Esas No: 2012/414
Karar No: 2013/64
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2012/414 Esas 2013/64 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2012/414 E. , 2013/64 K.- İMAR PLANINDAN KAYNAKLANAN TAZMINAT DAVASININ, İDARİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 10
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : S.U. Vekili : Av. O.Ö. Davalılar : 1- Etimesgut Belediye Başkanlığı Vekilleri : Av. A.E.Y., Av. F.A.D., Av. K.Ş. 2- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vekili : Av. G.B. O L A Y : 1-Davacı vekili, müvekkilinin hissedar olduğu, Ankara İli, Etimesgut İlçesi, Fatih Sultan Mahallesi (Erler Mahallesi) 44988 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın imar planıyla park olarak ayrıldığını ve kamulaştırma yapmaksızın el atıldığının öğrenildiğini; konu ile ilgili olarak, Etimesgut Belediye Başkanlığı"na yazılı olarak, taşınmazın değer tespitini takiben uzlaşma görüşmelerinin başlatılması çağrısında bulunulmuş ve tazminatın ödenmesinin talep edilmiş olduğunu; davalı idarenin, anılan parselin imar planında park olarak ayrıldığı, Etimesgut Belediyesi tarafından yapılan herhangi Kamulaştırma veya Kamulaştırmasız EI Atma işlemi bulunmadığını bildirilerek, uzlaşma çağrılarını kabul etmediğini; davalı idareye yaptıkları ikinci başvurunun da reddedildiğini; idarenin bu tutumu karşısında, kamulaştırma yapmaksızın el atılan taşınmazın, müvekkil hissesinin karşılığının tahsili için dava açıldığını ifade ederek; Ankara ili, Etimesgut ilçesi, Fatih Sultan Mahallesi (Erler Mahallesi), 44988 ada 1 sayılı parsele kayıtlı arsa vasfındaki taşınmazın, Kamulaştırma Yapmaksızın EI Atılan müvekkil hissesine düşen114,68 m2kısmına ilişkin bedelin, şimdilik 10.000,00 TL"sının el atma tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, davalı idareden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi istemiyle, Etimesgut Belediye Başkanlığı’na karşı, 22.12.2011 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır. 2-Davalılardan Etimesgut Belediye Başkanlığı vekili, süresi içerisinde verdiği dilekçe ile; davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunmuştur. 3- Sincan 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17.4.2012 günlü 1.celsesinde ve E:2011/846 sayı ile, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın davalı olduğu E:2012/417 sayı dosyanın, 26.3.2012 tarih ve K:2012/224 sayılı karar ile iş bu dava dosyasıyla birleştirildiği görülmüştür. SİNCAN 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 24.5.2012 gün ve E:2011/846 sayı ile, Mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermiştir. Davalılardan Etimesgut Belediye Başkanlığı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı"na gönderilmiştir. DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Uygulama ve Öğreti"de, kamu idarelerinin, kamu hizmetinin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yapmış oldukları işlemlerin, "idari işlem"; herhangi bir işlem ya da karara dayanmaksızın gerçekleştirdikleri maddi faaliyetleriyle, görevleriyle ilgili hareketsizliklerinin de, "idari eylem" olarak tanımlandığı; bu tanıma göre; idarelerin 3194 sayılı İmar Kanununun 8’inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemlerin, "idari işlem"; bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri; yani, bu konudaki hareketsizliklerinin de, idari eylem niteliği taşıdığı; dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, dava dilekçesinde, mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamaların fiili el atma olmadan da kamulaştırmasız el atma olarak nitelendirilerek imar planında park alanı olarak ayrılan taşınmazının bedelinin ödenmesine hükmedilmesinin istenildiği; yazı ve savunma dilekçelerinden de, anılan taşınmaz üzerine henüz yapılmış tesis bulunmadığının anlaşıldığı; bu bilgiler karşısında; davanın, davacıların taşınmazının, imar planında park alanına ayrılması sebebiyle mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamadan kaynaklanan tazminat talebiyle açıldığı sonucuna ulaşıldığı; dava dilekçesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında, mülkiyet hakkına getirildiği söylenen kısıtlamanın, taşınmazın maliki yönünden zarar doğurucu sonuçlarının olabileceğinde kuşku bulunmadığı, ancak; bu sonuç ya da sonuçlar, yukarıda da söylenildiği üzere, genel ve düzenleyici nitelikte bir idari işlem olan imar planında taşınmazın park alanı olarak gösterilmesinden; bu planda öngörülen kamulaştırma programlarının zamanında yapılmamasından ve imar uygulamalarından; başka anlatımla da, idari işlemlerden ve davalı idarenin imar planı gereği yapılması gereken kamulaştırmalar konusundaki hareketsizliği şeklinde ortaya çıkan idari eylemlerden kaynaklandığı; idari işlem ve eylemlerden doğan zararların tazmini taleplerinin ise; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 12 ve 13"üncü maddeleri uyarınca, idari yargı yerlerinde açılacak tam yargı davalarına konu edilmelerinin, anılan yasa hükümlerinin gereği olduğu; bu bakımdan, hukuka uygunluklarının denetimi ve zarar doğurucu sonuçlarının giderilmesi İdari Yargı"nın görev alanında bulunan idari işlem ve eylemlerin hukuk düzeninde yaratmış oldukları etki ve sonuçların, "kamulaştırmasız el atma" olarak nitelendirilmesine ve bu olumsuz sonuçlarla ilgili tazminat taleplerinin adli yargı yerlerinde açılacak tazminat davalarına konu edilmelerine, hukuken olanak bulunmadığı; dolayısıyla, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2"nci maddesinin 1"inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle; 2247 sayılı Yasa"nın 10"uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı"nın yazılı düşüncesi istenilmemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 14.1.2013 günlü toplantısında: l-İLK İNCELEME:Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalılardan Etimesgut Belediye Başkanlığı vekilinin, anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı"nca, 10. maddede öngörülen biçimde, anılan davalı idare yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, Davacının hissedar olduğu taşınmazına, imar planında park alanı olarak ayrılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, şimdilik 10.000,00 TL"sının el atma tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili istemiyle açılmıştır. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde; “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur. a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır. b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar. Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar. Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir. Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir. İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir. c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmü; Aynı Kanun"un 18. maddesinde, “İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re"sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır. Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında "düzenleme ortaklık payı" olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını geçemez. (Değişik üçüncü fıkra: 3/12/2003-5006/1 md.) Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tâbi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumî hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz. Düzenleme ortaklık paylarının toplamı, yukarıdaki fıkrada sözü geçen umumi hizmetler için, yeniden ayrılması gereken yerlerin alanları toplamından az olduğu takdirde, eksik kalan miktar belediye veya valilikçe kamulaştırma yolu ile tamamlanır. Herhangi bir parselden bir miktar sahanın kamulaştırılmasının gerekmesi halinde düzenleme ortaklık payı, kamulaştırmadan arta kalan saha üzerinden ayrılır. Bu fıkra hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaz. Ancak, bu hüküm o parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına mani teşkil etmez…” hükmü yer almıştır. Dava dosyasında yer alan, Etimesgut Belediye Başkanlığı Plan ve Proje Müdürlüğü’nün 19.1.2012 gün ve …/205-1423 sayılı yazısında; Fatih Sultan Mahallesi, imarın 44988 ada 1 parsel sayılı taşınmazın; Etimesgut Belediye Encümeninin 24.12.2002 tarih ve 1401/1598 sayılı kararı ile onanan 84016/3 nolu parselasyon planı kapsamında bulunduğu ve bu planla Park Alanı kullanımına ayrıldığı, 84016/3 nolu parselasyon planının tapuda tescil edilerek planın kesinleştiği; 84016/3 nolu parselasyon planının Ankara 7. İdare Mahkemesinin 24.06.2003 tarih ve 2003/911 sayılı kararı ile iptal edildiği, daha sonra yapılan planların da ilgili Mahkemelerce iptal edildiği, bu nedenle 3194 sayılı imar Kanununun 10. maddesi gereği bu plan için imar programının hazırlanamadığı; yargı kararları doğrultusundaki değerlendirmeler sonucunda en son yapılan söz konusu alana ait 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğinin Etimesgut Belediye Meclisinin 05.11.2007 gün ve 454 sayılı kararı ile uygun görülerek Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.06.2010 tarih ve 1786 sayılı kararı ile 115000 ölçekli Nazım imar Planı Değişikliği ile birlikte tadilen onandığı; onanlı 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Değişikliğine istinaden düzenlenen parelasyon planı çalışmalarının ise halen devam ettiği, parselin hangi kullanıma (kamulaştırmaya ayrılıp ayrılmadığının) ayrıldığının ancak bu çalışmalar sonucunda belli olacağı dolayısıyla iptal edilen 84016/3 nolu plan kapsamında Enerji Nakil Hattı nedeniyle Park Alanı olarak ayrılan imarın 44988 ada 1 sayılı parselinde hem fiili, hem de imar planı bakımından kamulaştırmasız el atmanın bulunmadığı hususları tespit edilmiş olduğu belirtilmiş; plan kapsamında taşınmaz üzerinde tesis bulunmadığı anlaşılmıştır. Olayda, davacının hissedar olduğu taşınmazın imar planıyla park alanı kullanımında kaldığı, aradan uzun süre geçmesine rağmen kamulaştırılmadığı, taşınmaz üzerinde düzenleme yapılmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacıya ait taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalılardan Etimesgut Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının, Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalılardan Etimesgut Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Sincan 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24.5.2012 gün ve E:2011/846 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 14.1.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.