Esas No: 2013/17
Karar No: 2013/20
Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü 2013/17 Esas 2013/20 Karar Sayılı İlamı
Ceza Bölümü 2013/17 E. , 2013/20 K.- ASKER KIŞI SANIK HAKKINDA “SILAHLA TEHDIT” SUÇU NEDENIYLE AÇILAN KAMU DAVASININ, SUÇUN ASKERI SUÇ OLMAMASI, ASKERI SUÇA BAĞLI BULUNMAMASI VE ASKERI MAHKEMEDE YARGILANMAYI GEREKTIREN ILGININ KESILMIŞ OLMASI NEDENIYLE ADLİ YARGI YERINDE GÖRÜLMESININ GEREKTIĞI
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : K.H. Yakınan : 1- U.K.K. 2- F.B. Sanık : M.K. O L A Y : İstanbul/ Hasdal 3. Kr. K. Kh. Des. Grp. Bkm. Bl. Komutanlığı emrinde görevli sanık P. Er M.K.’ın, 18.10.2011 günü, saat 19:00 sıralarında, 19:00-21:00 saatleri arasında nöbetçi olarak görevli olduğu 2 nolu devriye nöbet yerine giderken, birlik içersinde bulunan Güney Kışla Ani Müdahale Mangası önünde, diğer nöbetçi arkadaşı P. Onb. R.A.’ı beklemek üzere bir süre oyalandığı sırada, ani müdahale mangasında görevli yakınan P. Er U.K.K.’ın sanığı itekleyerek ani müdahale mangası penceresinin önünden çekilmesini istediği ve aralarında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, birbirlerine yumrukla vurdukları sırada olay yerine gelen yakınan P. Er F.B.’ın da sanığa yumruk attığı, bir ara kavga ortamından sıyrılan sanığın silahının kurma kolunu çekip bıraktığı, yakınanlara yönelterek “Hepinizin ………. koyarım” dediği, olay yerinde bulunan diğer erler tarafından silahın sanıktan alındığı ve daha sonra sakinleştirilen tarafların birbirlerinden şikayetçi olmamaları nedeniyle, sanığın haksız tahrik altında zincirleme silahla tehdit suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/2-a, 43/1-2, 29. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle 3. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 17.01.2012 gün ve E:2012/142, K:2012/12 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 3. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 23.5.2012 gün ve E:2012/290, K:2012/209 sayı ile, sanığın yargılama aşamasında terhis edilmiş olması nedeniyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin kesildiği, bu durumda yüklenen eylemin askeri suç olmaması nedeniyle sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. İSTANBUL 43. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 19.10.2012 gün ve E:2012/916, K:2012/887 sayı ile, asker kişi sanığı, asker kişilere karşı işlediği ileri sürülen suç nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazı kabil olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir. Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 04.02.2013 gün ve E:2013/2, K:2013/5 sayılı karar ile adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden dava dosyası Mahkememize gönderildiğinden, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, dosyadaki eksiklik giderilip, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi’nce, Mahkememize gönderilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet KARADAVUT, Davut TELLİ, Şuayip ŞEN, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL, A. Zeki LİMAN’ın katılımlarıyla yapılan 4.6.2013 günlü toplantısında; I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun"da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa"nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN’ın adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Kadir ALBAYRAK’ın davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu"nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmekte iken, maddenin “….askeri mahallerde….” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 26.6.2012 tarih ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15.3.2012 gün ve E:2011/30, K:2012/36 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada; a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu"nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar, b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu"nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, c) Türk Ceza Kanunu"na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi"nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, asker kişi sanığı, asker kişilere karşı işlediği ileri sürülen suç nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, sanığa yüklenen eylemin Türk Ceza Kanunu’nda düzenlendiği, Askeri Ceza Kanunu’nda bu suça ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle “askeri suç” olmadığı kuşkusuzdur. Sanığın yargılama aşamasında terhis edildiği de dosyada bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 353 sayılı Yasa"nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği düzenlenmiş bulunduğundan ve somut olayda sanığa yüklenen eylemin askeri suç olmadığı anlaşıldığından, 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 19.10.2012 gün ve E:2012/916, K:2012/887 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 4.6.2013 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.