Esas No: 2021/5465
Karar No: 2022/4574
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5465 Esas 2022/4574 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/5465 E. , 2022/4574 K.Özet:
Davacı, 9.129,04 TL'nin tahsili talebiyle açtığı davada ilk derece mahkemesince reddedilmiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince rededilmiş ve bu hükme karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kararı miktar itibarıyla kesin olduğu için temyiz edilemez. Temyiz dilekçesi kanuni süre geçtikten sonra verildiği ve kesin olan bir karara ilişkin olduğu için temyiz istemi reddedilmiştir. Kararda, HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi kararlarından temyiz edilmesi mümkün olanların miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını geçemeyeceği, bu tutarın 2017 ve sonrası yıllarda yeniden değerlendirme oranında artırılacağı belirtilmiştir. Kararın sonunda, HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesi ve kararın oy birliğiyle alındığı belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Körfez 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup, temyiz edilemez. HMK’nın ek 1. madde gereğince bu miktar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 01.01.2021 yılı için temyiz kesinlik sınırı 78.630,00 TL’dir.
Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda davada toplam 9.129,04 TL.nın tahsili talep edilmiş, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan rededilmiş bu hükme karşı davacı vekilince temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararı karar tarihine göre kesinlik sınırı altında kalmaktadır.
Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344'üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu doğurduğu için HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de uygulanması gerektiğinden davacı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın talep halinde temyiz edene iadesine,
6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 05.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.