Esas No: 2022/2424
Karar No: 2022/4423
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/2424 Esas 2022/4423 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2022/2424 E. , 2022/4423 K.Özet:
Eskişehir Asker Hastanesi Baş Tabipliği genel onarımı işi için yapılan ihalede, müvekkil ile davalı anlaştı. Ancak bir süre sonra başka bir firma tarafından işin ihalesi aşamasındaki nedenlerden dolayı dava yoluna başvuruldu. Bunun üzerine mahkeme kararı doğrultusunda iş durduruldu ve tasfiye edildi. Müvekkil, iş için harcadığı giderler, aldığı malzemeler, yaptığı masraflar nedeni ile ticari yaşamının zarara girdiğini savundu. Davacı tarafından ticari faiz talep edildiği dikkate alınarak mahkemece hükmedilen alacağa ticari (avans) faizi uygulanması gerekirken yasal faiz uygulanması sonucu, karar temyiz edildi ve düzeltilerek onanmasına karar verildi.
Kanun maddeleri:
- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. ve 3. maddeleri: Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır.
- HMK’nın 370/2 maddesi: Mahkeme kararlarının yanlış yazılmış veya hesap hatası gibi excusable yanlarının düzeltilmesi amacıyla düzeltilebileceği maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; anahtar teslim götürü bedel açık ihale usulü ile 26/02/2010 tarihinde ihalesi yapılan 2010/9514 ihale kayıt numaralı Eskişehir Asker Hastanesi Baş Tabipliği genel onarımı işi için tarafların 23/08/2010 tarihli sözleşme ile anlaştıklarını, müvekkili işe başladıktan bir süre sonra aynı işe teklif veren bir istekli tarafından işin ihalesi aşamasındaki nedenlerden dolayı dava yoluna başvurulduğunu, davalının ihale sürecindeki hatasından kaynaklı olarak mahkeme kararı doğrultusunda 20/12/2010 tarihinde işin durdurulduğunu ve tasfiye edildiğini, davalının hatalı olarak ihaleyi sonuçlandırması ve müvekkili ile sözleşme imzaladıktan sonra işin tasfiye edilmesi sonucu müvekkilinin iş için harcadığı giderler, aldığı malzemeler, yaptığı masraflar nedeni ile ticari yaşamının zarara girdiğini, ayrıca kâr kaybına ve zararına sebebiyet verdiğini, müvekkiline işin tasfiye edileceği bildirildikten sonra diğer yüklenici firma ile sözleşme yapıldığını, tasfiye geçici kabul heyeti tarafından işin sayılabilir, ölçülebilir hale getirilmesi ve eksikliklerin tamamlanması için müvekkiline 15/04/2011 tarihine kadar süre verildiğini ve tasfiye geçici kabul eksiklikler listesinde belirtilen imalatların yapılmasının istendiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından işin 15/04/2011 tarihinde eksiksiz ve kusursuz vaziyette teslim edildiğini, bundan sonra yüklenici firmanın çalışmalarına başladığını, işin gerçekleşme oranı ve müvekkilinin ödemeye esas gerçekleşme yüzdelerinin belirlenmesi amacı ile davalı tarafından Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/24 D.İş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti yaptırıldığını, bunun sonucunda kesin hesapların çıkartılarak taraflarca imzalandığını, işin tasfiye kesin kabulünün yaptırılan tespite ve mevzuata aykırı olarak, müvekkilinin itirazları dikkate alınmadan kayda alındığını, müvekkiline karşı haksız talepler ileri sürüldüğünü, oysa davalıdan kaynaklanan nedenlerle işin tasfiye edilmesinden dolayı sözleşmenin geçerliliğini kaybettiğini, yeni talepler ileri sürülemeyeceğini, bu yüzden tutanağın müvekkili tarafından ihtirazi kayıt ile imzalandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 5.000,00 TL fazla imalat bedelinin ve işin tasfiyesi nedeni ile uğranılan 5.000,00 TL zararın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 08/01/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile istediği fazla imalat bedelini 27.197,83 TL'ye, zarar ve kâr kaybı bedelini ise 77.394,71 TL'ye artırarak toplam 109.592,54 TL'nin temerrüt ve tasfiye onay tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, diğer istekli ....,Ltd. Şti. tarafından yapılan şikayet üzerine Kamu İhale Kurumu'nun şikayet başvurusunun reddine karar verdiğini, bunun üzerine bu şirketin Ankara 4. İdare Mahkemesi'nde açtığı 2010/1672 E. sayılı davada yürütmenin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin bu kararı uyguladığını, davacının henüz oluşmuş bir zararı bulunmadığını, dolayısı ile henüz dava açılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın 109.592,54 TL üzerinden kabulüne dair verilen karar hakkında davalı vekili tarafından temyiz, davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı yüklenici tacir olup uyuşmazlık konusu da inşaat yapım işidir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. ve 3.maddesine göre; taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır. Taraflar arasındaki işin ticari iş mahiyetinde olduğu ve davacı tarafından ticari faiz talep edildiği dikkate alınarak mahkemece hükmedilen alacağa ticari (avans) faizi uygulanmasına karar verilmesi gerekirken yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının değiştirilmek suretiyle HMK’nın 370/2 maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin diğer temyiz itirazının kabulü ile Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/322 Esas, 2016/180 Karar sayılı kararının “HÜKÜM” bölümünün 1 no.lu fıkrasının 3.bendinde geçen “yasal faiz” kelimesinin çıkarılarak yerine ''ticari faiz'' kelimesinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.