4. Hukuk Dairesi 2017/3004 E. , 2020/707 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/12/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem ve evli olduğunu bildiği eşle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davalının temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1)Karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Bunlardan davacı HUMK’nun 432/1. maddesinde yazılı onbeş günlük ve 427/4 ve 433/2. maddelerinde belirlenen on günlük süreleri geçirdikten sonra temyiz ettiğine göre temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekir.
2) Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava; haksız eylem ve evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin eşi dava dışı ..."in davalı ... ile evlilik dışı birlikteliği olduğunu ve bu beraberliklerinden müşterek çocuklarının dünyaya geldiğini, müvekkili ile dava dışı eşi Murat arasında açılan boşanma davasının derdest olduğunu, davalının müvekkilini telefonla ve internet ortamından rahatsız ettiğini, müvekkilinin yaşananlar nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının davacıya gönderdiği mesajlar ile manen eziyet çektirdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı tarafından davacıya gönderilen dosyada mevcut bilirkişi raporu ile tespit edilen mesaj içeriklerine göre davalı tarafça sarf edilen söz ve ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı anlaşıldığından kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminatın yasal koşullarının oluştuğundan söz edilemez. Davanın tümden reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulü yönünde hüküm kurulması doğru değildir. Bu nedenle verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA davacının temyiz dilekçesinin (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/02/2020
gününde oy birliğiyle karar verildi.