Esas No: 2020/13218
Karar No: 2020/4779
Karar Tarihi: 08.06.2020
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/13218 Esas 2020/4779 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinden sonra olmak üzere, Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği 13.08.2018 tarihli yazısında, sanık hakkında aynı olaya ilişkin olarak Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/224 Esas ve 2017/424 Karar sayılı ilamı ile sanığın yargılandığı ve 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı ve sanığın istinaf başvurusu üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 07.07.2017 tarih, 2017/1286 Esas ve 2017/1355 Karar sayılı ilamı ile süresinden sonra istinaf ettiğinden istinaf talebinin reddine karar verilerek mahkeme ilamının 07.07.2017 tarihinde kesinleştiğinin belirtildiğinin anlaşılması karşısında, Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/224 Esas sayılı dosyası getirtilerek iş bu dosyada verilen hükmün mükerrer olup olmadığı denetlenip, mükerrer olduğu anlaşılırsa temyize konu hükmün, hukuki değer ve geçerlilikten yoksun, yok hükmünde bir karar olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nun 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Sanığın, yakalandığında suça konu hayvanları çaldığı yeri söyleyerek teslimini sağladığı ve Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusunda, hayvanları sattığı şahıstan aldığı 100 TL parayıda geri verdiğini savunması karşısında; sanığın hayvanları sattığı şahsın parasını geri verip vermediği araştırılarak sonucuna göre TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 08.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.