikten sonra, 765 sayılı TCK’nın 522/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, katılan kurumun bildirildiği kaçak elektrik tarifesi uyarınca hesaplanmış değerin esas alınması suretiyle değer pek fahiş kabul edilip yazılı şekilde uygulama yapılması,

2- Katılan kurum vekili oturumlara katılmadığı halde dilekçe yazım ücreti yerine yazılı şekilde vekalet ücretine hükmolunması,

3- Sanığın nüfus kaydına göre 20.03.1954 olan doğum tarihinin gerekçeli karar başlığında hatalı yazılması” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.

Bozmaya uyan Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesince 06.03.2008 gün ve 675-194 sayı ile sanığın 765 sayılı TCY’nın 491/ilk, 522, 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddeleri uyarınca 550 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının ertelenmesine ilişkin hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 24.10.2011 gün ve 6683-37228 sayı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 28.11.2011 gün ve 132565 sayı ile

“Nüfus Müdürlüğünün nüfus kayıt örneğine göre sanık Kazım"ın hüküm tarihinden sonra 31.10.2008 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, sanık hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK.nun 64. maddesi uyarınca düşürülmesi gerektiği” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Daire onanma kararının kaldırılmasına ve kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.

Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın temyiz aşamasında ölmesi halinde yapılması gereken işlemin belirlenmesine ilişkindir.

 İncelenen dosya içeriğinden;

Özel Dairece yerel mahkeme hükmünün 24.10.2011 gününde onanmasına karar verilmesi sonucunda dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, bu aşamada Yargıtay C.Başsavcılığınca 21.11.2011 tarihinde UYAP sistemi kullanılarak çıkartılan ve dosyaya konulan nüfus kaydına göre, …. sanığın 31.10.2008 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.

1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY’nın 64. maddesindeki; “(1) Sanığın ölümü hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir. Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tâbi eşya ve maddî menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir.

(2) Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adlî para cezalarını ortadan kaldırır. Ancak, müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin olup ölümden önce kesinleşmiş bulunan hüküm, infaz olunur” şeklindeki düzenleme ile sanığın ölümü halinde, kamu davasının düşürüleceği, sadece niteliği itibariyle müsadereye tabi eşya ve yararlar hakkında yargılamaya devam edileceği, hükümlünün ölümü halinde ise, cezanın ortadan kaldırılmasına karar verilmekle birlikte, müsadere ve yargılama giderlerine ilişkin hükmün infaz edileceği belirtilmek suretiyle, sanık ve hükümlünün ölümüne farklı sonuçlar yüklenmiştir.

Buna göre somut olay değerlendirildiğinde;

Sanığın Yargıtay C.Başsavcılığınca çıkartılan nüfus kaydında, Özel Dairece onama kararının verildiği 24.10.2011 tarihinden önce 31.10.2008 günü öldüğünün belirtilmesi karşısında, Özel Dairece verilen onama kararında isabet bulunmamakta olup, 5237 sayılı Yasanın 64. maddesi ile sanık ve hükümlünün ölümüne farklı sonuçlar yüklenmiş bulunması nedeniyle hükmün kesinleşmesinin önlenmesi gerekmektedir.

Bu itibarla itirazın kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün sanığın temyiz aşamasında ölmüş olması nedeniyle bozulmasına, zoralımına karar verilmesi gereken bir eşya ya da maddi menfaatin bulunmadığı da göz önüne alındığında, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu konuda 1412 sayılı CYUY’nın, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi olanaklı bulunduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCY’nın 64 ile 5271 sayılı Yasanın 223. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmelidir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle,

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

2- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 24.10.2011 gün ve 6683-37228 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,

3- Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.03.2008 gün ve 675-194 sayılı hükmünün sanığın ölmüş olması nedeniyle BOZULMASINA,

Ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu konuda, zoralımına karar verilmesi gereken bir eşya ya da maddi menfaatin bulunmadığı da göz önüne alındığında, 1412 sayılı CYUY’nın, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi olanaklı bulunduğundan sanık hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCY’nın 64 ile 5271 sayılı Yasanın 223. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,

4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.04.2012 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara