Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/6-471 Esas 2012/68 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2011/6-471
Karar No: 2012/68

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/6-471 Esas 2012/68 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2011/6-471 E.  ,  2012/68 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname : 2011/312541
    Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : TRABZON 1. Ağır Ceza
    Günü : 06.07.2010
    Sayısı : 113-143

    Sanık H.A..’nin nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı TCY"nın 149/1-d-h, 35, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, aynı Yasanın 58. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ilişkin Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 06.07.2010 gün ve 113-143 sayılı hükmün, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 09.12.2010 gün ve 23003-20057 sayı ile, hükmün onanmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay C.Başsavcılığı ise 18.11.2011 gün ve 312541 sayı ile;
    “5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 58. maddesinin 5. fıkrasında; ‘Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri’nin uygulanamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
    Bu fıkra hükmüne göre, failin, eylemini gerçekleştirildiği tarihte onsekiz yaşından küçük olması halinde, hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması olanaksızdır. Bu nedenle ister tekerrüre esas alınacak, isterse tekerrür uygulaması yapılacak hükme konu suçun, fail tarafından onsekiz yaşından önce işlenmiş olması halinde hakkında tekerrür hükümleri uygulanamayacaktır.
    Somut olayda, yerel mahkemece tekerrüre esas alınan Trabzon Ağır Ceza Mahkemesinin 30.01.2006 gün ve 2006/18-37 sayılı ilamına konu suç, kayden 10.03.1981 doğumlu olduğu anlaşılan sanık tarafından 18 yaşını tamamlamadan 14.04.1998 tarihinde işlendiğinden, sanık hakkında 5237 sayılı TCY"nın 58. maddesinin uygulanma koşulları bulunmamaktadır. Buna karşın, sanığa ait, dosyada mevcut sabıka kaydının incelenmesinde,
    Gümüşhane Asliye Ceza Mahkemesinin 03.06.2009 gün ve 228-115 sayılı ilamının 23.03.2010 tarihinde kesinleştiği ve tekerrüre esas olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece tekerrüre esas alınan ilamla hükmolunan ceza 6 yıl 3 ay olmasına rağmen, tekerrüre esas alınması gereken ilama konu ceza 1 yıl 8 ay hapistir.
    5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ‘Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz’ Buna göre, itirazımızın kabulü halinde koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın değişeceğinde ve itirazımızın sanık lehine olduğunda şüphe bulunmamaktadır” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün tekerrüre esas olmayan hükmün tekerrüre esas alınması isabetsizliğinden bozulmasına ve hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanığın yağma suçundan cezalandırılmasına karar verilen olayda, Yargıtay C.Başsavcılığı ile Özel Daire arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; yerel mahkemece tekerrüre esas alınan geçmiş mahkûmiyet hükmünde sanığın suç tarihinde 15-18 yaş grubu içinde bulunmasından dolayı 5237 sayılı TCY’nın 31/3. maddesinin uygulanmış olması nedeniyle bu hükmün tekerrüre esas alınıp alınamayacağının, bu bağlamda adli sicil kaydında yer alan bir başka mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınmasının olanaklı olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya içeriğine göre;
    Suç tarihi 12.04.2010 olup, sanığın adli sicil kaydında altı ilam bulunmaktadır.
    Birincisi; mahkemece tekerrüre esas kabul edilen, sanığın 14.04.1998 tarihinde işlemiş olduğu kasten öldürme suçuna teşebbüsten lehe olan 5237 sayılı TCY"nın 81/1, 35, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, 07.02.2006 tarihinde kesinleşmiş olan Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.01.2006 gün ve 18–37 sayılı ilamı,
    İkincisi; kasten yaralama suçundan 765 sayılı TCY’nın 456/4, 457/1. maddeleri uyarınca 2 ay 20 gün hapis, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan anılan Yasanın 15/1. maddesi uyarınca 6 ay hapis ve 218.103.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, 09.09.2003 tarihinde kesinleşmiş olan Trabzon 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.06.2003 gün ve 156–291 sayılı ilamı,
    Üçüncüsü; sahtecilik suçundan 765 sayılı TCY’nın 350/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis, kasten yaralama suçundan 765 sayılı TCY’nın 456/4. maddesi uyarınca 457 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, 02.01.2008 tarihinde kesinleşmiş olan Kartal 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.11.2007 gün ve 743–1147 sayılı ilamı,
    Dördüncüsü; kasten yaralama suçundan 765 sayılı TCY’nın 456/4. maddesi uyarınca 2 ay 20 gün hapis, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan anılan Yasanın 13/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, 03.12.2008 tarihinde kesinleşmiş olan Kartal 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.10.2005 gün ve 969–995 sayılı ilamı,
    Beşincisi; kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCY’nın 86/2, 86/3-e ve 52. maddeleri uyarınca 140 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, 16.05.2008 tarihinde kesinleşmiş olan Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 14.02.2008 gün ve 175–83 sayılı ilamı,
    Altıncısı; infaz kurumuna yasak eşya sokmak suçundan 5237 sayılı TCY’nın 297/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, 23.03.2010 tarihinde kesinleşmiş olan Gümüşhane Asliye Ceza Mahkemesinin 03.06.2009 gün ve 228–115 sayılı ilamıdır.
    5237 sayılı TCY’nın tekerrürün düzenlendiği 58. maddesine göre; önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesinden sonra, yeni bir suçun işlenmesi halinde sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanacaktır. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak yasa koyucu tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki cezanın infaz edilmesi koşulunu aramadığı halde, infazdan sonra belirli bir sürenin geçmesi halinde tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağını hüküm altına almıştır. Buna göre, beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, beş yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına mahkûmiyet halinde ise cezanın infaz tarihinden itibaren üç yıl geçmekle tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır.5237 sayılı TCY’nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 01 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin mükerrirlik açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.Maddenin 4. fıkrasında ise tekerrüre esas alınamayacak suçlar belirtildikten sonra 5. fıkrasında; “Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri”nin uygulanamayacağı hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, 765 sayılı TCY’nın 81/3. maddesine benzer şekilde, 5275 sayılı Yasanın “Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri” başlıklı 108. maddesinin 2. fıkrasında “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmüne yer verilmiş olup, bu hüküm nedeniyle birden fazla tekerrüre esas alınabilecek sabıkanın bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması ve tekerrüre esas alınanın hükümde açıkça gösterilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;5237 sayılı TCY’nın 58. maddesin 5. fıkrasındaki açık düzenleme karşısında, sanığın tekerrüre esas alınan ve yaş küçüklüğü dolayısıyla hakkında 5237 sayılı TCY’nın 31/3. maddesinin uygulandığı, Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesince kasten öldürme suçuna teşebbüsten verilen hükmün, tekerrüre esas alınmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle yerel mahkemenin, bu mahkûmiyet hükmünü tekerrüre esas alarak sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar vermesi isabetli değildir.Ancak, sanığa ait adli sicil kayıtlarının incelenmesinde tekerrüre esas olabilecek mahkûmiyetlerinin bulunduğu anlaşılmakta olup, yerel mahkemece mükerrirliği net olarak ortaya konulup, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilen sanık hakkında tekerrüre esas olabilecek ilam bulunmasına rağmen, tekerrüre esas alınmaması gereken ilamın tekerüre esas kabul edilmesi karşısında, bu yanılgı nedeniyle hükümde gösterilen ve tekerrüre esas olmayan ilamın hükümden çıkartılıp, yerine tekerrüre esas nitelikte bulunan ilamlardan cezası en ağır olan, infaz kurumuna yasak eşya sokmak suçundan 5237 sayılı TCY’nın 297/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, 23.03.2010 tarihinde kesinleşmiş olan Gümüşhane Asliye Ceza Mahkemesinin 03.06.2009 gün ve 228–115 sayılı ilamının eklenmesi gerekmektedir. Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün tekerrüre esas nitelikte olmayan geçmiş hükümlülük tekerrüre esas alınarak, sanık hakkında hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş olması isabetsizliğinden bozulmasına, bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanığın sabıkasında yer alan Gümüşhane Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.03.2010 tarihinde kesinleşmiş olan 03.06.2009 gün ve 228-115 sayılı hükmünün mükerrirliğe esas alınmasına, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
    2- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 09.12.2010 gün ve 23003-20057 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
    3- Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.07.2010 gün ve 113-143 sayılı hükmünün, tekerrüre esas nitelikte olmayan geçmiş hükümlülük tekerrüre esas alınarak, sanık hakkında hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş olması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    Ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CYUY’nın 5320 sayılı Yasa uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümden “Mahkememizin 2006/18-37 E.K sayılı olup 06.03.2009 tarihinden infaz edilen ilamı” ibaresinin çıkarılarak, yerine “Gümüşhane Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.03.2010 tarihinde kesinleşmiş olan 03.06.2009 gün ve 228-115 sayılı ilamı” cümlesi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    4-Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere, Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.02.2012 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara