Esas No: 2018/1
Karar No: 2018/32
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2018/1 Esas 2018/32 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2018 / 1 KARAR NO : 2018 / 32 KARAR TR : 29.01.2018 |
ÖZET : Türk Telekomünikasyon A.Ş.’de çalışırken Kurumun özelleştirilmesi nedeniyle başka kuruma nakledilen davacının, maaş nakil ilmühaberinin düzeltilmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : D. D.
Vekili : Av. S.D.
Davalı : Türk Telekomünikasyon A.Ş.
Vekili : Av. A.U.
O L A Y Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin davalı şirkette nakle tabi personel statüsünde çalışmakta iken Kurumun özelleştirilmesi sonucu Şanlıurfa Valiliği’ne memur olarak atandığı sırada düzenlenen nakil ilmühaberinde ayrıldığı tarih itibarıyla ödenen aylık 517,35 TL ikramiyeye yer verilmeksizin hatalı olarak düzenlendiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere eksik yapılan ödemelerin davalıdan tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
ŞANLIURFA 1. İŞ MAHKEMESİ: 12.12.2016 gün ve E:2016/460 K:2016/539 sayılı kararı ile “Dosya kapsamı ile ilgili araştırılan içtihatlarda konu ile ilgili birden çok karara rastlanılmıştır. En son yüksek Yargıtay tarafından varılan sonuç uyuşmazlığı idari yargıda görülmesi gerektiğidir. (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 31.10.2016 tarih, 2016/26056 E, 2016/24386 K.-Sayılı ilamı)
Özelleştirmeden önce statü hukuku hükümlerine tabi davacı niteliğindeki personel, özelleştirme sonrası belirli bir süreliğine davalı ile özel hukuk hükümlerine tabi olarak iş sözleşmesi kapsamında çalıştırılmakta, nakledildiğinde tekrar statü hukuku kapsamına girmektedir. Davacının iş sözleşmesi ile çalıştığı dönemde, davalı şirkete davacının ücreti konusunda" artış oranının, kamudaki memur maaş artış oranında" olacağı yönünde yükümlülük getirildiği gibi 406 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davalı şirket, hak sahibi personeli Devlet Personel Başkanlığına bildirmesi, bildirim ile beraber personelin nakledileceği kamu kurumunda yararlanacağı parasal haklara esas olmak üzere memur maaş nakil ilmühaberi düzenlenmesi, personelin ilişiğinin kesilmesi gibi işlemler yaptırıldığı görülmektedir. Bu işlemlerin idare hukuku alanında hukuki sonuçlar doğurduğu ve ilgili personelin nakledecekleri kurumdaki statülerini, özlük ve parasal haklarını belirlediği, söz konusu işlemlerin kamu personeli hakkında ve uyuşmazlığın ise adli yargı yerinde değil, idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2015 tarih, 2014/9-1550 Esas ve 2015/2669 sayılı kararında belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı da dikkate alınarak davaya bakmaya İdari yargının görevli olduğu” şeklindeki gerekçe dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine kararı vermiş aleyhine istinaf yoluna başvurulan karar, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9 Hukuk Dairesinin 16/02/2017 tarih, E:2017/142, K:2017/176 sayılı başvurunun esastan reddi kararıyla kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.
ŞANLIURFA 1. İDARE MAHKEMESİ:29.09.2017 gün ve E:2017/1158 sayılı kararı ile “406 sayılı Kanunun değişik 1. maddesinin 7. fıkrasında; “Türk Telekom, bu kanun ve özel kanun hükümlerine tabi bir anonim şirkettir. Bu kanun hükümleri saklı kalmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri de dâhil, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuat Türk Telekom’a uygulanmaz” hükmüne yer verilerek Türk Telekom’a özgü farklı bir statü oluşturulmuştur.
Aynı Kanunun 4673 sayılı Yasayla değişik Ek 22. maddesinde de; Türk Telekom’daki kamu payı % 50"nin altına düşünceye kadar, Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeliklerine atanacaklarda Devlet memurluğuna atanabilme genel şartlarına sahip olma ve en az dört yıllık yükseköğrenim görme şartlarının aranacağı, bunların dışında kalan personelin iş mevzuatı uyarınca istihdam edileceği ve iş mevzuatına göre istihdam edilenlere ilişkin kayıt ve şartların Yönetim Kurulu tarafından tayin olunacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A. Ş.’ deki tamamı Hazineye ait bulunan hisselerden %55’i, Bakanlar Kurulunun 25.7.2005 tarih ve 2005/9146 sayılı “Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi (Türk Telekom)’nin %55 Oranındaki Hissesinin Blok Olarak Satışına İlişkin Nihai Devir İşlemlerine Dair Kararın Yürürlüğe Konulması Hakkında Kararı” uyarınca, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile (6.550.000.000 USD bedelle) Oger Telekomünikasyon A.Ş.’ ne satılmış ve bu tarihten sonra özel hukuk tüzelkişisi haline gelmiştir.
Dosyasının incelenmesinden, Türk Telekom A.Ş" de nakle tabi personel statüsünde çalışmakta iken, anılan Kurumun özelleştirilmesi sonucu yapılan nakil üzerine Şanlıurfa Valiliği"ne memur olarak nakledilen davacı tarafından, Devlet Personel Başkanlığına bildirim tarihindeki maaş nakil ilmühaberine eklenmeyen ikramiye ve ilave tediye alacağının 1 aya denk düşen miktarının tespit edilerek maaş nakil ilmühaberine yazılması ve maaş nakil ilmühaberinin yeniden düzenlenmesi istemiyle ilk olarak Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi"nde dava açıldığı, anılan mahkemenin 12/12/2016 tarih ve E:2016/460, K:2016/539 sayılı kararı ile yargı yolu yönünden Görevsizlik Kararı verildiği, görevsizlik kararının 16/02/2017 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine dava konusu işlemin iptali istemiyle İdari Yargı Usulü Kanununun 9. Maddesi uyarınca 06/04/2017 tarihinde İdare Mahkemesinde açılan davada; "yer değiştirme suretiyle atamalarda aylık bildirim formunun" (maaş nakil ilmühaberinin) eksik ve hatalı düzenlenmesine ilişkin işlemin iptali ile ayrıldığı tarihte ödenen 517,35- TL ikramiyenin sabit değer olarak eklenerek, maaş nakil ilmühaberinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesinin istenildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göre, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı dava açılabileceği hususu açıktır.
Dava konusu olayda ise, davalı Türk Telekom A.Ş."nin kamu kuruluşu niteliği taşımaması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir dava bulunduğundan söz etmek olanaksızdır.
Buna göre, kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekom A.Ş. aleyhine açılan iş bu davanın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, 2247 Sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için İlk görevsizlik kararını veren Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi"nden temin edilen dava dosyasının onaylı örneği, dosyamız arasına alınarak, Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderilmesine, dosyanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesi"nin karar vermesine kadar ertelenmesine” karar vererek Mahkememize başvurmuştur
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 29.1.2018 günlü toplantısında:
I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davalı şirkette görev yapmakta iken, 406 sayılı Yasa"nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa"nın 22. maddesine göre Kamu Kurumu emrine atanan davacı tarafından; maaş nakil ilmühaberinde yer verilmeyen eksik ödemeye karşılık gelen aylık 517,35 TL’ nın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
Telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini 31.12.2003 tarihine kadar “tekel” olarak yürütmekle görevli kılınan ve çoğunluk hisseleri kamuya ait bulunan Türk Telekom’un, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, ancak kuruluş yasasındaki son düzenlemeler ile kendine özgü statüye sahip olan ve sermayesindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar kamu kuruluşu niteliğini taşıyan bir kuruluş olduğu tartışmasızdır.
Ancak, özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’deki tamamı Hazineye ait bulunan hisselerden % 55’i, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile Oger Telekomünikasyon Anonim Şirketine satılmıştır.
Olayda, hisse devir (14.11.2005) tarihinde davalı şirket nezdinde çalışmakta iken 406 sayılı Yasa"nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa"nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ve sonrasında kamu kurumu emrine atanan davacı tarafından; maaş nakil ilmühaberinin düzeltilmesi ve parasal hakların giderilmesi istemiyle dava açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:
a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) (Değişik: 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.
Buna göre, maaş nakil bildirimi düzenleme ve dava tarihlerinde davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş." nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari davadan söz etmek imkânı bulunmadığından; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulüyle, Şanlıurfa 1. İş Mahkemesince verilen 12.12.2016 gün ve E:2016/460 K:2016/539 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Şanlıurfa 1. İş Mahkemesince verilen 12.12.2016 gün ve E:2016/460 K:2016/539 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 29.1.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Nuri NECİPOĞLU
|
Üye Şükrü BOZER
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ |
Üye Mehmet AKSU
Üye Süleyman Hilmi AYDIN |
Üye Ahmet Tevfik ERGİNBAY
Üye Turgay Tuncay VARLI
|