Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/7797 Esas 2021/5207 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7797
Karar No: 2021/5207

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/7797 Esas 2021/5207 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, eski bir taşınmazın üzerine davalı tarafından ev inşa edildiğini ve kalan kısımda kendisine ait kayısı bahçesi olduğunu iddia ederek tapu kaydının iptalini ve adına tescilini istedi. Davalı ise taşınmazı 1986 yılında satın aldığını ve satış bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddini savundu. Mahkeme, tarafların iradesinin sadece ev alanı üzerine olduğu gerekçesiyle davayı kısmen kabul etti. Ancak Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, taşınmazın ifrazının mümkün olup olmadığının araştırılmadan hüküm kurulmasını uygun görmedi ve kararı bozdu. Sonuç olarak, davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle, mahkeme kararı onandı. Kararda herhangi bir kanun maddesi belirtilmemiştir.
1. Hukuk Dairesi         2021/7797 E.  ,  2021/5207 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, eski 236 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının üzerine davalı tarafından ev yaptırıldığını, kalan kısımda da kendisine ait kayısı bahçesi olduğunu, davalı tarafın parselin fiili kullanıma göre ifraz edilebileceğini söylemesi üzerine evin bulunduğu kısmı bedelsiz devrettiğini ancak herhangi bir ifraz işleminin yapılmadığını öğrendiğini, davalı tarafından kandırıldığını, taşınmazın tamamının davalı adına devredildiğini ileri sürerek 128 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline mümkün olmadığı taktirde dava konusu taşınmazdaki davalının kullanımında olan evin dışında kalan alanın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazı 1986 yılında satın aldığını, bedelinin de eşinin çalıştığı iş yerinin sahipleri tarafından ödendiğini, davacı ile akraba olduklarını, satış bedeli ödenmesine rağmen uzun bir süre davacının taşınmazı devretmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tarafların iradesinin davalının ev olarak kullandığı kısmın satışına ilişkin olduğu, ev alanı dışında kalan kısmın satışının amaçlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, "...Hemen belirtmek gerekir ki, mahkemece anılan bilirkişi raporunda A, B ve C harfi ile gösterilen kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine.Davalının temyiz itirazlarına gelince; dinlenen tanık beyanlarından temlikin iradi olduğu, hile iddiasının mevcut deliller ile kanıtlanamadığı sonucuna varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de, 04.05.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde taşınmazın ifrazının mümkün olup olmadığı araştırılmadan infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir..." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 06/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.














    Hemen Ara