23. Ceza Dairesi 2015/2326 E. , 2015/3451 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, plasiyer olarak çalıştığı gıda toptancılığı yapan şikayetçi firmadan müşteri marketlere satılmak üzere teslim aldığı malları haricen satıp, satım bedellerini uhdesine geçirmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda;
Oluşa, ikrar içeren sanığın savunmalarına, tanıkların beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; plasiyer olarak çalıştığı gıda toptancılığı yapan şikayetçi firmadan müşteri marketlere satılmak üzere teslim aldığı malları haricen satıp, satım bedellerini uhdesine geçiren sanığın, sabit görülen eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın adli sicil kaydında gözüken Asliye Ceza Mahkemesinin 04/01/2003 tarihli 2013/113 esas-2003/225 karar sayılı ilamındaki cezanın 647 sayılı Kanun"un 6. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği ve kesinleşme tarihinden suç tarihine kadar geçen süre nazara alındığında esasen vaki olmamış sayılacağının anlaşılmasına göre, adli sicil kaydında başkaca sabıkası bulunmayan ve suç nedeniyle meydana gelen zararı tazmin etmiş, yargılama sürecinde dosyaya olumsuz herhangi bir davranışı da yansımamış bulunan sanık hakkında yargılama sürecindeki davranışları lehine değerlendirerek takdiri indirimin uygulanmasına ve "kişiliği dikkate alınarak" cezasının ertelenmesine karar verilmiş olması karşısında, "daha önceden sabıkasının bulunması" şeklindeki dosya kapsamı ile uyumlu olmayan gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin birinci fıkrasında gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulun"un 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın 30 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.