Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise, 01.12.2011 gün ve 345513 sayı ile;
“Sanık vekilinin 30.06.2010 tarihli temyiz dilekçesinin başlık kısmında, duruşma isteği ile temyiz edildiği yazılı olup dilekçenin sonunda istem kısmında ise, ‘tensip buyrulacak duruşmada arz edeceğimiz nedenler’ ibaresi ile de duruşma isteği yinelenmiştir.
…Sanık vekilinin duruşmalı inceleme isteği hususunda herhangi bir karar verilmeksizin evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda hükmün onanmasına karar verilmesi… savunma hakkını kısıtladığından, onama kararının sanık Mustafa yönünden kaldırılarak, yeniden duruşmalı temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 1. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmesi” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurmuştur.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kapsamına göre inceleme, sanık Mustafa hakkında kasten öldürme suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın kasten öldürme suçundan 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair hükmün, sanık müdafii tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmesi üzerine, Özel Dairece duruşma isteği değerlendirilmeden dosya üzerinden inceleme yapılmasının, savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
1412 sayılı CYUY’nın 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 318. maddesine göre, ağır cezaya yönelik işlerde temyiz incelemesi, temyiz dilekçesindeki istem üzerine duruşmalı yapılmalıdır. Ağır cezalık işler ise, 5235 sayılı Yasanın 12. maddesinde, 10 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işler olarak tanımlanmıştır.
Benzer biçimde 5271 sayılı CYY’nın 299. maddesinde de, on yıl veya daha fazla hapis cezasına ilişkin hükümlerde, temyiz başvurusundaki istem üzerine Yargıtay’daki incelemenin duruşmalı yapılmasının zorunlu bulunduğu hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, sanığın kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCY’nın 81/1 ve 62. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 29.06.2010 tarihli hükme yönelik, sanık müdafiinin yasal süresinde verdiği 30.06.2010 havale tarihli dilekçesinde duruşma isteminde bulunması karşısında, temyiz incelemesinin duruşma açılarak gerçekleştirilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesi suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlandığı anlaşılmaktadır.
Savunma hakkının kısıtlanması durumu ise, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 308. maddesinin 8. fıkrasında mutlak kanuna muhalefet nedeni olarak kabul edilmiştir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire onama kararının sanık Mustafa yönünden kaldırılmasına, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 14.06.2011 gün ve 4349-3841 sayılı onama kararının sanık Mustafa yönünden KALDIRILMASINA,
3- Duruşmalı temyiz incelemesi için dosyanın, Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.04.2012 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.