Esas No: 2011/8-693
Karar No: 2012/119
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/8-693 Esas 2012/119 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname : 2009/261509
Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
Mahkemesi : AYDIN 1. Ağır Ceza
Günü : 02.06.2009
Sayısı : 193-130
Göçmen kaçaklığı suçundan sanıklar N... A.., H... K..., M... L... ve M.. K...’ın 765 sayılı TCY’nın 201/a-2 ve 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 833 Lira adli para cezası ile cezalandırılmalarına, suçta kullanılan ... ZV 0067 plakalı aracın 765 sayılı TCY’nın 36. maddesi uyarınca zoralımına ilişkin, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 26.12.2005 gün ve 215-612 sayılı hükmün sanıklar müdafileri ve şahsi hak sahibi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 15.05.2008 gün ve 676-5713 sayı ile;
“1- 765 sayılı TCK.nun 201/a maddesinin 2. fıkrasında göçmen kaçakçılığına teşebbüs halinin tamamlanmış suç gibi cezalandırılacağı hükmünün yer aldığı, 5237 sayılı TCK.nun 79. maddesinde ise, 765 sayılı TCK.nun 201/a-2. madde ve fıkrasındaki düzenlemeye yer verilmemesi nedeniyle göçmen kaçakçılığı suçunun bütün hallerine teşebbüsün olanaklı bulunması karşısında,
Olayımızda, yasadışı yollardan Türkiye"ye gelmiş ve buradan Yunanistan"a gitmek isteyen ‘8’ göçmeni Kuşadası İlçesinden Yunanistan"ın Sisam (Samos) adasına deniz yoluyla geçmek için motorlu kayığa bindirerek denize açıldıkları, kayığın su alması nedeniyle ülke karasuları sınırına çıkmadan geri döndükleri ve Kuşadası İlçe merkezine giderken yapılan ihbar üzere kolluk görevlilerince yakalandıklarının anlaşılmasına göre; sanıkların kanıtlanan eylemlerinin yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlamaya teşebbüs suçunu oluşturduğu ve teşebbüs aşamasında kalan bu suç nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 79. maddesinden verilecek cezadan teşebbüs nedeniyle dörtte birinden dörtte üçüne kadarının indirileceği gözetilerek, olaya 765 sayılı TCK.nun ve 5237 sayılı TCK.nun bir bütün halinde 5252 sayılı Yasanın 9/3. madde ve fıkrası uyarınca ayrı ayrı uygulanarak ve sonuç cezalara göre lehe yasanın belirlenmesiyle buna göre uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması
2- 5237 sayılı TCK.nun 54. maddesi uyarınca iyi niyetli üçüncü kişilere ait eşyanın müsadere edilemeyeceğinin belirtilmesi karşısında ‘.... ZV 0067’ plakalı aracın ruhsat sahibine iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesince 02.06.2009 gün ve 193-130 sayı ile Özel Dairenin (1) nolu bozma nedeni uyulmuş, (2) nolu bozma nedenine ise; “…aracın kayıt malikinin C... Ç... İsimli şahıs olarak gözüktüğü, aracın minibüs niteliğinde olup, göçmenlerin İstanbul"dan Kuşadası’na getirilmesinde kullanıldığı ve göçmenlerin bu araç içinde yakalandığı, aracın olay sonrası zapt edildiği, ancak kayıt malikinin sanık N..."ın aracı suçta kullandığını bilmediği yönündeki iddiasının samimi olmadığı, aracın suçta kullanılması ve aradan uzunca bir süre geçtikten sonra, hatta dosyada tutuklu sanıkların tahliyesine karar verilinceye kadar, araç sahibinin aracının çalındığı, kaybolduğu ile ilgili bir müracaatının olmadığı, keza kayıt malikince sanık N..."ın söz konusu araçta şoför olarak çalıştığının iddia edilmesine rağmen, bunu doğrulayan herhangi bir belge ibraz edilmediği, bu nitelikteki bir aracı çalınan veya işçisi tarafından götürülen bir kimsenin hayatın olağan akışında durumu emniyet kuvvetlerine bildirmesi gerektiği dikkate alındığında kayıt malikinin iyi niyetli olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu nedenlerle TCK 54. madde uyarınca kayıt malikinin iyi niyetli olmadığı, aracının dava konusu olayda kullanılacağını bildiğine ilişkin yeterli delil olmadığı için hakkında kamu davası açılmadığı, ancak kayıt malikinin aracın bir suçta kullanılacağını bildiği, iyi niyetli olmadığı” gerekçesiyle oyçokluğuyla direnilmiş ve yargılama sonucunda sanıkların 5237 sayılı TCY’nın 79/1-b, 35/2, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 20 Lira adli para cezası ile cezalandırılmalarına, suçta kullanılan 34 ZV 0067 plakalı aracın 5237 sayılı TCY’nın 54/1. maddesi uyarınca zoralımına karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanıklar müdafileri ve şahsi hak sahibi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay C.Başsavcılığının 04.12.2009 gün ve 261509 sayılı “eylemli uyma sonucu verilen hükmün bozulması” istemli tebliğnamesiyle Yargıtay 8. Ceza Dairesine, Özel Dairece de 31.10.2011 gün ve 19511-11960 sayı ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; göçmen kaçakçılığı suçunda kullanılan aracın zoralımına karar verilmesinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkin ise de, öncelikle yerel mahkeme direnme hükmünün yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
Özel Daire ilamındaki 2 nolu bozma nedenine yönelik olarak verilen direnme kararında; ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeye yer verilmesi, ilk hükümde suçta kullanılan aracın 765 sayılı TCY’nın 36. maddesine göre zoralımına karar verilmesine karşın, inceleme konusu hükümde 5237 sayılı TCY’nın 54. maddesi uyarınca zoralımına hükmolunması hususlarının Özel Dairece incelenmemiş olması karşısında, konunun ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi olanaklı görülmediğinden, hükmün gerek bozmaya uyulan gerekse direnildiği belirtilen yönler açısından bütün olarak Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, direnme kararı olmayıp yeni hüküm niteliğindeki yerel mahkeme hükmünün incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 02.06.2009 gün ve 193-130 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.03.2012 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.