Esas No: 2011/1-427
Karar No: 2012/109
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/1-427 Esas 2012/109 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, sanık K... A...’nın 6136 sayılı Yasanın 15/son, 5237 sayılı TCY’nın 31/3, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Ancak sanık müdafii ve savcılar tarafından temyiz edildi ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından 29.09.2011 tarihinde, adli para cezasının kesin nitelikte olduğu ve temyiz edilemeyeceği kararı verildi. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kararın kaldırılması ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmesi istemiyle itiraz etti. Dosya değerlendirildiğinde, Mahkemenin verdiği hüküm tarihi ile temyiz yasağının kalktığı tarihler arasında olduğu için temyiz edilebilir olduğuna karar verildi. Kanun maddeleri olarak ise; 6136 sayılı Yasanın 15/son, 5237 sayılı TCY’nın 31/3, 62 ve 52/2. maddeleri ile 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 305. maddesi, 5320 sayılı Ceza Yargılaması Yasası’nın 8. maddesi,
"İçtihat Metni"
İtirazname : 2011/203925
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi : BALIKESİR 2. Ağır Ceza
Günü : 10.02.2011
Sayısı : 255-26
Sanık K... A..."nın 6136 sayılı Yasanın 15/son, 5237 sayılı TCY’nın 31/3, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 10.02.2011 gün ve 255-26 sayılı hükmün sanık müdafii ve o yer C. Savcıları tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince 29.09.2011 gün ve 6256-5590 sayı ile;
“Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan verilen adli para cezası hüküm tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan CMUK.nun 305. maddesi uyarınca miktarı itibariyle kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, bu suçla ilgili sanık müdafiinin temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine” karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı ise 04.11.2011 gün ve 203925 sayı ile;
“İkimilyar liraya kadar (ikimilyar dahil) para cezalarına dair olan hükümlerin temyiz edilemeyeceğine ilişkin 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 305 maddesinin 2. fıkrasının (1) numaralı bendi Anayasa Mahkemesinin 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olup, iptal kararı 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten 6217 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar verilen hem hapisten çevrilme hem de doğrudan verilen tüm adli para cezaları yeni bir yasal düzenleme yapılmadığı için, miktara bakılmaksızın temyize tabi hale gelmiştir. 14.04.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın geçici 2. maddesi ile 5320 sayılı Yasada yapılan değişiklik karşısında, ‘Bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamayacağından’ sadece doğrudan verilen 3000 TL adli para cezaları kesin hale gelmiştir.
Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin hükmü 10.02.2011 tarihine verilmiş olup, karar tarihi, hem hapiste çevrilme hem de doğrudan verilen tüm adli para cezalarının temyiz tabi olduğu ara döneme denk geldiğinden, verilen kararın temyize tabi olduğu kuşkusuzdur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan verilen adli para cezası yasa yolu olarak temyize tabi bulunduğundan; Yargıtay 1. Ceza Dairesi"nin 29.09.2011 gün ve 2011/6256 Esas, 2011/5590 Karar sayılı ilamında, ‘6136 sayılı Yasaya aykırılık suçu nedeniyle verilen adli para cezası hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan CMUK.nun 305. maddesi uyarınca miktarı itibariyle kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, bu suçla ilgili sanık müdafiinin temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine’ ilişkin kısmın kaldırılarak, bu suç nedeniyle temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmesi” isteminde bulunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtirazın kapsamına göre inceleme, sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan hükmolunan 500 Lira adli para cezasından ibaret mahkumiyet hükmünün, verildiği 10.02.2011 tarihi itibariyle temyiz kabiliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Olay günü karşılaşan sanık ve mağdurun birbirleri ile tartıştıkları, akabinde sanığın üzerinde taşıdığı bıçak ile mağduru hayati tehlike geçirecek ve basit tıbbi müdahale ile giderilmeyecek biçimde yaraladığı, bilirkişi tarafından sunulan raporda, suçta kullanılan bıçağın 6136 sayılı Yasanın 15/son maddesinde yer alan ve salt saldırı amaçlı taşınan bıçaklar kapsamına girdiğinin belirtildiği, bu suçtan sanık hakkında sonuç olarak 500 Lira adli para cezasına hükmolunduğu anlaşılmaktadır.
1412 sayılı CYUY’nın 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle uygulanma zorunluluğu bulunan 305. maddesi uyarınca, ceza mahkemesince verilen hükümler temyiz yasa yoluna tabidir.
Ancak;
1 - İkimilyar liraya kadar (ikimilyar dahil) para cezalarına dair olan hükümler,
2 - Yukarı sınırı onmilyar lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren suçlardan dolayı verilen beraat hükümleri,
3 - Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler,
Kesin olup, bu hükümler hakkında temyiz yasa yoluna başvurulamaz.
“İkimilyar liraya kadar (İkimilyar dahil) para cezalarına dair olan hükümlerin” temyiz edilemeyeceğine ilişkin 1412 sayılı CYUY"nın 305. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendinin, Anayasa Mahkemesinin 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren 23.07.2009 gün ve 65–114 sayılı kararı ile iptal edilmesinden sonra verilen, ister hapis cezasından çevrilen, ister doğrudan hükmolunan adli para cezasına ilişkin mahkûmiyet hükümlerinin 14.04.2011 tarihine kadar hiçbir miktar gözetilmeksizin, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasanın 23. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Yargılaması Yasasının 272. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; “hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen 3.000 Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı istinaf yasa yoluna başvurulamayacağı” şeklinde yapılan değişiklik ve 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Yargılaması Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya eklenen; “bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz” şeklindeki geçici 2. madde göz önünde bulundurulduğunda, 14.04.2011 tarihinden sonra ise, ancak doğrudan hükmolunan 3.000 Türk Lirasından fazla adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümlerinin temyizinin olanaklı hale geldiği konusunda bir duraksama bulunmamaktadır.
Diğer yandan Ceza Genel Kurulunun birçok kararında, hükmün temyiz edilebilir nitelikte olup olmadığının belirlenmesinin, hüküm tarihindeki yasal düzenlemelere göre çözümlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Sanığın 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan sonuç olarak 500 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, yerel mahkemenin 10.02.2011 olan hüküm tarihi, Anayasa Mahkemesi iptal kararının yürürlük tarihi olan 07.10.2010 ile 6217 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 14.04.2011 arasında olup, bu tarihler arasında ister hapis cezasından çevrilen, ister doğrudan hükmolunan adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerinin hiçbir miktar sınırlaması olmaksızın temyizi olanaklı olduğundan, Özel Dairenin temyiz isteminin reddi kararı isabetsizdir.
Bu itibarla; Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Dairenin 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçuna yönelik temyiz isteminin reddi kararının kaldırılmasına ve bu suçtan kurulun hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 29.09.2011 gün ve 6256-5590 sayılı kararının 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçuna yönelik temyiz isteminin reddi kararının KALDIRILMASINA,
3- 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulun hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.03.2012 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.