23. Ceza Dairesi 2015/1805 E. , 2015/3453 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Eşi adına kayıtlı olan mobilya imalathanesini vekaletnameyle işleten sanığın, katılan ..."un imzasını taklit ederek düzenlediği suça konu 900 TL tutarındaki senedi eşinin işyeri adına ciro ettikten sonra borçlu olduğu katılan ..."nin yetkilisi olduğu şirkete ciro etmek suretiyle dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia olunduğu olayda;
1-Sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Oluşa, ekspertiz raporuna, sanığın ikrar içeren savunmasına, katılanların aşmalardaki beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; suça konu senedi sahte olarak düzenleyen sanığın eylemlerinin, sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Ticari faaliyetinden dolayı işletme defteri tutularak işletilen eşi adına kayıtlı mobilya imalathanesini vekaletnameyle işleten ve katılan ..."un imzasını taklit ederek düzenlediği suça konu 900 TL tutarındaki senedi eşinin işyeri adına ciro ettikten sonra borçlu olduğu katılan ..."nin yetkilisi olduğu şirkete ciro eden sanığın eylemlerinin, 5327 sayılı TCK"nın 158/1-h maddesinde düzenlenen "Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasındaki" nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağından TCK"nın 158/1-h uyarınca cezalandırılması gerekirken suç vasfında yanılğıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de; yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırı üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından "serbest meslek mensuplarının dolandırıcılığı" ve "158/1-i" ibarelerinin çıkartılarak yerine "Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hakaret eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasındaki dolandırıcılığı" ve "TCK"nın 158/1-h" ibarelerinin eklenerek ve hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "60 gün", "50 gün" ve "1.000 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", "4 gün" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanun"a uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/07/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.