Esas No: 2021/41965
Karar No: 2022/19119
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/41965 Esas 2022/19119 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2021/41965 E. , 2022/19119 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, 5607 sayılı Kanuna muhalefet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesinde düzenlenen "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır" hükmüne aykırı olarak sanık ... Yüksel müdafisi yerine doğrudan sanık ...'e gerekçeli karar tebliği yapılması ve sanık ... hakkında 17/12/2013 tarihli gerekçeli karar ile hüküm kurulmasına karşın kendisine 29/12/2013 tarihli ek kararın tebliğ edilmesi karşısında; sanık ... müdafisi ve sanık ...'in temyiz istemlerinin süresinde olduğu kabul edilerek ve sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 30/12/2014 tarih ve 2014/1279 sayılı değişik iş kararı ile kaldırıldığı belirlenerek dosya görüşüldü:
A) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre mahkemenin delilleri takdir ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede
Sanıklara yükletilen suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi, hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
1) TCK'nın 58/9. maddesi bir ceza değil, cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olup, bu konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulunun yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçundan mahkum olan sanıklar hakkında anılan maddenin uygulanmaması,
2) Mahkum olan sanıklara sebebiyet verdikleri yargılama giderleri ayrı ayrı ve eşit oranda yükletilmesi gerekirken, müteselsilen tahsiline karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ... ve ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktalarının; tebliğnameye aykırı olarak, hüküm fıkralarında yargılama giderlerine ilişkin kısımdan "müteselsilen" ibaresi "eşit" olarak değiştirilmek ve mahkumiyet hükmünden sonra gelmek üzere “Sanıklar hakkında TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) 29/12/2013 tarihli ek karar ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..., 17/12/2013 tarihli karar ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet ve sanıklar ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
1) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçuna ilişkin olarak;
Sanık savunmaları, dosya kapsamında bulunan teknik takip ve tarassut tutanakları ile iletişimin tespiti ve dinlenmesine ilişkin kayıtlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, hiyerarşik yapılanmayı gösteren emir komuta zinciri bağlamında sanıklar ... ve ...'in diğer örgüt mensuplarına karşı üstlük ilişkisinin varlığına ve sanıkların faaliyetleri ile örgütün doğmasına veya üst pozisyonda kolektif faaliyeti kısmen veya tamamen düzenleyip koordine ettiklerine yönelik kesin ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı halde sanıkların suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma yerine suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar ... ve ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA,
2) 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükümlere ilişkin olarak;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamına alınması karşısında; 5015 sayılı Yasanın tatbiki durumunda yalnızca 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun Ek 5/1.maddesi uyarınca ceza tayin edilebileceği ve 5607 sayılı Yasanın 4/1 maddesi uyarınca cezada ayrıca artırım yapılamayacağı düşünüldüğünde, bu kapsamda sanıklar lehine olan Yasanın 5015 sayılı Yasa olduğu gözetilmeyerek 5607 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi uyarınca hüküm kurulmuş ise de;
5015 sayılı Yasaya muhalefet suçuna ilişkin yasa maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı uyarınca, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e. ve 67/2. maddelerine göre, suçun tabi bulunduğu 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanıklar ..., ... ve ...'un temyiz nedenleri yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e. ve CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE, 06/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.